Önder GÜZELARSLAN
24.12.2021 / 07:47

Anadolu’nun cihangir ruhlu yiğitlerinden, şanlı tarihimize damga vuran, bir milletin makus talihini değiştiren bir yiğit. İsmi anıldığında hala bugünkü tazeliğini koruyan civanmertliği ile anılan Seyit Onbaşı sadece doğup büyüdüğü topraklar olan Balıkesir Havran için değil bütün ülke için unutulmayacak kahramanlığa imza atmış cengâver bir askerdir.

Geçtiğimiz hafta bazı görüşmeler için gittiğim Çanakkale, Balıkesir gezisi sırasında aklımıza düşen değerli bir dost Havranlı Kadir Amcayı ziyaret ettik. Yıllardır bu bölgeye birçok kez geldim ancak hiçbirisinde Seyit Onbaşı’nın kabrini ziyaret etme fırsatı bulamamıştım. Bu kez özel olarak Koca Seyit’in doğduğu, yaşadığı ve toprağa verildiği topraklar olan Havran’ın Koca Seyit köyüne yolumuzu düşürdük. Çanakkale Savaşı’nda destan yazan ecdadımızın bir neferi olan Seyit Onbaşı cepheye giderken nereden bilebilirdi ki savaşın kaderini değiştirecek olaya imza atacak. Savaş esnasında ağır bombardıman sonucunda Mecidiye Tabyası’nda bulunan top bataryaları büyük hasar görmüştü. Dört batarya topundan sadece bir tanesi çalışır vaziyetteydi. Ancak çalışır durumda olan bu batarya topunun vinci arızalanmıştı. Yirmili yaşlarında askere alınan ilk zamanlar adı Manastır olan sonrasında Çamlık adını alan, bugün ise Seyit Onbaşı’nın adını yad etmek için Koca Seyit adı verilen köyden askere alınan bir yiğit delikanlı. 215 okkalık yaklaşık 276 kg’lık top mermisini asker arkadaşı Niğdeli Ali’nin yardımıyla sırtına alarak topun ağzına kadar taşımış, ayağında derman kalmadığı halde mermiyi namluya sürerek akabinde de namluyu düşman gemilerine yönelterek besmeleyle topu ateşlemiş bu hareketi art arda 3 kez tekrarlamış ve üçüncü seferde düşman gemisi Ocean’a isabet ettirerek Ocean’ın dümen tertibatının bozulup geminin batmasını sağlamıştır. Bu başarısı sonucunda Çanakkale’de deniz savaşlarının kaderi değişmiş ibre Osmanlı Devleti’nden yana dönmüştür. İşte bu yiğitliği gerçekleştiren Havranlı Seyit’ten başkası değildir. Bu başarısı ve gayreti sonrasında komutanları tarafından kendisine Onbaşı rütbesi verilmiştir.

Bir tarihin seyrini değiştiren Koca Seyit Onbaşı’nın kabri başında olmak beni çok duygulandırdı. Dizlerimin bağı çözüldü. Gözümün önüne gösterdiği üstün başarı geldi. Fatih Sultan Mehmet 21 yaşında İstanbul’u fethederek çağ açıp çağ kapatmış, Fatih’in torunlarından Seyit Onbaşı da yine 20’li yaşlarında tıpkı dedesi Fatih gibi kuşatılmış ve yok edilmek istenen bir milletin yok edilemeyeceğini göstermiştir. Allah’ın lütfuyla zoru başarmış 276 kg. olan bir mermiyi sanki kuş hafifliğiyle sırtında taşıyarak arızalı top mermisine taşımayı bilmiştir.

1889 yılının Eylül ayında o günkü adı Çamlık olan köyde dünyaya gelen Koca Seyit önce 1912 yılında Balkan Savaşları’na katılmış akabinde de topçu eri olarak Çanakkale Savaşı’nda cephede görevlendirilmiştir. Havran’ın bağrından çıkan cengâver yiğit Koca Seyit savaşlarda yorgun düşen bedenini yine doğduğu köy olan bugün kendi adıyla anılan Koca Seyit Köyü’nde 1939 yılında 50 yaşında vefat ederek bu köydeki istinatgâhına bırakmıştır. Seyit Onbaşı Çanakkale cephesinden yara almadan köyüne döner. Yıl 1918’dir.

