Sevgili okuyucularım bundan sonra Allah’ın izniyle Manisa’da Son Nokta Haber Sitesinde haftalık köşe yazılarımı yazmaya başlıyorum. Bana bu fırsatı sunan www.manisadasonnokta.com sitesinin kurucu ve yöneticisi Nazmi Aydın beyefendiye teşekkürlerimi arz ederim.

Bu hafta ilkyazımızda ülkemizde Ak Parti iktidarıyla açılan çığıra taş koyma operasyonu olan Paralel Yapı’nın serüvenine uzanacağız. 1990’lı yıllarda Kırkağaç İmam Hatip Lisesinde okuduğumuz dönemlerden beri kendileriyle mücadele içinde olduğum ve Ülkemiz için çok büyük tehdit olduğunu o günlerde sezdiğim ve imkanım ölçüsünde ilgili ve yetkili kişileri uyarmaya çalıştığım Paralel yapı hakkında bildiklerimi sizlerle paylaşmaya çalışacağım.

Bu ülke ne zaman bir sıçrama yapmaya başlasa mutlaka önüne bir takım engeller çıkartılmaya çalışılıyor. 100 yıllık Cumhuriyet tarihimizi bir incelediğimizde Cumhuriyetin ilanından yaklaşık 30 yıl sonrasına kadar Tek partili İktidar ve istibdat dönemi yaşanıyor. Şairin ‘Bu Ezanlar ki Şehadetleri Dinin Temeli’ dediği Minarelerimden haykırılan Ezan bile Türkçe okutulmaya başlanmıştı.

1950 li yıllarda Demokrat Parti iktidarıyla yüzler gülmeye başlıyor. Fakat çok geçmeden 1960 darbesiyle her alanda hızlanan gelişmişliğe fren yaptırtılıyor. Sonrası Koalisyonlar, sağ sol kavgaları ve 1980 ihtilali birçok masum insanın öldürüldüğü ve hapislerde çürütüldüğü bir dönem olarak hafızalarımıza kazınıyor.

1980 den sonra Turgut Özal iktidarı ve yeni bir şahlanış dönemi başlıyor. Fakat fazla uzun sürmeden 10 yıl sonra Özal’ın şüpheli ölümüyle ülkemize bir kez daha duraklama dönemi yaşatılmak isteniyor. 1990 yıllara doğru ilerlediğimiz süreçte Refah Partisi Yerel Yönetimlerde gösterdiği başarılı çalışmalarıyla halkımızın yüksek teveccühü ile ülke yönetimine geliyor.

Nihayet ülkemiz efsane denilecek hizmetlerle tanışmaya başlıyor. Peki ne yaptı Refah Partisi iktidarı, denk bütçe ve D8’ler ile Dünya gündemini sarsmaya başladı. Bu hizmetleri hazmedemeyen iç ve dış düşmanlarımız, özelliklede Paralel Yapının Lideri ciddi rahatsızlık duyduğu Refah Partisi iktidarından kurtulmak için Onlarla işbirliği içinde olmuştur.

Ve sonuçta hepimizin acı bir şekilde yaşadığımız adeta karanlığa büründüğümüz 28 Şubat ile Demokrasimize ağır bir darbe vurulmuş oldu. Paralel Örgütün rahatsızlık duyduğu İmam Hatip Okullarının Orta kısmı da kapatılarak din eğitimine de ciddi bir pranga vurulmuş oldu. O günün aktörlerinin 1000 yıl süreceğini ifade ettikleri karanlık günler ile tanışmış olduk. Rabbim bu necip milleti sevdiğinden olsa gerek 1000 yıl sürecek dedikleri süreç fazla uzun sürmeden tarihe karıştı.

Refah Partisi döneminde İstanbul’da efsane hizmetlere imza atan Recep Tayyip Erdoğan ve yol arkadaşlarıyla Ak Partiyi kurdular. Tabi 2002 seçimleri 28 Şubat’ın gölgesinde bir erken seçime gidilerek yapıldı. Acaba bu genç yetenekli ekip meclise girer mi diye konuşulduğu sırada hiç kimsenin beklemediği sonuç ortaya çıktı. Ve Ak Parti tek başına iktidara geldi.

2002 den bu yana da tek başına iktidarlığını her seçimde oyunu arttırarak devam ettirdi. Tabii 2002 li yıllarda iktidar kendisiyle yol yürüyeceği bir partner arayışında idi. Ve 1970 li yıllarda sinsice bu ülkenin kadrolarının içine sızarak gerçek niyetlerini gizli tutarak her iktidar döneminde hep ön plana çıkan ve bugün paralel yapı diye nitelendirdiğimiz grup Ak Parti iktidarları döneminde çok etkin bir rol oynamaya başladılar. Adeta gölge bakanlık ve gölge yönetim Bu Paralel yapının eline geçmiş oldu.

“Paralel Açmaz” başlıklı yazımızın ikinci bölümüne önümüzdeki haftaya devam edeceğiz inşaallah.  Haftaya tekrar yazımızla bir araya gelinceye denk sağlıcakla kalınız....