Mehmet Çavuşoğlu
04.01.2016 / 13:33

Nazmi bey geçen günlerde üst üste AK PARTİ’nin içindeki AKP’lileri yazdı, olumlu tepkiler aldığını kendinden çeşitli vesileler ile öğrendik. Lakin haddimi zorlayarak Nazmi beyin eksik bıraktığını gördüğüm, düşündüğüm bazı yazılması gerekenleri de ben sizlerle paylaşmak istedim.

Öncelikle her daim insanlığını ve abiliğini takdirle izlediğim sevgili Nazmi ağabeye Manisada Son Nokta sitesinde yazı yazmamı istediği için teşekkür ederim. Nazmi beyin teklifini yazılarımın sansürlenmeyeceğini bilerek kabul ettim artık bundan böyle hiç kimseye ve hiçbir kuruma hakaret etmeden dozunda eleştirilerle haftada bir gün sizlerle birlikte olmaya çalışacağım.

Öncelikle ben kimim kısaca bahsedeyim; uzaklardan değilim Somalıyım 1991 Kırkağaç İmam Hatip Lisesi mezunuyum, bir bankada zorunlu hizmet süremi doldurduktan sonra çocukluktan beri içimde bir heves olarak duran ticaret hayatına atıldım. Hali hazırda kendime ait bir internet sitesinden Manisa’mızın Mesir Macununu pazarlıyorum, evli iki çocuk babasıyım çocuklarımın ikisi de Üniversite okuyorlar ayrıca 2 yıldır ailemle birlikte 2 tane yetime Koruyucu Ailelik yapıyoruz.

Daha önce ikamet ettiğim Somada yaklaşık 10 yıl boyunca, Manisa’ya taşındığımız 2011 yılından bu yana da Manisa’da bir bölgesel gazetede köşe yazarlığı yapıyorum. Hasılı kelam, dolu dolu bir hayat sürüp, kulaklarda hoş bir seda bırakmanın derdindeyiz, vesselam.

İlk yazıma duayen gazeteci abimiz Hasan Karakaya’ya Allah’tan (cc) rahmet dileyerek başlamak istiyorum. İyi insanlar iyilik yaparak yaşarlar ve vadeleri dolduğunda ibretlik hallerde ölürler. Hasan Karakaya’da bunlardan biriydi, çok istediği Huzur-u Muhammedî’de Rahmet- Rahmana kavuştu.

Şimdi bundan sonrasına dikkat kesilelim;

Acizane bendeniz hiçbir zaman ve hiçbir dönemde –desinler diye bir iş yapmadım, hele hele gazetelerdeki yazılarımda hiçbir zaman birilerinin kalemşörü olmadım, hani birilerinin aklından şu geçebilir – Mehmet bey bu kadar açık saçık yazmayın, bak çoluğun çocuğun var geleceklerini karartmayın, ben İmam Hatip Lisesi mezunuyum ve Bankada 15 yıl çalıştım, İmam Hatiplilikle bankacılığın ne alakası var hem demiyor mu Allah (cc) yüce kelamında “Rızkınız benim elimdedir” diye, ne yani bunları bile bile, göre göre sus pus’mu olacağız. Biz “Doğ Ey Güneş erit taştan adamı ve kurut taşları diken elleri” ezgilerini dinleye dinleye, söyleye söyleye büyüdük ve biz “Biliyoruz bir yerlerden gelecek bahar, bütün çiçekler açacak düşünce cemre” diyenlerdeniz. Öyleyse gördüklerimizi, bildiklerimizi, bizimle paylaştıklarınızı eğip bükmeden, şekilden şekile sokmadan yazmalıyız ki, kendimizi de inkar etmemiş olalım, değil mi ?

Neydi eksik kalanlar onlara da değinelim artık yazımızın bundan sonraki kısmında. AK PARTİ’nin içindeki AKP’liler kadar AK PARTİ’nin dışındaki AKP’lilerde tehdit unsuru AK PARTİ geleneği ve geleceği için, dolayısıyla memleketimizin geleceği için.

Kim bu AK PARTİ’nin dışındaki AKP’liler ?

AK PARTİ ile hiçbir organik bağı olmadığı hatta AK PARTİ’ye kin besledikleri halde vaziyeti idare etmek adına AK PARTİ’liymiş görünen zevat.

Kim bu adamlar? AKPARTİ döneminde çeşitli vesileler ve ikili iyi ilişkilerle devletin çeşitli kademelerine yerleşmiş bürokratlar tabii ki.

Özellikle son 3-4 yılda o kadar ilgisiz adam ilgisiz makamlara atandı ki akıllara zarar, üstelik bu makam işgalcilerinin hamisi de kimler olsa beğenirsiniz AK PARTİ’nin içindeki AKP’liler. Tabi bunda tek kabahatli bu adamlar mı? Hayır, bu adamların işgal ettiği makamların ağırlığını kaldırabileceği halde tevazu elbisesine bürünüp ikinci adamlığı kendine layık gören AK PARTİ ruhuyla yetişmiş beyin sahipleri de bu hadisede suç ortağı. Aynı hatayı yerel seçimlerde de AK PARTİ’nin o günkü yöneticilerine bu adamlar işletmedi mi?

Bence AK PARTİ’li her kes kendi iç muhasebesini yapmalı, hatalarını sorgulamalı. Artık AK PARTİ’li yöneticiler hatır gönül siyasetini bırakıp Genel Merkezdeki kurumsallaşma olgusunu Manisa’ya da taşımalı, taşları yerine oturtmak için taşların üzerinde oturan AKP’lileri silkelemeli ki, olası bir yerel seçim mağlubiyetinin bugünden önü kesilmeli.

2014’te yapılan aday hataları bir sonraki yerel seçimde de yapılırsa o seçimin akabendeki, ya da o seçimle birleştirilmesi muhtemel genel seçimlerdeki mağlubiyetin faturası da ağır olur. O zaman ne yapalım takdir böyleymiş demektense, 2023 hedefine kilitlenmiş Türkiye’nin önünü tıkamaktansa, bugünden o günlerin hazırlığı yapılmalı.

Aslında MHP’nin ve CHP’nin geçmişine bakıp neden erimekte olduklarını, ANAP’ın neden bittiğini iyi analiz edebilen, basiret ve feraset sahibi AK PARTİ’liler mevcut yöneticilerin yardımcısı olmalı, onlar yardım ederken de söyledikleri de bu uyarılara muhatap olan mevcut yöneticilerin zihinlerine batmamalı. Kaybedecek bir anımız bile yok.

Çünkü, mesele MEMLEKET meslelesi!

Baki selamlar. 

 

 

AK PARTİ DIŞINDAKİ AKP'LİLER Kaymakam Bey Okur Herhalde!.. FİTNE ATEŞİ BİZİ İÇİN İÇİN YAKMAMALI!.. Deli Dumrul Manisa’da mı yaşadı? ARSLANIN OĞLU ARSLAN OLUR!.. ATATÜRK SAĞ OLSAYDI EĞER... AK PLAKALI AKP’LİLER SİZE DİYORUM HEYY, SAĞIRMISINIZ YOKSA ? HOŞ GELDİN HACI ABİ! GÖREV İSTENMELİ Mİ ? VERİLMELİ Mİ ? BATUHAN’A DE Kİ;