Seyit Onbaşı bir mucizeyi gerçekleştirmenin haklı gururu ile köyünde yaşamını sürdürür. 26 Ağustos 1922 yılında başlattığı ordumuzun başlattığı Büyük Taarruza katılması için cepheye çağrılır. Vatan düşman işgalinden kurtarıldıktan sonra yaralı olarak tekrar köyüne dönerek yaşamını köyünde sürdürmeye devam eder. Ailesinin geçimini sağlamak içinde bin bir meşakkatle dağdan odun getirir, o odunları kömür yapıp satarmış. Oldukça fakir olan Koca Seyit Onbaşı gazinin madalyası bile yoktur. Köylüler ve çevresindekiler kendisine her seferinde “Müracaat et sana madalya versinler ve sana maaş bağlasınlar” dediklerinde, Koca Seyit Onbaşı mütevazi bir ifadeyle böyle söyleyenlere, “Biz madalya için, maaş için dövüşmedik. Ya şehid olacağız ya gazi dedik. Ücretini Cenab-ı Allah’tan bekledik ve Rabbim bize gazilik rütbesi nasip etti” der.       

Çanakkale kahramanı Seyit Onbaşı Gazi Mustafa Kemal ile Çanakkale cephesindeki buluşmalarından sonra ikinci kez Havran’da buluşur. Bu buluşmaya Yazar Ali Erdin “Koca Seyit” isimli kitabında şöyle yer vermektedir.

“Cumhuriyetin ilanından birkaç yıl sonra Gazi Mustafa Kemal yurtiçi gezilerinin birinde Balıkesir’e uğrar. Oradan da Çanakkale yöresine doğru yol alır. Yol üzerinde o dönemlerde Edremit’in bir nahiyesi olan Havran mevkiinde Edremit kaymakamı, Havran Nahiye Müdürü ve savaş gazileri büyük bir coşku içinde Gazi Mustafa Kemal’i karşılamışlar. Havranlılar yanında eşi Latife hanımefendinin de bulunduğu Gazi Mustafa Kemal’den Havran’da misafir olmasını ve kendilerini onurlandırmalarını isterler. Gazi Havranlıları kırmaz ve Havran beyzadelerinden Terzizadelerin üç katlı ahşap evlerine konuk olur.   

Gazi Mustafa Kemal konuk edildiği evde, akşam saatlerinde Edremit kaymakamından yörenin sorunları hakkında bilgi alır. Bu sırada Mustafa Kemal’in aklına aniden Çanakkale kahramanı topçu Koca Seyit Onbaşı gelir. Mustafa Kemal Edremit kaymakamına:

‘Kaymakam Bey, kazanız dahilinde oturan bir kahraman olacak, adı Koca Seyit. Bu kahramanı tanır mısınız? Bana bu kahramanı hemen bulup getirin’ deyince kaymakam beyde şafak atar. Çünkü kaymakam bey Koca Seyit’in adını duysa da, nerelerde, Edremit’in hangi köyünde oturduğunu bilmez. Kaymakam bey, emrindeki adamlarına: ‘Bu yörede bir kahraman Koca Seyit, derhal ivedilikle bulunacak.’

Koca Seyit’in Manastır köyünde olduğu öğrenilince, köyünden alelacele getirmek için hemen Manastır köyüne iki jandarma salınır. Namazdan çıkarken de Koca Seyit’i hemen yakalarlar.

Jandarmalar:    

‘Koca Seyit, Gazi Paşa bu akşam Havran’da acele seni istemiş.’

Hemen yola çıkarlar. Ayağında eskice çarıkları, saçı sakalı uzamış ve kömür tozundan iyice siyahlaşmış ötesi berisi yırtık pırtık giysileri içinde Koca Seyit, sevincinden jandarmaların önünde adeta uçarak gider. Kaymakam bey, yanına getirilen Koca Seyit’i şöyle bir baştan aşağıya süzer. Üstünü başını düzensiz, kirli, eski ve çok berbat bulur. Gazi Mustafa Kemal’in çok önem verdiği bu kahramanı bu kılık, kıyafetle huzuruna çıkarmaktan çekinir, utanır. Nahiye müdürüne seslenir: ‘Müdür, çabuk senin şu giydiğin esvaplarından, ayakkabılarından bir takım getir’ der.

