2014 Mart ayında yapılacak Yerel Mahalli İdareler seçimlerinin sat-ı mahalline girdiğimiz şu günlerde siyasi partilerin gerek Büyükşehir gerekse İlçe Belediye Başkan Aday Adayları kendilerinin aday gösterilmesi noktasında siyasi çalışmalarına hızlı bir şekilde devam ediyor.
Tabi ki en çok hareketlilikte iktidar partisi AK Partide yaşanıyor. Bir yandan partiye yeni katılımlar yaşanırken bir yandan belediye meclis üyelikleri için müracaatlar yapılıyor.
İktidar partisi Ak Parti 2009 yerel seçimlerinde yaptığı aynı hataları 2014 Mart seçimleri öncesinde de yapmak için adeta bir hata yarışının içine doğru kendisini itiyor ve kamuoyunda da böyle bir izlenim bırakmaya imkan tanıyor.
Oysaki bunlara hiç gerek yok. Çünkü Ak Partide aday belirleme kriterleri çok açık. Bunlardan birisi teşkilat içinde yapılan temayül yoklaması, bir diğeri Sivil Toplum Kuruluşlarının ve Milletvekillerinin görüşleri en önemlisi ise anket çalışmalarından çıkan sonuçlar belediye başkan adayını belirlemede etkin olacak unsurlar arasında yer alıyor. Bütün bu kriterlerden geçen aday adayları Ak Parti Genel Merkezde oluşturulan Üst Kurul tarafından değerlendirilip hazırlanacak raporun Başbakana sunulmasıyla birlikte Başbakan tarafından verilecek nihai kararla belirlenecek.
Buraya kadar herşey güzel yani sürecin nasıl işleyeceği aday nasıl belirleneceği herkesçe malum. Aday adayları gerek büyük şehir gerekse ilçelerde metanetli düzeyli sakin kavgasız dövüşsüz diğer aday adaylarını kötülemeden kendini anlatmaya çalışıyor ve aday olduğunda Manisa için projelerini anlatıyor, Aday adaylarına angaje olan taraftarları kraldan daha kralcı taraf olduğu aday dışındakileri kötüleyip adeta yerden yere vuruyor Yok, efendim x aday adayı halk nezdinde sıcak karşılanmıyor, y aday adayı bir dönem çok güzel hizmetler yaptı ve halk ile iç içe oldu ama daha sonra vatandaşlardan bağlarını kopardı, z aday adayı ise tanınmıyor dolayısıyla tanınmayan bir adayını da vatandaşlar tercih etmez. Yok efendim x adayın etrafında çok insan var, y adayı aday adaylığı döneminde yaptığı çalışmalarda yanında kimse olmuyor yada seçim çalışmasına hiç çıkmıyor gibi saçma sapan nedenlerle adeta parti içinde bir ayrışma bir kamplaşmaya doğru gittiğini sağır sultan bile duymuş durumda. Yapmayın beyler yapmayın herkes aynı gemide bu gemi batarsa herkes boğulur…
İnsanın gözünü asla ve asla hırs bürümemeli. Aday adayları, partim beni uygun görür, milletimizde teveccüh gösterir belediye başkanı seçilirsem eğer halka hizmetin hak’a hizmet olduğu bilinci ve şuuru ile çalışacağım diyebilmeli. Aday gösterilmemesi durumunda ise, partim beni uygun görmedi, ancak ben partim ve davam için millete hizmet noktasında gösterilen adayın etrafında kenetlenip el ele, omuz omuza vererek seçim çalışmalarına sonuna kadar katılacağım ve partimin bayrağını belediyelerin burçlarına asacağım, diyebilmeli doğru olanda budur İşte böyle diyen bir aday adayı ancak hizmet , millet, Manisa ve ülke sevdalısıdır. Bunu diyemiyorsa şayet, o zaman da kişisel menfaatleri ön plana çıkan tamamen gözünü makam ve mevki hırsı bürüyen velhasıl nefsinin esiri olandır. Mevlana’nın “Kanaatten hiç kimse ölmedi, hırsla da hiç kimse padişah olmadı.”sözünü hiçbir zaman unutulmamalı diye düşünüyorum. Selam ve dua ile…