Manisa’nın Alaşehir ilçesi Soğuksu Mahallesi Mektep Caddesi’nde ikamet eden 74 yaşındaki Mehmet Erbaş, akşam saatlerinde evinin önünde otururken yaklaşık 15 santimetre uzunluğundaki bir kırkayak tarafından elinden sokuldu. Zehrini Mehmet Erbaş’ın elinin üzerine bırakan kırkayak bir anda gözden kayboldu. Acılar içinde kıvranan Mehmet Erbaş, Alaşehir Devlet Hastanesi acil servisine gitti. Acil serviste serum takılan Mehmet Erbaş, müşahede altına alındı. Gece saat 01.00 sularında serum takılarak, acil servise yatırılan Mehmet Erbaş, sabaha karşı tekrar kontrol edilerek taburcu edilmesine karar verildi. Serumu çıkartılan Mehmet Erbaş, yataktan kalkacağı sırada, yanında refakatçi olarak bulunan kızı Zeynep Erbaş babasının gömlek düğmelerinin arasından kırkayağın ayaklarını gördü. Çığlık atarak, panik altında gömleği çıkartarak kırkayağı yere düşürdü ve ayağı ile basarak öldürdü. Panikleyen aile bir süre ne yapacaklarını bilemedi. Önce nöbetçi hemşireye haber verdiler ardından da hemşire ile beraber kırkayağı doktora gösterdiler. Doktor gerekli tedavinin yapıldığını ve olumsuz bir durum olmadığını belirterek, sağlığına kavuşan Mehmet Erbaş’ı taburcu etti.
"Düşmanımla koyun koyuna yatmışım"
Kırkayak tarafından sokulan ve yaşadıklarını anlatan Mehmet Erbaş, "Akşam hava çok sıcaktı. Evimin önünde bulunan Beş Eylül İlkokulu çevre duvarı üzerinde oturdum, dinleniyordum. Saat 23.30 sularından sağ bacağımın üzerinde yaklaşık 15 cm uzunluğunda kırkayak böceği gördüm, elimle ittirdim ve gitti. Yaklaşık 15 dakika sonra, elimin üzerinde bir yanma oldu. Başım döndü, midem bulandı. Hemen kızım Zeynep Erbaş’a haber verdim. Kızım beni Alaşehir Devlet Hastanesi acil servisine götürdü. Acil serviste muayene ederek, serum taktılar. Acil servise yatırdılar. Gece serumla hastanede yattım sabaha karşı taburcu olmak için hazırlık yapıyorduk. Kızım gömleğimin düğmeleri arasından, kırkayağın ayaklarını görmüş, çığlık atmaya başladı. Acil serviste yatan hasta yakınlarıyla birlikte, kırkayak böceğini öldürdüler. Meğer beni sokan kırkayakmış. Benimle beraber hastaneye gidip, yatan, sırtımda saklanan kırkayak, tekrar sokmak için hareket etmeye başlamış. Kızım ve hasta yakınları kırkayağı öldürdüler. Ölü olan kırkayağı doktorlara gösterdik. ’İyi ki ikinci kez sokmamış’ dediler. Düşmanımla koyun koyuna yatmışım. Allah’tan tekrar sokmadığına dua ediyorum, belki ölümüme sebep olabilirdi. Ben 74 yaşındayım ilk kez böyle bir olay yaşadım. Vatandaşlarımızın özellikle yaz aylarında bu tür tehlikelere karşı uyanık olmalarını öneriyorum" dedi.
Mehmet Erbaş’ın kızı Zeynep Erbaş ise "Babam saat gece yarısı beni aradı. ’Beni böcek soktu. Midem bulanıyor, başım dönüyor’ dedi. Hemen gelip kendi imkanlarımızla acil servise gittik. Acilde böcek sokması teşhisiyle tedaviye aldılar. Serum taktılar, sabaha karşı serum bitti, taburcu olacaktık. Birden babamın gömlek düğmelerinin arasında kırkayağın ayaklarını gördüm. Korktum ve bağırmaya başladım, hemen babamın gömleğini çıkarttım, kırkayak yere düştü. Acil serviste bulunan hasta yakınlarıyla birlikte kırkayağı öldürdük. Poşete koyarak, hemşirelerle birlikte doktora gösterdik, doktorlar gereken tedavinin yapıldığını, herhangi bir tehlike olmadığını belirterek, taburcu ettiler. Babamı sokan böceğin kırkayak olduğu ortaya çıktı" diye konuştu.
"Kırkayak öldürücü olabilir"
Alaşehir’de hizmet veren Veteriner Hekim Ümit Sönmez ise kırkayak hakkında şunları söyledi:
"İnsanlar için kırkayak, akrep veya arı gibi böcek sokmalarında insanların bir an önce bir sağlık kuruluşuna başvurması tavsiye edilmeli. Kırkayağın sokması erken tedavi olmazsa insanlara göre hassasiyet değişebileceği için öldürücü olma ihtimali olabilir. Yaz aylarında özellikle bölgemizde kırkayaklar çoğalıyor. Değişik bölgelerde çalıştım 9-10 santimetreden 30-35 santimetreye kadar büyüklükte olabiliyorlar. Kırkayak ilk etapta zehrini insana veya hayvana enjekte ediyor ve zehir buradan bütün vücuda yayılıyor. O yüzden bir an önce tedavi amacıyla uygulamalar yapılmalıdır. Koruyucu amaçla da vücudun alt kısımlarına bazı ilaç sıkılarak bu böcek türü zararlıların vücuda yaklaşması önlenebilir. Bu da bir koruma önlemidir. Ama asıl olan, vaka meydana geldikten hemen sonra vakit kaybetmeden biran önce sağlık kuruluşuna gidilmelidir."