Huzuruna çıktığında Koca Seyit büyük kumandanın ellerine sarılıp öper. ‘Hoş geldiniz, safa geldiniz Paşa hazretleri’ der. Gazi Mustafa Kemal, Koca Seyit’i çok yakınına oturtur, önce hal hatırını sonra da ne işler yaptığını sorar. Odun, kömür işleri yaptığını duyunca Koca Seyit’in üstünü başını tetkik eder ve sorar: ‘Sen günlük işine bu kılık kıyafetle mi gidersin Seyit Onbaşı?’ der.

‘Kaymakam Bey böyle lüzum gördü paşam. Gazi Mustafa Kemal’in yanına eski, kirli kıyafetle gidilmez dedi ve bene müdürün esvaplarını giydirdiler.’

Gazi Mustafa Kemal bu duruma fena halde bozulur ve üzülür. Edremit kaymakamına döner:

‘Beyler, efendiler lütfen bu kahramanın durumuyla yakından ilgilenin. Memleketimizi bunlar kurtardı, Cumhuriyet bunların desteği ile kuruldu. Kimseye muhtaç etmeyin bu yiğitleri’ der. Kendisinden bir isteği olup olmadığını sorduğunda ise, sadece odun keserken ormancıların kendisine engel olmamaları ricasında bulunur.”

Havran’ı ziyarete gelenleri güzel ilçenin girişinde, adı gibi kocaman yürekli Seyit Onbaşı anıt heykeli karşılar. Mermiyi sırtlamış haldeki heykelini görünce Çanakkale Savaşı hatırlara gelir. Koca Seyit gözler önüne gelir. Bir de kabri başına geldiğinizde o büyük kahramanın huzurunda diliniz lal, kalbiniz çıkacakmış gibi olur. Ruh haliniz tarif edilemez bir hal alır. Bu ziyaretimiz anılarla doldu. Büyük kahraman Seyit Onbaşı adeta gözümüzün önünde gibiydi. Kabir ziyareti sonrasında köyde Seyit Onbaşı’nın torunu ve torunun oğlu ile karşılaşıp sohbet edince tarifsiz bir duygu yüreğimizi sardı.

Havran’ın yiğidi Çanakkale Savaşı kahramanı Koca Seyit Onbaşı Türk milleti sana minnettardır. Sonsuza kadar da minnettar kalacaktır.

“Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,

Bir hilal uğruna ya Rab ne güneşler batıyor!

Sana dar gelmeyecek makber’i kimler kazsın?

‘Gömelim gel seni tarihe’ desem, sığmazsın.”         

