Önder GÜZELARSLAN
28.02.2023 / 13:53

Muhtaç olduğu halde elindeki malı ihtiyacı olan bir din kardeşine verip o yokluğa katlanmak anlamına gelen îsâr hiç şüphesiz en yüksek ahlakî faziletlerden birisidir. Türkçe karşılığı “Diğergamlık” olarak geçen îsârı uygulamak oldukça zor olmakla beraber fazileti çok yüksek olan bir davranıştır.

Sözlükte "bir şeyi veya bir kimseyi diğerine üstün tutma, tercih etme" anlamına gelen îsâr, bir kimsenin, kendisi ihtiyaç içinde bulunsa bile sahip olduğu imkânları başkalarının ihtiyacını karşılamak üzere kullanması, başkasının faydası için fedakârlıkta bulunması demektir. Bu şekilde tanımlanan bu davranış halini uygulayabilmek din kardeşliğinin en ileri derecesidir. Günümüz dünyasında daha farklı deyişle kapitalist dünya bakış açısıyla îsârı değerlendirebilmek asla mümkün değildir. Zira modern dünya da karşılığı olmayan bir davranıştır. Kapitalist bakış açısında dünyada kişi ferdiyetçidir, kendinden başkasını düşünmez ve kendi ihtiyaçlarını karşılıyorsa karşısındakinin ne durumda olduğu ile ilgilenmez.    

Bir kimsenin cömertlikte îsâr derecesine ulaşabilmesi için ikram ettiği şeye kendisinin fiilen muhtaç durumda bulunması şart değildir; burada önemli olan, muhtaç olsa dahi başkasını kendisine tercih edebilecek bir ahlâk anlayışına, fedakârlığa ve irade gücüne sahip bulunmasıdır. Bu davranış ancak nebevî terbiyenin inşa ettiği kimselerde görülür.

Asr-ı Saadet’e baktığımızda îsârı çok açık bir şekilde Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in Mekke’den Medine’ye hicretinde görmekteyiz. Bütün mal varlıklarını Mekke'de bırakarak Medine'ye göç etmek zorunda kalan Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ve Ashabını Medineli Müslümanlar yani Ensar Medine’de karşılamış onları şefkatle kucaklayıp mal varlıklarını onlarla paylaşmaktan hiç çekinmemişlerdir. Hatta birçoğu ellerindeki bütün imkanları muhacirlere hiçbir karşılık beklemeden bırakmıştı. İhtiyaç içinde olsalar dahi onları kendilerine tercih etmişler, şahsî menfaatlerinden, zevklerinden fedakârlıkta bulunmuşlar.

İnsan bireysel yaşayan bir varlık değil aksine toplum içinde yaşamak zorunda olan sosyal bir varlıktır. Dolayısıyla insan sadece kendisini düşünerek, bencilce bir hayat sürdürmesi doğru bir davranış şekli değildir. İnsan ne kadar çok topluma ayak uydurarak yaşarsa toplumun huzuru da saadeti de o kadar çok gelişir. Kısaca toplumun huzuru toplumu meydana getiren insanların huzuruna bağlıdır diyebiliriz.

Günümüz kapitalist dünyasında yaşayan çağdaş toplumlara baktığımız da maalesef fertler, aileler ve toplum arasındaki ilişkilerin bozulmuş olduğunu gözlemlemekteyiz. İnsanların fert olarak manevî hayatlarının her geçen gün bozulduğuna şahit olmaktayız. Sadece manevî hayat bozulmuyor tabi ki, toplumdaki zengin ve fakir insanlar arasındaki yardımlaşma ve dayanışma ruhu da gittikçe yok oluyor. Bugün dünyanın çeşitli yerlerinde açlıktan susuzluktan ölen insanlar varken bazı ülkelerde ise zengin insanların Allah’ın verdiği nimetleri hunharca israf ettiklerini görmekteyiz. Bu tarz durumlara çok farklı örnekler verebiliriz. Bütün bunlar göstermektedir ki asrımızda insanî değerler gözümüzün önünde yok olup gitmektedir. Tabiri caiz ise ne kadar yozlaşmış olduğumuzu bizlere göstermektedir. İnsanlık günümüzde çok ciddi bir sosyal değişim göstermektedir. Öyle ki, tamamen dünyevileşen ve bencilleşen günümüz insanı çevresindeki muhtaçları görmez hale gelmiş, vefasızlık, nemelazımcılık, vurdumduymazlık alabildiğine yaygınlaşmıştır. Hâlbuki Rabbimiz Kur’ân-ı Kerim’in de insanlara beşerî ilişkilerde hoşgörülü olmaya, adalet, kardeşlik, infak, cömertlik ve diğergâmlık gibi ahlakî erdemleri yaygınlaştırmamızı emretmektedir.

