Resulullah efendimiz (sav) bir hadis-i şerifinde; “Feraiz ilmini öğrenmeye çalışınız! Bu ilmi gençlere öğretiniz. Feraiz ilmi, din bilgisinin yarısı demektir. Ümmetimin en önce unutacağı, bırakacağı şey bu ilim olacaktır.” buyurdu.
Atalarımızın ifade ettiği benim de çok sevdiğim bir söz vardır, “Arslanın oğlu arslan olur”, diye. Hadis-I Şerifle başladık, atasözüyle devam ediyoruz, hoşunuza gitti mi bilmem bu başlangıç ama bu haftaki yazımıza böyle başlamamıza neden olan bir kişi adı; Ömer Faruk Çelik.
Mevleviler gibi boynu hep bükük, sanki karşısındakinin yüreğine talipmişçesine konuşurken gözünün içine bakan, - sen dünkü çocuksun ! diyerek höyküren birine, edep ve tevazu içerisinde – Eyvallah diyebilecek kadar munis, hakka hizmet etme bilincinde, hizmetini ve davasını anlatırken hayalini yaşamak arzusuyla adeta kükreyen, iki dinleyen bir konuşan, yerli yerince konuşan ve susabilen bir adam Ömer başkan.
Baştaki Hadis-I Şerifin sırrına mazhar olmuş bir babanın evladıdır Ömer Faruk Çelik. Ömer başkanın babası Merhum İbrahim Çelik hocaefendi yıllarca Hatuniye Camiini Medreseye çevirmiş ve bu medresede yüzlerce ilahiyat ve imam hatip talebesine, Hadis-i Şerifte zikredilen ve Hz.Resulullahın (sav) “ Feraiz ilmi, din bilgisinin yarısı” ‘dır dediği Feraiz (İslam dinindeki Farzlar) ilmini öğretmiş bir yüce Alim. Bu Hadis-i Şerifte geçen “Bu ilmi gençlere öğretiniz. “ ifadesinden mütevellit Hz.Resulullahın (sav) talimatına uyan kıymetli bir alimdir.Ömer Faruk Çelik’te bu Hamza yürekli adamın oğludur. İşte bu yüzdendir ki Arslanın oğlu arslandır, Ömer başkan.
Ömer Faruk başkanı facebook ortamlarında “sözünün eri Ömer Başkan” ve buna benzer ifadelerle methetmek, hafif kalır onu övmeye. Birileri diyebilir bu kadar övme Ömer başkanı şımarabilir sonra, avucunuzu yalarsınız Ömer Faruk Çelik şımarmanın bile sınır çizgilerini bilecek kadar edebli yetişmiş bir adamdır. Had ve Hudut ile Hak ve Hukukun ete kemiğe bürünmüş halidir başkanımız. İnanın o bu vasıfları ile Şehzadeler için bir şanstır.
Adam seçim zamanı ağzından çıkanı kulağının duyduğu seçim vaatleri verdi, şimdi hepsini birer birer yerine getiriyor, yaptığı her yeni yatırımın ya da hizmetin açılışında hala Şehzadeler için kurduğu makul ve mantıklı hayallerinden bahsediyor, doymak bilmez bir çocuk edasıyla ardı ardına hizmet yağdırıyor Şehzadeler’e. Etrafında da onun bu hizmetlerini ve makamını kıskanan bir tanecik bile mesai arkadaşı yok, Ömer başkan adeta kendisinin babasından edindiği edep ve tevazuyu etrafındakilere de aşılamış görünüyor. Hal böyle olunca hizmet ürüyor, bereketleniyor. Allah (cc) Ömer başkanın ve ekibinin birlik beraberliğini daim kılsın.
Biraz da Ömer başkanın ürettiği hizmetlerden bahsedelim, en son müjdesi İyibank oldu yani fakir fukaraya, garip gurebaya kol kanat geren bir hizmet, böylelikle sadece seçimi düşünen bir hizmet mantalitesine sahip olmadığını ispatladı Ömer başkan, geçenlerde tüm kamu kurumlarına örnek olacak bir iş yaptı Ömer başkan ve ekibi “Kan ver Hayat ver” dediler ve Kızılay’a yüzlerce ünite kan bağışında bulundular, ilk icraatlarından biri olan Beyaz Masa uygulamasını bugüne kadar başarıyla yürütebilen Ömer başkan ve ekibi bugünlerde de hummalı bir şekilde Şehzadeler Belediye Mehterini kurmakla meşgul. Çocukların karne sevincine ortak olmaktan tutunda, tiyatro, konferans, seminer gibi mecburi hizmetlerinin dışındaki bir yığın alanda, sahada Ömer başkan ve ekibi var, Maaşallah. Biliyorsunuz geçtiğimiz Ocak ayının ortalarında Manisa’mıza ani bir kar yağışı baskını oldu, bir arkadaşımla Uzunyol caddesinden yukarı doğru çıkıyoruz birde baktık önümüzde Şehzadeler Belediyesinin bir aracı yola tuz atıyor, yanımdaki arkadaşımın – karın yağmasınımı bekliyordunuz be mübarek adamlar, demesi hala kulaklarımda çınlıyor. Tam 7 tır yardım malzemesiyle Bayırbucağa uzanan bir el neler yapmaz ki hemşehrilerine hizmet adına.
Birde şöyle bir durum var hani bir adamı yüzüne karşı methedersiniz de o adamın gözleri ışıl ışıl olur, çene kasları gevşer, ağzı şöyle bir yayvanlaşır. Aslında ne kadar komik bir hale bürünür bu haliyle o adam. Ömer Faruk başkana bu dediklerimi yapın bakalım ne tepki alacaksınız, ben bir keresinde şahit oldum, kendisine methiyeler dizen adam karşısında Başkan deyim yerindeyse, ezildi, büzüldü, ufaldı, küçücük kaldı adeta ve dudaklarından şu cümleler ardı ardına defalarca döküldü – Estağfirullah, Estağfirullah. Öyleyse bize de bu halden sonra ona ve arkadaşlarına şu duayı etmek düşer;
Allah (cc) Ömer Faruk başkanı başımızdan eksik etmesin, devletimize, milletimize, Şehzadeler Belediyemiz hizmetlerine zeval vermesin, vesselam.