PARALEL AÇMAZ - 1 PARALEL AÇMAZ - 2 EĞİTİM, ERDEMLİLİK ve BAŞARI EĞİTİLMEMİŞ EĞİTİMLİLER PADİŞAHIN İŞİ NE ? KISSADAN HİSSE! HALEP İZLENIMLERİ MANİSA ve AK PARTİ TARİHTEN İBRET ALMA DÜRÜSTLÜK GÜNDEME DAİR YOLDAN GÜZEL GEÇMEK DİVRİĞİ ULU CAMİİ 1 DİVRİĞİ ULU CAMİİ 2 MEDENİYET İNSANI YETİŞTİREMEMEK YAPBOZA DÖNEN EĞİTİM İSTİFALAR VE SONRASI YERLİ ÜRET, YERLİ TÜKET KÜLTÜR EMPERYALİZMİ MEDENİYETİMİZİ TANIMAK (AHLAT) AHLAK DEJENERASYONU 24 HAZİRAN NE ANLAM GELİYOR? 24 HAZİRAN SEÇİM SONUÇLARINA BAKIŞ! YENİ DÖNEMDEN BEKLENTİLER - 1 YENİ DÖNEMDEN BEKLENTİLER - 2 TANIMAKLA BAŞLAR HERŞEY AİLE KURUMUNA BAKIŞ EĞİTİMDE ÜMİTVAR OLALIM MI? ADAY PROFİLİ NASIL OLMALI! 2019 YEREL SEÇİMLERE DOĞRU! NE KADAR BİZİZ? GÜNEYDOĞU İZLENİMLERİ ve MARDİN GÜNEYDOĞU İZLENİMLERİ 2 Mahalli Seçimlere Doğru 1 Mahalli Seçimlere Doğru-2 Mahalli Seçimlere Doğru-3 YEREL SEÇİMLERİN ARDINDAN KİTAP FUARINDA KAYBOLDUM RAMAZAN BİZE NE DİYOR? SEYYİDET NEFİSE 23 HAZİRAN İSTANBUL SEÇİMİ SABIR, ŞÜKÜR VE FÜTÜVVET AİLEME DOKUNMA KURBAN BİZE NE İFADE EDİYOR? BELEDİYECİLİK ANLAYIŞI ÜZERİNE TARİH PALU’DUR, PALU TARİHTİR ZOR İŞE TALİP OLMAK ŞEHZADELER'E YAKIŞIR BİR BELEDİYE NİMETLERİN HESABI! MANİSA'YI BEKLEYEN TEHLİKELER DOĞU BATI KÖPRÜSÜ YEŞİL ÇAY PUDRASI TERMİK SANTRALLER ve FİLTRE MEVZUSU KAYYUMLAR YERLİ OTOMOBİL TOGG GÖNLÜNE GİREMEDİĞİNİZ KİŞİNİN KAFASINA GİREMEZSİNİZ! NASIL BİR RUH HALİ ŞEHİRLERİN RUHU OYUNCAK MÜZESİ SAĞLIK MESELESİ HABİB BABA VE İBRETLİK HİKAYESİ GÖNÜLLER YAPMAYA GELDİM SABIR VE TEVEKKÜL İNSANA KENDİ İHTİYAÇLARININ BİLGİSİ VERİLMEMİŞTİR ALLAH’IN SENİ BİLMESİ YETER BİR AKÇEYE SATIN ALINAN KÖŞK MÜSLÜMANLAR KARDEŞTİR SEFERTASI İNSAN KENDİSİNDE OLMAYANI BAŞKASINA VEREMEZ DİLİMİZİN HALİ SESSİZ GEÇEN RAMAZAN FUDAYL BİN IYAD’DAN HARUN REŞİT’E NASİHAT İMAM HATİPLİ YILLARDAN BİR HATIRA ( 12/A SINIFI) DONDURMANIN BAŞKENTİ “KAHRAMANMARAŞ” BİR AVUÇ KÖMÜR İÇİN BİR ÖMÜR VERENLER ŞUHUT KAYMAKAMI VE KEŞKEK EVİ ŞİFA KAYNAĞI BAL İNANÇ TURİZMİNDE HANGİ NOKTADAYIZ? SAKLI TERMAL CENNET SİMAV VE ÇİTGÖL ÖNDER 17. KURULTAY İZLENİMLERİ BEDAVA ELEKTRİK SİSTEMİ (ZBS) BEREKETİN SİMGESİ KENEVİR ( KENDİR ) BİNBİR MUCİZE KENEVİR CANDAN GÜZEL İNSAN ORMAN ENDÜSTRİ MÜHENDİSLERİ’NİN IZDIRABI DEĞERLERİMİZE SAHİP ÇIKABİLDİK Mİ ? YEREL BİR TAD TARHANA CİPS YAVUZ SULTAN SELİM VE MANİSA VAKFI ÖNCE FİİLİ DUA BİR TOHUM