İnsanoğlunun yaşadığı bu dünyada hayatının her evresinin kendine has özellikleri vardır. Yine hayatının her döneminin kendine has nimetleri ve külfetleri bulunmaktadır. İnsan kimi zaman bol ve iyi nimetler içinde hayat sürdürür kimi zaman ise bin bir türlü sıkıntı ve meşakkat ile karşılaşır. Aslında güzellikler kadar sıkıntı, meşakkatler de hayatın akışı için önem arz etmektedir. Sıkıntı ve meşakkatler bazen bilerek veya bilmeyerek yaptığımız kötülüklerin bize yansıması şeklinde zuhur eder.
Dünyayı iki yönlü değerlendirmek gerekir. Bir yönü maddi yönü bir diğer yönü ise manevi yönü. Her iki yönü de insan için anlamlı, özel ve önemlidir.
İnsanoğlu, doğumundan ölümüne kadar, yaşadığı sürece sevgiye, şefkate, merhamete ve yarenliğe ihtiyaç duyar. Bu nedenle insan karşılıksız ve kayıtsız sevmeyi, hoşgörülü olmayı ve paylaşmayı kendine düstur edinmelidir. İşte bu düstur dünyayı yaşanabilir kılmanın da anahtarı sayılır. Dünyayı yaşanabilir kılma yolunda herkes üzerine düşeni hakkıyla yaptığında herhangi bir sorun da yaşanmayacaktır.
Hayatı yaşanılır kılma yolunda yapılacak en güzel şey iyilikleri ve güzellikleri çoğaltmaktır. Bununla birlikte yardımlaşmayı arttırmak, sevgi ve saygı çerçevesinin dışına çıkmamak gerekir. İnsanın yaşamı süresi içinde maddi ihtiyaçları olduğu gibi manevi ihtiyaçları da vardır. Sadece maddi yönünü beslemek kâfi değildir. Manevi dünyasını doğru ve sağlıklı yollarla besledikçe de gerilim ve çatışmadan uzaklaşır. Huzura kavuşur, ümidi artar, sabır ve hoşgörüsü genişler. Günümüzde yaşadığımız çatışmaların kaynağında hoşgörüsüzlük ve sabretmeme yatmaktadır.
Yüce dinimizin bize öğrettiğine göre, insan maddi ihtiyaçları kadar manevi ihtiyaçları içinde çaba gösterirse hayatı boyunca karşılaşacağı sorunlara daha temkinli ve sağduyulu yaklaşır. Manevi boşluklardan ve ruhsal sarsıntılarından kurtulur. İnsan hayatı boyunca manevi boşluklardan kendisini kurtaracak bir dost arar. İnsanı dünyada ve ahirette huzura kavuşturacak olan yegâne destek Rabbimizin merhameti ve dostluğudur. Rabbimiz, yarattığı insana şah damarından daha yakındır. Dolayısıyla dua ettiğinde ona icabet eder ve Onu akıl, gönül, şuur, vicdanla donatarak, düştüğü meşakkatler içinde asla yalnız bırakmaz.
Dünyayı daha iyi yaşanabilir kılmanın bir diğer yönü de başka yaşanacak yer yok diyerek yaşadığımız bu dünyayı korumak ve kollamak gerekir. Kısacası bu dünyanın değerlerini hor kullanmamak her bir değerinin kıymetini bilmemiz gerekir. Öncelikle dinimizin de bir emri olan çevremizi kirletmemekle bu işi yapmalıyız. Çevre kirliliği dünya da yaşayan bütün canlıların ana sorunlarından biri. Son yıllarda canlıların yaşam kaynağı olan suyumuz başta olmak üzere, havayı ve bütün diğer kıymetleri kirlettik. Denizlerde yaşayan canlılar kirlilikten dolayı can vermekte. Toprak, atılan atıklar nedeniyle yok olmaya doğru gidiyor. Son yıllarda geri kazanım ile bazı atıklar geri dönüştürülerek hem ekonomiye katkı sağlanmış oluyor hem de toprağın zehirlenerek yok olması önlenilmeye çalışılıyor. Bütün bu çabalar yeterli olmasa da önemli. Bu konuda daha güzel işlerin yapılması yönünde gayretler gösterilmelidir. Eğer çevreyi iyi korumaz isek gelecek yüzyıllarda dünya yaşanabilir bir mekân olmaktan çıkar. Yeryüzünde sadece insanlar yaşamıyor. Biz insanların dışında canlı ve cansız birçok varlık yaşam sürmekte. Bütün bu varlıkların hakkını korumak biz insanların ana vazifesidir. Yaşanabilir bir dünya için de çevrenin korunması gerekmektedir. Tabiatın dengesi de buna bağlıdır. Son yıllarda insanoğlunun vahşice yaşam biçiminden dolayı tabiatın dengesi bozulmakta, küresel ısınmayla birlikte de artık dünya da arzu edilen düzeyde bir yaşamın olmasının önü kesilmekte. Zamansız yağan yağmurlar, mevsimlerin şaşması, tabiatta yetişen ürünlerinde dengesini bozmaya başladı. Yaşanan onca şey insanoğlunun tabiatı ve dünyayı hor kullanmasından kaynaklanmaktadır.
Dünyayı yaşanabilir kılmak için yapmamız gereken tek şey var ki o da insanlara yüreğimizle dokunmak, çevreyi kendimizi koruduğumuz gibi korumamız gerekir. Kısacası, ‘Topluma ve İnsanlığa’ adanmış bir hayat benimsemeliyiz ki dünya hepimize yetebilsin.