Birçok insanın ortak sorunu, kendi hayatında değiştirmek istedikleri şeyler için harekete geçememek ve alışkanlıklarını terk edememektir. Halbuki hayatımızdaki birçok şey belki de bizim istediğimiz ya da arzuladığımız şeyler değil. Çoğu zamanda çevremizden etkilenerek üzerimize yük ettiğimiz şeyleri sırtımızda taşımayı sürdürerek mutlu ve huzurlu bir hayat yaşayamıyoruz. Üzerimizdeki yükten kurtulduğumuz da kuş misali uçup gideceğiz. Yeni şeyleri hayatımıza dahil etmeye başlayacağız. Bunu yapabilmek için içimizdeki başkalarına ait düşüncelerden sıyrılmamız gerekir.
Bu yazımda sizlerle bir hikâyeyi paylaşacağım. Hikâye yaşanmış mıdır, doğruluk payı nedir onun hakkında çok fazla bilgim yok. Ancak vermek istediği ders çok anlamlı ve manidar.
Belki bu hikâyeye daha önce duymuşta olabilirsiniz. Hikâye şöyle;
Bir kadın taksiye binmiş ve havalimanına gitmek istediğini söylemiş. Sağ şeritte yol alırlarken siyah bir araba park ettiği yerden aniden yola önlerine çıkmış. Taksi şoförü araca çarpmamak için sert şekilde frene basmış. Taksi kaymış ama neyse ki diğer arabaya çarpmaktan da kıl payı kurtulmuş.
Siyah arabanın sürücüsü suçlu olmasına rağmen camdan başını çıkarıp ağza alınmayacak sözler ederek taksi şoförüne bağırmaya başlamış. Taksi şoförü ise bu sözler karşısında gayet sakin kalarak diğer aracın şoförüne gülümsemiş. Sonrasında da içten bir şekilde el sallayarak yoluna devam etmiş. Kadın taksi şoförünün bu davranışına çok şaşırmış. Ardından “Neden böyle davrandınız?” diye sormuş ve eklemiş “adam neredeyse arabanızı mahvedip ikimizi de hastanelik edecekti.”
Gülümseyerek yoluna devam eden taksi şoförü, aynı zamanda da “Çöp Kamyonu Kanunu” diyerek cevap vermiş kadına. Kadın, “Çöp Kamyonu Kanunu nedir?” diye sormuş taksiciye.
Taksi şoförü başlamış anlatmaya ve şunları söylemiş;
“Pek çok insan, çöp kamyonu gibidir. Her tarafta içleri çöp dolu olarak dolaşırlar. Kızgınlığı, öfkeyi ve hayal kırıklığını biriktirirler içlerinde. Zamanla doldukça çöplerini bırakacak bir yer ararlar. Bu bazen ben, bazen de siz olabilirsiniz. Kişisel olarak algılamayın. Onlara sadece gülümseyin. Hatta onlar için iyi şeyleri temenni edin ve yolunuza devam edin. Onların çöpünü alıp işyerinize ya da evinize taşımayın veya sokakta diğer insanlara dağıtmayın. Başarılı ve mutlu insanlar çöp kamyonlarının günlerini mahvetmesine ve günlerini ele geçirmesine izin vermezler. Hayat sabahları pişmanlıklarla uyanmak için çok kısa. Dolayısıyla size iyi davranan insanları sevin iyi davranmayanlar için iyi temennilerde bulunun.”
Hikâye kısaca böyle. Buradan bize düşen hisseyi Hz. Ali (r.a)’ın bir sözü ile gayet iyi anlayabiliriz. Hz. Ali (r.a) şöyle buyurmuştur: “İnsanların en kötüsü, iyiliği kötülükle karşılayan ve insanların en iyisi, kötülüğe karşılık iyilik yapandır.”
Bize iyi ve güzel davranan insanları sevmek pek çoğumuz için kolay olsa da kötü davrananlar, hayatımıza kırıcı damga vuranlar için iyi temenniler de bulunmak hepimizin zorlandığı ve kabul edemediği durumlardır. Böyle durumlarda bazıları karşısında, insanın negatif duygularına negatif duygularla karşılık verirken bazıları ise durumu görmezden gelme eğilimi gösterirler. Ben hayatın içinde şahsımla ilgili yapılan kötü tutum ve davranışlar karşısında genelde kötü temenniler içinde olmam ve böyle durumları görmezden gelme eğilimi gösteririm. Erdemlilikte aslında bunu gerektirir.
Lakin insanların büyük çoğunluğu bu hikayedeki gibi çöp kamyonları gibi olmayı tercih ederler. Hayatları boyunca etrafta tepelerine kadar çöple dolmuş bir şekilde gezinirler, her yerlerinden hüsran, öfke, hayal kırıklığı akar. Taşıdıkları çöpler biriktikçe bunları atacak bir yer ararlar ve bazen de bu çöpler senin üzerine dökülmeye çalışılır. Bu davranışı hiçbir zaman asla kişisel olarak algılama. Sakince gülümse, onlara el salla, iyi dileklerini ilet ve rutin hayatına devam etmeye çalış. Başkalarının çöplerini kendine yük edip sonra sen de hayatın içinde başka insanlara atmak zorunda kalma.
Başarılı ve akıllı insanlar, günlerinin başkalarının çöp kamyonları tarafından ele geçirilmesine hiçbir şekilde izin vermezler. Aslında kısaca hayat %10’nu ile ne yaptığımız, %90’nını nasıl alıp karşıladığımızdan ibarettir. Hayatımız boyunca bize iyi davrananlara her daim daha fazlasıyla iyilik yaparak karşılık verelim. Kötü davrananlara iyi davranış sergilemeleri için hem dua edelim hem de onlara güzellikle karşılık verelim. Şunu asla unutmayalım her durumda iyi davranmak erdemli ve ahlaklı insanın işidir. Yazımızı Hz. Peygamber Efendimizin evrensel sözü ile tamamlamış olalım.
Hz. Peygamber Efendimiz şöyle buyurmaktadır:
“Ben güzel ‘Ahlakı’ tamamlamak için gönderildim.”