İslâm tarihinde erdemli bir davranış olarak tarihe geçen îsâra örnek, yukarıda da değindiğimiz Ensar ile Muhacirin davranışlarını Rabbimiz kutsal kitabımız Kur’ân-ı Kerim’inde Haşr Suresi 9. Ayette bizlere şöyle izah etmektedir: “Daha önceden Medine’yi yurt edinmiş ve gönüllerine imanı yerleştirmiş olan kimseler, kendilerine göç edip gelenleri severler ve onlara verilenlerden dolayı içlerinde bir rahatsızlık hissetmezler. Kendileri zaruret içinde bulunsalar bile onları kendilerine tercih ederler. Kim nefsinin cimriliğinden korunursa, işte onlar kurtuluşa erenlerdir.”

Îsâr cömertlik ve fedakârlığın en zirve noktası olup Peygamber ve salih insanların vasfıdır. Genel olarak îsârı üç kısımda değerlendirebiliriz. Mal ile îsâr, can ile îsâr ve dua ile îsâr.

Batı ahlâk felsefesinde insanın aslî tabiatında bencil duygular hâkim iken, İslâm da insanlığın mutluluğu ve huzuru için yardımlaşma, toplum içinde toplumun birlikte gelişmesi için bencillikten uzak bir hayat sürmesi arzulanmaktadır. İslâm, toplumu bir bütün olarak kabul etmektedir. Bunun içinde belirli ahlâkî ilkeler ortaya koymuş ve bu ilkelerin insan hayatında uygulanmasını gerekli görmüştür. İşte bu ahlâkî ilkelerden biri ve en zirvesi îsâr’dır.

Günümüzde İslâm’ın insanları ulaştırmak istediği yüksek fedakârlık anlayışına her şeyden daha çok muhtacız. Bu nedenle de îsâr’ın çok büyük önemi vardır. Toplumun bütün katmanlarında bunu yaygınlaştırmak için gayret göstermeli ve seferberlik yapmalıyız.

