Likya bölgesinin kuzeyinde yer alan ve tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan Antalya’nın Elmalı ilçesi Osmanlı döneminde birbirinden değerli ilim insanlarının yetiştiği bir bölge olmuştur. Bu ilim insanlarından birisi de M. Hamdi Yazır’ın yeğeni 8. Diyanet İşleri Başkanı İbrahim Bedrettin Elmalı’dır.
Saraç Koca Alioğulları lakabıyla bilinen bir aileye mahsus olan İbrahim Bedrettin Elmalı 1903 yılında Elmalı’nın Karyağdı mahallesinde dünyaya gelmiştir. Sekiz yaşındayken annesi Naciye hanımı, on dört yaşındayken de babası Rüştiye Muallimi Ali Efendi’yi kaybetmiş dolayısıyla küçük yaşlardan itibaren kardeşleriyle büyümüştür. İlk mektebi memleketi Elmalı’da Rüştiye mektebinde tamamladıktan sonra dayısı, ulemadan Muhammed Hamdi Yazır’ın desteğiyle 1916’da İstanbul’a gelerek burada Dârülhilâfeti’l-Aliyye Medresesi’ne girmiştir. Yokluklar içinde büyüyen İbrahim Bedrettin Efendi bir yandan okumaya devam ederken bir yanda da çalışmıştır. Medrese eğitimi sonrasında Dârülfünun İlahiyat Fakültesine kayıt yaptırmış bir yandan yüksek tahsilini sürdürürken bir yandan da çalışmıştır. Bulgar mektebi başta olmak üzere çeşitli mekteplrde öğretmenlik yaparak 1928 yılında Dârülfünun İlahiyat Fakültesinden mezun olmuştur. Bilahare bir müddet de Mekteb-i Hukuk eğitimi aldığı bilinmektedir.
1927-1931 yılları arasında ücretli olarak İstanbul’da Hayderî Hüseyin Dede Camii ve Haseki semtindeki Şirmerd Çavuş Camii müezzinlik yapmış, 1931-1932 yıllarında İstanbul Sankt Georg Avusturya Lisesi ve Ticaret Okulu’nda vekil öğretmenlik yapmıştır. Daha sonra vatani görevini yerine getiren İbrahim Bedrettin Elmalı terhisinden sonra 19 Aralık 1935’te İstanbul Müftülüğünde müftülük kâtibi olarak göreve başlamıştır. 11 Mayıs 1944’te Vakıflar Umum Müdürlüğüne kendi isteği ile tayin olmuş ve 1944-1953 yılları arasında sırayla, Vakıflar Umum Müdürlüğü, Başbakanlık Arşiv Umum Müdürlüğü ve Çalışma Bakanlığı’nda çeşitli görevlerde bulunmuştur. Yaklaşık on yıl aradan sonra 30 Kasım 1953 tarihinde Üsküdar müftüsü olarak Diyanet teşkilatına tekrar geri dönmüştür. Ömer Nasuhi Bilmen’in Diyanet İşleri Başkanı olmasıyla İstanbul Müftülüğüne atanmış ve bir süre bu görevi yürütmüştür. İstanbul müftülüğü görevini yürütürken emekliye sevk edilse de bu karardan vaz geçilip 1 Ekim 1965’te Diyanet İşleri Başkanlığı Personel Dairesi başkanlığı görevine getirilmiştir. Daha sonra da Bakanlar Kurulu’nun 9 Aralık 1965 tarihli kararnâmesiyle Diyanet İşleri başkanlığına tayin edilmiştir. Bu görevi sırasında kendisini personele ve halka çok sevdirmiş olan İbrahim Bedrettin Elmalı 8. Diyanet işleri Başkanı olarak kurumu da saygın bir hale getirmeyi başarmıştır. 1966 yılının Haziran-Temmuz aylarında bir heyetle birlikte çıktığı ilk yurtdışı gezisini Tunus ve Libya’ya yapmış bu ziyaret esnasında resmi kıyafeti ile dolaşmış, duruşundan ve ilkelerinden asla taviz vermemiştir. Bu dik duruşundan rahatsızlık duyanlar başkanın seyahat programı tamamlamadan kendisini geri çağırmışlar ve 10 ay sonra Bakanlar Kurulu kararı ile 11 Ekim 1966 tarihli kararı ile emekliye sevk edilmiştir.
İbrahim Bedrettin Elmalı, 1924 yılından 1965 yılına kadar geçen süre içerisinde, yurt dışına ziyaret gerçekleştiren ilk Diyanet İşleri Başkanı olarak tarihe geçmiştir. Tunus Devlet Başkanı Habib Burgiba’nın davetlisi olarak gittiği bu gezide çok büyük ilgi görmüş adeta devlet başkanı gibi ağırlanmıştır. Ülkemizi en güzel şekilde temsil etmesine rağmen bu duruşu birtakım çevreleri rahatsız etmiştir. Görevden el çektirilmesini hazmedemeyen sevenleri ve onu tanıyanlar göreve tekrara iade edilmesi ile ilgili yoğun bir çaba göstermelerine rağmen bir sonuç elde edememişlerdir.
Emekliye sevk edildikten sonra 1969-1973 yıllarında 3. dönem İstanbul ve 1973-1977 yıllarında da 4. dönem Afyon milletvekilliği yaparak T.B.M.M.’de bulunmuştur. İki dönem bulunduğu parlamentoda çalışkan tavizsiz tavrını sürdürerek ilkelerinden asla ödün vermemiştir. Hayatı boyunca hiç evlenmeyen İbrahim Bedrettin Elmalı milletvekilliği görevinden sonra yeğeninin arzusu üzerine 1977 yılında doğup büyüdüğü toraklara geri dönmüş ve ömrünün geri kalan kısmını Elmalı’da geçirmiştir. Vefatına kadar memleketinde insanları aydınlatmaya, ilmiyle ve irfanıyla onlara faydalı olmaya gayret göstermiştir. Eğilmeyen, bükülmeyen, doğruluktan asla ayrılmayan, Allah’tan başka hiç kimseye eyvallah etmeyen, dopdolu bir hayat yaşayan İbrahim Bedrettin Elmalı kış aylarını geçirdiği Finike’de 4 Aralık 1994’te Finike’de vefat ederek cenazesi Finike’de bulunan aile kabristanlığına defnedilmiştir.
İbrahim Bedrettin Elmalı yüksek dinî öğrenimini Cumhuriyet döneminde yapmış ilk Diyanet İşleri başkanı olması hasebiyle de önemli bir şahsiyettir. Seleflerinden Ahmet Hamdi Akseki ve Ömer Nasuhi Bilmen gibi dinî meselelerde otorite, eser sahibi bir din âlimi olarak değil daha çok bürokrat kişiliğiyle ön plana çıkmıştır. Ancak görevindeki çalışkanlığı ve idarî mevzuata vukufu yeti herkesçe hayranlık oluşturmuştur. Bereketli toprakların mayalandığı Elmalı’nın gururu, medar-ı iftarı, mümtaz şahsiyet İbrahim Bedrettin Elmalı ile dönemin bakanı aralarında geçen şu konuşma ile yazımı noktalamak istiyorum.
“Sen benim memurumsun” diyen dönemin bakanına, “Ben senin memurun değil, Türkiye Müslümanlarının lideriyim” diye cevap vermiştir.
Ruhu şad olsun.