Ağustos ayı tarihimiz açısından önemli zaferlerin yer aldığı bir ay. Hiç şüphesiz bu
zaferler içinde en önemlisi 1000 yıl önce Anadolu topraklarının Türklere açılmasını
sağlayan Malazgirt Savaşı zaferi gelmektedir. 1071 yılında Sultan Alparslan’ın
emrindeki Büyük Selçuklu Devleti ile Romen Diyojen’in komutasındaki Bizans
İmparatorluğu arasında Malazgirt meydanında yapılan çetin savaşı Türkler kazanınca
artık Anadolu toprakları yurt olarak Türklere açılmış oldu. Ve böylece Türkler akın
akın Anadolu’ya yerleşmeye başladılar. Bizans ve Bizans’ın tekfurları ile karşı karşıya
geldiler. Anadolu’yu mayalaya mayalaya Müslüman Türk yurdu haline getirdiler.
Malazgirt Meydan Muharebesi Türk tarihi açısından dönüm noktalarından biri
olmuştur. Bir diğer önemli zafer ise Büyük Taarruz. Anadolu’nun düşmanlar
tarafından işgal edilmesi üzerine bundan 100 yıl önce 25 Ağustos 1922’de
Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk Afyon Şuhut’ta kurmayları ile bir araya gelip, 26
Ağustos sabahı Kocatepe’ye doğru yol alıp Kocatepe’de Büyük Taarruzu başlattığı
zaman dilimi ağustos ayı.
Birkaç yıldır Büyük Taarruzu Afyon’da karşılamak nasip oluyor. Bu sene 100. yılı
kutlanan bu büyük zaferin yıldönümünde yine Afyon’da olmak ve büyük bir coşku
içerisinde yapılan kutlamalara katılmak benim için ayrı bir duygu oldu. 26 ve 27
Ağustos’ta yapılan kutlamalara haklın katılımı da çok yüksek seviyede idi. 27 Ağustos
da yapılan bir dizi kutlamalar akşamında Yücel Arzen’in ekibiyle birlikte verdiği
kahramanlık dolu şiirleri bestelediği konseri de kutlamalara ayrı bir coşku ve anlam
kattı. İlin valisinin, milletvekillerinin ve diğer yöneticilerinin yanı sıra geniş bir halk
kitlesinin de katıldığı program da bulunmak bana ayrı bir keyif ve ayrı bir heyecan
kattı.
Ağustos ayı zaferler ile dolu diye ifade etmiştik. Elbette bu iki zaferle sınırlı değil
zaferlerimiz. Bu ayda gerçekleşen zaferlerimiz;
11 Ağustos 1473 Otlukbeli Zaferi, 23 Ağustos 1514 Çaldıran Zaferi, 23 Ağustos 1516
Mercidabık Zaferi, Ağustos 1521 Belgrad’ın fethi, 29 Ağustos 1526 Mohaç Zaferi, 1
Ağustos 1571 Kıbrıs’ın fethi, 23 Ağustos’ta başlayan Sakarya Meydan Muharebesi
zaferi.
Türklerin tarih sahnesinde farklı bir coğrafyaya açılıp Anadolu’nun kalıcı bir yurt
haline gelmesi sağlayan Malazgirt Zaferi ile başlayan zaferlere yenileri eklenerek
yaklaşık 1000 yıl bu topraklarda var olmamız sağlanmıştır. Malazgirt Zaferi tarihe
altın harfler ile kazınmış bir zaferdir. Zira az sayıda asker, mühimmat ve teçhizata
karşı kendilerinden kat kat üstün olan bir orduya karşı Sultan Alparslan’ın kararlı ve
vakarlı duruşunun yanı sıra Orta Asya’da Türklerin sık sık kullandıkları “Hilal Taktiği”
ile Bizans ordusu darmadağın edilerek komutanları Romen Diyojen yaralı şekilde esir
alınmıştır. Büyük kayıplar veren Bizans ordusu gücüne inanarak yok edeceklerini
zannettikleri Selçuklu karşısında büyük bir yenilgi almış oldu. İşte bu yenilgi
sonrasında zengin, bereketli ve uçsuz bucaksız derya olan Anadolu Türklere
kucağını açmış oldu. Bu zafer ve büyük komutan Sultan Alparslan ile ne kadar
övünsek azdır.
Ağustos ayında yaşanan zaferler zincirin son halkasını oluşturan Büyük Taarruz da
tıpkı Malazgirt kadar önem taşımaktadır. Zira Anadolu işgal edilmiş ve 1000 yıl önce
geldiğimiz bu topraklardan bizi atmaya çalışan batı dünyası emeline ulaşmak için
elinden geleni ardına koymamış, işgal ettikleri her yerde kan ve göz yaşı geride
bırakmışlardır. Kadın erkek, çoluk çocuk, sivil asker demeden herkesi öldürmeye
çalışmışlar. Her yeri yıkıp yakmışlardır. Yunanlılar Osmanlı İmparatorluğu’nun
kuruluşunun ilk adımını atan Ertuğrul Gazi ile birlikte İmparatorluğun kurucusu oğlu
Osman Gazi’nin türbelerini de acımasızca kurşuna dizmişlerdir. Bugün Ertuğrul
Gazi’nin Söğüt’teki türbesini ziyaret ettiğinizde kurşun izlerini görmeniz mümkün.
Adeta bizden intikam almaya çalışan Yunanlılar bu milletteki feraseti ve bağımsızlık
aşkını unutmuş gibiydiler. Türklerin bittiğini zannettikleri anda Mustafa Kemal Atatürk
ortaya çıkmış Anadolu’daki düzensiz orduları birleştirip önce Sakarya Meydan
Muharebesi ardından da Afyon da ateşini fitillediği Büyük Taarruz ile düşman
Afyon’dan geriye doğru püskürtülmeye başlanmıştır. 26 Ağustos 1922 tarihinde
Mustafa Kemal tarafından verilen saldırı emri sonrasında Türk ordusu Batı Anadolu
kesimlerinde bulunan Yunan birliklerinin üzerine harekete geçmiştir. Bu saldırı için
oldukça önemli hazırlıklar yapılmış ve Türklüğün Anadolu’daki dönüm noktası olarak
karar kılınmıştır. 30 Ağustos 1922’de çembere alınan Yunan birlikleri, Dumlupınar
mevkiinde aldıkları yenilgi ile dağılarak kaçmaya başlamıştır. Yunan birliklerinin
dağılması üzerine Mustafa Kemal askerlere dönerek şu şeklide bir emir vermiştir.
“Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir.” Türk ordusu bundan sonra İzmir’e doğru harekete
geçerek 9 Eylül 1922’de İzmir’de düşman işgalinden kurtarılarak Yunan birlikleri
böylece Anadolu’daki son noktadan da atılmış oldu.
1071 Malazgirt Zaferi tarihimiz açısından ne kadar önemli ise Büyük Taarruz da bir o
kadar önemlidir. Büyük Taarruz zaferinin en büyük önemi ve dikkat çeken yönü
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu için nihai tayin edici bir zafer olarak görülmesidir.
Büyük Taarruz coşkusunu yaşamak istiyor ve o günlere tarihi bir yolculuk yapmak
istiyorsanız her yıl düzenli şekilde 25 Ağustos’ta başlayan zafer etkinliklerine iştirak
etmek için Afyon’da olmalısınız.
Yazımızı şanlı tarihimizi zaferler ile süsleyen ağustos ayına atıfta bulunarak
zaferlerimizi perçinleyen Yahya Kemal Beyatlı’nın şu beyitleri ile noktalayalım:
“Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik.
Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik.”