PARALEL AÇMAZ - 1 PARALEL AÇMAZ - 2 EĞİTİM, ERDEMLİLİK ve BAŞARI EĞİTİLMEMİŞ EĞİTİMLİLER PADİŞAHIN İŞİ NE ? KISSADAN HİSSE! HALEP İZLENIMLERİ MANİSA ve AK PARTİ TARİHTEN İBRET ALMA DÜRÜSTLÜK GÜNDEME DAİR YOLDAN GÜZEL GEÇMEK DİVRİĞİ ULU CAMİİ 1 DİVRİĞİ ULU CAMİİ 2 MEDENİYET İNSANI YETİŞTİREMEMEK YAPBOZA DÖNEN EĞİTİM İSTİFALAR VE SONRASI YERLİ ÜRET, YERLİ TÜKET KÜLTÜR EMPERYALİZMİ MEDENİYETİMİZİ TANIMAK (AHLAT) AHLAK DEJENERASYONU 24 HAZİRAN NE ANLAM GELİYOR? 24 HAZİRAN SEÇİM SONUÇLARINA BAKIŞ! YENİ DÖNEMDEN BEKLENTİLER - 1 YENİ DÖNEMDEN BEKLENTİLER - 2 TANIMAKLA BAŞLAR HERŞEY AİLE KURUMUNA BAKIŞ EĞİTİMDE ÜMİTVAR OLALIM MI? ADAY PROFİLİ NASIL OLMALI! 2019 YEREL SEÇİMLERE DOĞRU! NE KADAR BİZİZ? GÜNEYDOĞU İZLENİMLERİ ve MARDİN GÜNEYDOĞU İZLENİMLERİ 2 Mahalli Seçimlere Doğru 1 Mahalli Seçimlere Doğru-2 Mahalli Seçimlere Doğru-3 YEREL SEÇİMLERİN ARDINDAN KİTAP FUARINDA KAYBOLDUM RAMAZAN BİZE NE DİYOR? SEYYİDET NEFİSE 23 HAZİRAN İSTANBUL SEÇİMİ SABIR, ŞÜKÜR VE FÜTÜVVET AİLEME DOKUNMA KURBAN BİZE NE İFADE EDİYOR? BELEDİYECİLİK ANLAYIŞI ÜZERİNE TARİH PALU’DUR, PALU TARİHTİR ZOR İŞE TALİP OLMAK ŞEHZADELER'E YAKIŞIR BİR BELEDİYE NİMETLERİN HESABI! MANİSA'YI BEKLEYEN TEHLİKELER DOĞU BATI KÖPRÜSÜ YEŞİL ÇAY PUDRASI TERMİK SANTRALLER ve FİLTRE MEVZUSU KAYYUMLAR YERLİ OTOMOBİL TOGG GÖNLÜNE GİREMEDİĞİNİZ KİŞİNİN KAFASINA GİREMEZSİNİZ! NASIL BİR RUH HALİ ŞEHİRLERİN RUHU OYUNCAK MÜZESİ SAĞLIK MESELESİ HABİB BABA VE İBRETLİK HİKAYESİ GÖNÜLLER YAPMAYA GELDİM SABIR VE TEVEKKÜL İNSANA KENDİ İHTİYAÇLARININ BİLGİSİ VERİLMEMİŞTİR ALLAH’IN SENİ BİLMESİ YETER BİR AKÇEYE SATIN ALINAN KÖŞK MÜSLÜMANLAR KARDEŞTİR SEFERTASI İNSAN KENDİSİNDE OLMAYANI BAŞKASINA VEREMEZ DİLİMİZİN HALİ SESSİZ GEÇEN RAMAZAN FUDAYL BİN IYAD’DAN HARUN REŞİT’E NASİHAT İMAM HATİPLİ YILLARDAN BİR HATIRA ( 12/A SINIFI) DONDURMANIN BAŞKENTİ “KAHRAMANMARAŞ” BİR AVUÇ KÖMÜR İÇİN BİR ÖMÜR VERENLER ŞUHUT KAYMAKAMI VE KEŞKEK EVİ ŞİFA KAYNAĞI BAL İNANÇ TURİZMİNDE HANGİ NOKTADAYIZ? SAKLI TERMAL CENNET SİMAV VE ÇİTGÖL ÖNDER 17. KURULTAY İZLENİMLERİ BEDAVA ELEKTRİK SİSTEMİ (ZBS) BEREKETİN SİMGESİ KENEVİR ( KENDİR ) BİNBİR MUCİZE KENEVİR CANDAN GÜZEL İNSAN ORMAN ENDÜSTRİ MÜHENDİSLERİ’NİN IZDIRABI DEĞERLERİMİZE SAHİP ÇIKABİLDİK Mİ ? YEREL BİR TAD TARHANA CİPS YAVUZ SULTAN SELİM VE MANİSA VAKFI ÖNCE FİİLİ DUA BİR TOHUM HİKÂYESİ FIRAT NEHRİ VE KÖMÜRHAN KÖPRÜSÜ ARILARIN DÜNYASI MUSTAFA HAYRİ ÖĞÜT EFENDİ KÜLTÜR DÜNYASINDA NEREDEYİZ? SAVUNAN ADAM PROF. DR. NECMEDDİN ERBAKAN FACİAYA DÖNÜŞEN EĞİTİM EKMEK TİMSAHIN AĞZINDA RANT EKONOMİSİ ADALET VE ÖZGÜRLÜK TAHNÎK NEDİR? MEDENİYETLE DÜNYAYA