ASAYİS EKONOMİ MAGAZİN SPOR POLİTİKA GENEL YEREL İLÇELER

Darbenin siyasi ayağı nerede aranmalı?

Akşam Gazetesi Yazarı Kurtuluş Tayiz, “Darbenin siyasi ayağını yanlış adreste arıyorsunuz” başlığı altında kaleme aldığı yazısında çok önemli bir konuya temas etti.

Eklenme:27.05.2017 / 14:17          Güncelleme:27.05.2017 / 14:19

FETÖ’nün siyasette yansımalarının olduğundan şüphenin olmadığını dile getiren Tayiz, FETÖ’cülerin  her partide bulunduğunu, temizlenen, tasfiye edilenler kadar henüz tasfiye edilemeyenlerin de söz konusu oluğunu belirtti.

Tayiz yazısının devamında ise; “Fakat bu genel gerçeklerden hareketle “Darbenin siyasi ayağı nerede, niye temizlemiyorsunuz” diyerek dikkatleri tamamen AK Parti üzerinde odaklamanın ve AK Parti’den ‘tasfiye’ beklemenin yanlış olduğu ortada. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın FETÖ soruşturmasıyla ilgili olarak “Babam da olsa gözünün yaşına bakmayız” sözü hem kamuoyuna hem de soruşturmayı yürüten makamlara ciddi bir destek ve güvence niteliği taşıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın pozisyonu, FETÖ’yle mücadelenin önünü açmakta. Yargı da eminim bu sözlerden büyük bir cesaret almıştır.”ifadelerini kullandı.

İşte Kurtuluş Tayiz’in o yazısı;

15 Temmuz’un ardından “darbenin siyasi ayağı kim” başlığıyla enterasan bir tartışma başladı. Kamuoyu haklı olarak darbecilerle işbirliği içinde olan siyasetçileri merak ediyor, bunu anladık. Ortada bir darbe girişimi varsa, o darbenin bir de hükümeti olmalı, değil mi? Hepimiz yazıp konuşuyoruz ama maalesef tartışma bir varsayım üzerine kurulunca ortaya çıkan sonuç da varsayımdan öteye gitmiyor.

Nitekim, darbe girişimine bulaşan binlerce asker ve FETÖ’yle bağlantılı olduğu gerekçesiyle tutuklanan binlerce kamu görevlisi olmasına rağmen; şu ana kadar darbecilerin göreve getirmeye hazırlandığı siyasilerden oluşan herhangi bir isim listesine ulaşılamadı. Ayrıca, süren soruşturmalar esnasında sanık veya tanıklardan biri çıkıp da toplu bir siyasetçi grubunun adını zikretmedi.

Yani, mevcut varsayıma göre, olduğu tahmin edilen siyasetçilerle ilgili bir listenin izine henüz rastlanılmadı. Böyle bir listenin soruşturma esnasında sümenaltı edildiğini gösteren bir iddia da yok.

Benzer şekilde, FETÖ’cü darbenin siyasi ayağını oluşturacak siyasi profilde isimlere ByLock kullanıcıları arasında rastlanılmış değil. Deşifre edilen ByLock yazışmalarında FETÖ’yle işbirliği yapan şu veya bu partiden siyasetçilerden oluşan toplu bir isim listesi çıkmadı.

FETÖ’nün siyasette yansımalarının olduğundan şüphe yok. FETÖ’cüler her partide vardı. Temizlenen, tasfiye edilenler kadar henüz tasfiye edilemeyenler de söz konusu.

Fakat bu genel gerçeklerden hareketle “Darbenin siyasi ayağı nerede, niye temizlemiyorsunuz” diyerek dikkatleri tamamen AK Parti üzerinde odaklamanın ve AK Parti’den ‘tasfiye’ beklemenin yanlış olduğu ortada.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın FETÖ soruşturmasıyla ilgili olarak “Babam da olsa gözünün yaşına bakmayız” sözü hem kamuoyuna hem de soruşturmayı yürüten makamlara ciddi bir destek ve güvence niteliği taşıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın pozisyonu, FETÖ’yle mücadelenin önünü açmakta. Yargı da eminim bu sözlerden büyük bir cesaret almıştır.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve iktidar partisinin FETÖ ile mücadeledeki kararlılığı ortadayken; AK Parti’nin kendi içindeki FETÖ’cüleri temizlemediğine ve kayırdığına ilişkin bu hava nasıl oluştu, nereden çıktı, anlayan var mı? FETÖ’nün, ailesiyle birlikte canına kast ettiği Tayyip Erdoğan ve Binali Yıldırım’ın darbenin siyasi ayağını temizlemekten imtina edeceğini kim, neye dayanarak iddia ediyor?

FETÖ’yle mücadelede illa da söz ve otorite sahibi olunacaksa o kişi veya kurum Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti olabilir, başkası değil.

Burada dikkat çeken nokta “Darbenin siyasi ayağı” ile ilgili tartışmayı başlatanın AK Parti olmaması; bu yönde sözleri ilk sarf edenler CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş. Darbenin hemen akabinde bu iki isim yavuz hırsız misali “darbenin siyasi ayağını açıklayın” demeye başladı. Oysa Kılıçdaroğlu ve Demirtaş kadar FETÖ’yle açık ilişki içinde olan başka siyasetçi yok. CHP ve HDP, 17-25 Aralık Yargı darbesi girişiminden bu yana FETÖ ile birlikte hareket ediyorlar.

“Darbenin siyasi ayağı” tartışmasına bakıldığında bazı şeylerin çok ters gittiği açık. Darbenin hedefindeki partiyi tartışmanın odağına oturtmak ve tartışmayı bu parti ve lideri üzerinden sürdürmek kasıtlıdır ve aynı zamanda muhalefet için de bir “başarı” olarak görülmelidir. FETÖ’nün siyaset ve medya ayağını oluşturanların, bugün AK Parti’den ve liderinden hesap sorar noktaya gelmesi son derece vahimdir, düşündürücüdür.

 

Etiketler :

Yorum Yazın :Misafir

Yorumda İsminizin Çıkması İçin Üye Girişi Yapmalısınız

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir.
Copyright © 2015 manisadasonnokta.com İHA abonesidir.
www.manisadasonnokta.com
info@manisadasonnokta.com
Rss Mobile @ManisaSonNokta /manisadasonnokta

Ulusal Gazeteler

Akşam Hürriyet Milliyet Sabah Star

Yerel Gazeteler

Denge Günebakış Manşet Haber Yeni Manisa

Haberler

Şehzadeler Yunusemre Spor Manşet Ekonomi Siyaset Asayiş Magazin Haber Genel Manisaspor

Kurumsal

Hakkımızda Künye İletişim Reklam Menü

Son Nokta

Foto Galeri Video Galeri Anketler Manşetler Hata Bildir