Yunusemre Belediye Başkanı Dr. Mehmet Çerçi’yi geçtiğimiz hafta bugün makamında nezaket ziyaretinde bulundum.
Başkan Çerçi ile en son 1 yıl 9 ay 17 gün önce görüşmüştük. Bu kadar uzun süre neden görüşemediğimize neden bir araya gelemediğimize doğrusu bir anlam veremiyorum. Umarım bundan sonrada Başkan Çerçi ile zaman zaman görüşür, Yunusemre Belediyesinin yaptığı ve yapacağı hizmetleri buradan sizlerle paylaşma imkanı bulurum.
Oysaki bendeniz Nazmi Aydın, Başkan Çerçi’yi Manisa’da en çok ve en yakından tanıyanlardan birisidir.
Nasıl diyecek olursanız?
Manisa’da günlük çıkan Hür Işık Gazetesinde 2002 yılında Genel Yayın Yönetmenliğine başladığımda Başkan Çerçi’de gazeteye köşe yazısı yazıyordu.
Köşe yazarlığı yaptığı günlerde Başkan Çerçi ile her ne kadar sık sık görüşemesek de AK Parti’nin Kurucu İl Başkanı Hayrullah Solmaz’ın görevden alınmasıyla birlikte yerine İl Başkanı olarak atanmasının ardından sık sık görüşmeye başladık. Zira Başkan Çerçi AK Parti’nin İl Başkanıydı, şahsım ise bir gazeteci.
Türkiye Cumhuriyetinin 57. Hükümeti ANASOl-M hükümetinde Başbakan Yardımcılığı yapan Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin erken seçim çıkışının ardından Türkiye Büyük Millet Meclisinde seçimlerin 3 Kasım 2002 tarihinde yapılmasına yönelik erken seçim kararı alınmıştı.
Başkan Çerçi’nin 3 Kasım 2002 seçimlerinde AK Parti’den Manisa Milletvekili seçilmesiyle birlikte teşriki mesaimiz daha da artmaya başladı.
TBMM’de yaptığı çalışmalarının ardından her hafta sonu Manisa’ya gelen Başkan Çerçi ile il merkezi başta olmak üzere gitmediğimiz ne ilçe ne kasaba ne de köy kalmıyordu.
Vatandaşlarla iç içe olmak için ilçe ilçe, kasaba kasaba, köy köy dolaşıyorduk.
Bir keresinde Alaşehir’deki üzüm üreticilerinin sorunlarını yerinde dinlemek ve çözüm bulmak üzere yollara koyulduğumuzda Salihli’den Alaşehir yoluna girer girmez dönemin İl Başkanı tarafından Başkan Çerçi’ye telefonda sarfedilen meşum sözleri hiç unutmuyorum.
Başkan Çerçi ile yaşadığımız bu ve buna benzer daha birçok anılarımızın olduğunu da unutmuş değilim.
İşte bizler aziz milletimizin kurduğu liderliğini de Sayın Recep Tayyip Erdoğan’nın yaptığı AK Parti’de o yıllarda canla başla, gecesini gündüzüne katarak, hiçbir menfaat gözetmeksizin sadece millete hizmet noktasında siyaset yapıyorduk. Bazıları da AK Parti’nin siyasi ömrünün çok kısa olacağını yapılacak seçimlerde AK Partinin tekrar tek başına iş başına gelmesinin mümkün olamayacağını, iktidara gelse bile illegal yollarla AK Parti’nin siyasetten el çektirileceğinden bahsediyorlardı.
Nitekim öyle de olmuştu. Zira AK Parti’ye kapatma davası açılmış, 27 Nisan'da E-Muhtıra verilmişti. AK Parti tüm bu zorlukların üstesinden gelince AK Parti kapatılacak, AK Parti İktidarına el çektirilecek diyenler baktılar ki olmuyor bu kez içlerinden bazıları yavaş yavaş AK Parti’ye üye olmaya başladılar.
İşte bu kişilerin yaptıkları ilk icraat, daha önce gecesini gündüzüne katarak hiçbir menfaat gözetmeksizin canla başla çalışanları AK Parti’den uzaklaştırmak oldu. Uzaklaştırmaları gerekiyordu zira ortada bir bal vardı. 2002 ruhu ile hareket eden AK Parti sevdalıları (Erdoğan sevdalıları) adeta bir bal arısı gibi çalışıyorlardı. Bu bal arılarının yaptıkları balı gören sinekler ise yavaş yavaş üşüşmeye başladılar. Onların amaçları yapılan balı yemekti. Zaten bal da yapamazlardı. Zira onlar bal arısı değil birer sinekti. Sizlerde çok iyi bilirsiniz ki, arı çalışkanlığı ve ürettiği bal ile bilinirken, sinek ise arının ürettiği bala göz dikmesi, hazıra konması ve mide bulandırmasıyla bilinir.