DAMGA VURMAK YARATILIŞ GAYEMİZ YÜREKLERİ TİTRETEN BİR İMAN HİKÂYESİ MİNERAL DEPOSU KAKTÜS MGV DEN AGD YE MİLLİ VE MANEVİ GENÇLİK BİR GEZİNİN ARDINDAN ULUDAĞ ETEKLERİNE YOLCULUK ORGANİK TABİİ GÜBRE SENİ ÖLDÜRMEYE GELEN SENDE DİRİLSİN YURT MESELESİ İŞSİZLİK Mİ? İŞ BEĞENMEMEZLİK Mİ? İNÂBE TARİHE SIĞMAYAN YİĞİT “KOCA SEYİT ONBAŞI” MAL VE EVLADIN FAYDA ETMEYECEĞİ GÜN ABDÜLFETTAH BAĞDADİ EL-AKRİ HAZRETLERİ DOĞRULUK NUSRETİYE CAMİİ VE MUHAMMED EMİN KUYUCU HOCA BUĞDAY ÇİMİ MERMALATI “UĞUT” BİR SEVDA SIFIR ATIK “ÇEÇO” İLGİNÇ HİKÂYESİYLE KILIÇ ALİ PAŞA CAMİİ GÖNÜL ERBABI OLMAK ALTIN SARISI BİR BAHARAT “SAFRAN” ATEŞBAZ-I VELİ ŞEMSETTİN YUSUF TÖRE, YAŞ ALMA VE TECRÜBE GÖNÜLLER YAPMAYA GELEN BAŞKANDAN YUNUS EMRE’YE ANLAMLI PROJE SANAT, EDEBİYAT VE KİTAP SEYYİD KURTŞEYH DEDE VE DEVREKÂNİ ZAFERLER İLE GEÇEN AY “AĞUSTOS” SOFRALARIMIZIN VAZGEÇİLMEZ BAHARATI “ZENCEFİL” ŞEHİRLER ÖLÜRKEN MEDENİYETLER DE YOK OLUYOR! SERMAYESİ ERİYEN ADAM İNSANLIK TARİHİ VE MEDENİYETLERİN DOĞUŞUNA İMKÂN SUNAN MEYVE İNCİR NÜKTEDAN BİLGE İNSAN NASREDDİN HOCA KAZDAĞLARI ETEĞİNDE BİR EKO TURİZM DURAĞI SOMA VE EMİR HIZIR BEY CAMİİ AKDENİZ MUTFAĞININ ŞİFA DOLU SEBZESİ ENGİNAR BAYRAK ŞAİRİ ARİF NİHAT ASYA DÜNYAYI YAŞANIR KILMANIN YOLU MUĞLA’NIN MANEVİ GÜNEŞİ “ŞÂHİDΔ HAZRETLERİ CÖMERTLİĞİN EN ÜST DERECESİ ÎSAR SİVİL HAVACILIĞIN MİMARI TEYYARECİ VECİHİ HÜRKUŞ DÜNYAYI YAŞANIR KILMANIN YOLU ÇİFTÇİLERİN REFAHI ARTMADAN SANAYİCİLERİN REKABET GÜCÜ ARTMAZ DEVRİNİN YAŞAYAN KÜTÜPHANESİ MÜTEFEKKİR CEMİL MERİÇ MUTLU OLMAK İÇİN ÇÖP KAMYONU TEORİSİNİ UYGULAYALIM YAZARLIK, OYUNCULUK SERÜVENİ SONRASI GELEN VEKİLLİK DARPHANE, MANGIR VE KAYME SEYDİŞEHİR’İN MANEVİ MİMARI FAKİRLERİN EFENDİSİ SEYYİD HARUN VELİ RIZIK MESELESİ TAŞ KÖMÜRÜ VE UZUN MEHMET ŞANLIURFA TAŞ EVLERİ VE NAHRİN HOTEL & ART TÜRKİYE’NİN TARIMA DAİR SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ KORUYUCU AİLELER VE MANİSA KORUYUCU AİLELER DERNEĞİ VARDIR BUNDA DA BİR HAYIR ÖLÜMSÜZLÜK AĞACI PORSUK AĞACI BEREKETLİ TOPRAKLARIN MAYALADIĞI ELMALI’NIN GURURU İBRAHİM BEDRETTİN ELMALI BİR ADALET HİKÂYESİ GAYBI ANCAK ALLAH BİLİR ÇİFTÇİLERİN REFAHI ARTMADAN SANAYİCİLERİN REKABET GÜCÜ ARTMAZ HİCİV USTASI BİR DEVLET ADAMI ŞAİR EŞREF MEDENİYETİN YAPISI KİTAPLAR VE DERİK KİTAP FUARI ŞAİR YAZAR SİYASET VE DEVLET ADAMI SÜLEYMAN ARİF EMRE İKİ İSTİKLAL MADALYALI MİLLİ KAHRAMAN MANİSALI ALİ BEY İMANIMIZIN DERECESİ NE BOYUTTA AKHİSARLI ŞEYH İSA VE ÇAĞLAK FESTİVALİ BİLGİ TOHUMU EKEN BAHÇIVAN ÖĞRETMEN BEYAZ ALTIN PAMUK HAYATA KİRLİ BİR CAMDAN BAKMA “ÖNYARGI” KOCA YUSUF’UN KİSPET GİYME TÖRENİ ARAYANLARIN HİKMET YOLCULUĞU