İşte bu sinekler daha önce yazılarımda da zaman zaman dile getirdiğim AK Partinin vizyon ve misyonunu bilmeyen, bilmekte istemeyen, Erdoğan’nın davasını dava, sevdası sevda, yolu yol kabul etmeyen, AK Parti’nin içindeki AKP’lilerdi.
AKP’lilerin de bir sevdası, bir davası var elbette. Davalarının ve sevdalarının neler olduğunu merak ediyorsanız eğer daha önce yani 29 Aralık 2015 tarihinde “AK Parti içindeki AKP’liler” başlığı altında kaleme aldığım yazıyı okuyabilirsiniz.
BAŞKAN ÇERÇİ AKP’LİLERDEN NEDEN RAHATSIZ?
Geçtiğimiz hafta yaptığım ziyarette Başkan Çerçi, Yunusemre Belediyesi olarak yaptıkları hizmetleri bir bir anlatmıştı.
Sıra en büyük projelerinden olan 5 bin 500 konutluk TOKİ ve Kentsel Dönüşüm Projesine geldiğinde belki de hiçbir kimsenin söylemediğini Başkan Çerçi’ye bizzat söyledim.
Siz, TOKİ ve Kentsel Dönüşüm Projelerini Belediye olarak hayata geçireceğinizden bahsediyorsunuz ancak, Manisa’da şöyle bir söylenti var.
Yunusemre Belediyesi mi TOKİ yapıyor?
TOKİ’yi belediye değil Toplu Konut İdaresi Başkanlığı yapıyor.
Şeklinde Manisa’da böyle bir söylenti var. TOKİ Projesini belediye olarak siz mi yapıyorsunuz yoksa Toplu Konut İdaresi Başkanlığı mı yapıyor? diye sorduğumda Başkan Çerçi’de aynen şöyle cevap verdi;
“Her kimse bunlar küçük beyinli ve niyeti bozuk olanlardır. Yunusemre Belediyesinin yaptığı işleri küçük göstermeye çalışıyorlar. Bunlar her kimse, art niyetli kişiler. Bunları muhalefet söylese derim ki muhalefet muhalefetliğini yapar. Ama bunu ben AK Partiliyim deyip de söyleyen varsa bunların niyeti bozuk olduğu için söylüyor. Biz bu kadar çok ve bu kadar hızlı çalışırken Yunusemre ne yapıyor ki, 5 bin konut yapıyor onu zaten TOKİ yapıyor demek doğru değildir. Hepsini biz yapıyoruz. TOKİ sadece bunların imalatına karar veriyor. Devlet zaten bunun için TOKİ’yi kurdu. TOKİ çok güzel işler yapıyor. Ama siz yerel partner olarak istemez iseniz, mücadele yapmazsanız TOKİ gider yatırımını diğer bir şehre yapar. TOKİ’nin yüzlerce binlerce projesi var kardeşim. Belediye ne yapıyor ki diyenler, ya cahilliğinden söyler ya da hainliğinden söyler. Üçüncü bir şık yoktur. Gelsinler görsünler neler yaptığımızı. Biz böyle çalışırken küçük beyinler ya ne yaptı ki Yunusemre Beldiyesi diyorsa eğer kardeşim hepsini biz yapıyoruz biz. Yunusemre Beldiye Başkanı Mehmet Çerçi’yi başarısız göstermek isteyen her kimse yada hangi grupsa bunlar, ne derlerse desinler dünya dönmeye devam ediyor, bizler bu işleri yapmaya devam ediyoruz. Bunlar bizim eserlerimiz”
Bende Başkan Çerçi’ye “Sizin küçük beyinli ve hain dedikleriniz benim daha önce sık sık yazılarımda dile getirdiğim AK Parti içindeki AKP’liler” deyince Başkan Çerçi’de “Evet evet bunlar zaten AK Partili olamazlar. Bunlar AKP’lidir AKP’li.”diye cevap verdi.
Anladım ki Başkan Çerçi’de AK Parti içindeki AKP’lilerden rahatsız.
Sözün özü: AK Parti içindeki AKP’liler temizlenmediği sürece; AK Partili Başkanlarda, AK Partili Vekillerde, AK Partili Yöneticilerde, en önemlisi de AK Partiye gönül vermiş binlerce, yüz binlerce, milyonlarca AK Parti ve Erdoğan sevdalıları da rahatsız olur.
Selam ve dua ile...
Yorum Yazın :Misafir