HİKÂYESİ FIRAT NEHRİ VE KÖMÜRHAN KÖPRÜSÜ ARILARIN DÜNYASI MUSTAFA HAYRİ ÖĞÜT EFENDİ KÜLTÜR DÜNYASINDA NEREDEYİZ? SAVUNAN ADAM PROF. DR. NECMEDDİN ERBAKAN FACİAYA DÖNÜŞEN EĞİTİM EKMEK TİMSAHIN AĞZINDA RANT EKONOMİSİ ADALET VE ÖZGÜRLÜK TAHNÎK NEDİR? MEDENİYETLE DÜNYAYA DAMGA VURMAK YARATILIŞ GAYEMİZ YÜREKLERİ TİTRETEN BİR İMAN HİKÂYESİ MİNERAL DEPOSU KAKTÜS MGV DEN AGD YE MİLLİ VE MANEVİ GENÇLİK BİR GEZİNİN ARDINDAN ULUDAĞ ETEKLERİNE YOLCULUK ORGANİK TABİİ GÜBRE SENİ ÖLDÜRMEYE GELEN SENDE DİRİLSİN YURT MESELESİ İŞSİZLİK Mİ? İŞ BEĞENMEMEZLİK Mİ? İNÂBE TARİHE SIĞMAYAN YİĞİT “KOCA SEYİT ONBAŞI” MAL VE EVLADIN FAYDA ETMEYECEĞİ GÜN ABDÜLFETTAH BAĞDADİ EL-AKRİ HAZRETLERİ DOĞRULUK NUSRETİYE CAMİİ VE MUHAMMED EMİN KUYUCU HOCA BUĞDAY ÇİMİ MERMALATI “UĞUT” BİR SEVDA SIFIR ATIK “ÇEÇO” İLGİNÇ HİKÂYESİYLE KILIÇ ALİ PAŞA CAMİİ GÖNÜL ERBABI OLMAK ALTIN SARISI BİR BAHARAT “SAFRAN” ATEŞBAZ-I VELİ ŞEMSETTİN YUSUF TÖRE, YAŞ ALMA VE TECRÜBE GÖNÜLLER YAPMAYA GELEN BAŞKANDAN YUNUS EMRE’YE ANLAMLI PROJE SANAT, EDEBİYAT VE KİTAP SEYYİD KURTŞEYH DEDE VE DEVREKÂNİ ZAFERLER İLE GEÇEN AY “AĞUSTOS” SOFRALARIMIZIN VAZGEÇİLMEZ BAHARATI “ZENCEFİL” ŞEHİRLER ÖLÜRKEN MEDENİYETLER DE YOK OLUYOR! SERMAYESİ ERİYEN ADAM İNSANLIK TARİHİ VE MEDENİYETLERİN DOĞUŞUNA İMKÂN SUNAN MEYVE İNCİR NÜKTEDAN BİLGE İNSAN NASREDDİN HOCA KAZDAĞLARI ETEĞİNDE BİR EKO TURİZM DURAĞI SOMA VE EMİR HIZIR BEY CAMİİ AKDENİZ MUTFAĞININ ŞİFA DOLU SEBZESİ ENGİNAR BAYRAK ŞAİRİ ARİF NİHAT ASYA DÜNYAYI YAŞANIR KILMANIN YOLU MUĞLA’NIN MANEVİ GÜNEŞİ “ŞÂHİDΔ HAZRETLERİ CÖMERTLİĞİN EN ÜST DERECESİ ÎSAR SİVİL HAVACILIĞIN MİMARI TEYYARECİ VECİHİ HÜRKUŞ DÜNYAYI YAŞANIR KILMANIN YOLU ÇİFTÇİLERİN REFAHI ARTMADAN SANAYİCİLERİN REKABET GÜCÜ ARTMAZ DEVRİNİN YAŞAYAN KÜTÜPHANESİ MÜTEFEKKİR CEMİL MERİÇ MUTLU OLMAK İÇİN ÇÖP KAMYONU TEORİSİNİ UYGULAYALIM YAZARLIK, OYUNCULUK SERÜVENİ SONRASI GELEN VEKİLLİK DARPHANE, MANGIR VE KAYME SEYDİŞEHİR’İN MANEVİ MİMARI FAKİRLERİN EFENDİSİ SEYYİD HARUN VELİ RIZIK MESELESİ TAŞ KÖMÜRÜ VE UZUN MEHMET ŞANLIURFA TAŞ EVLERİ VE NAHRİN HOTEL & ART TÜRKİYE’NİN TARIMA DAİR SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ KORUYUCU AİLELER VE MANİSA KORUYUCU AİLELER DERNEĞİ VARDIR BUNDA DA BİR HAYIR ÖLÜMSÜZLÜK AĞACI PORSUK AĞACI BEREKETLİ TOPRAKLARIN MAYALADIĞI ELMALI’NIN GURURU İBRAHİM BEDRETTİN ELMALI BİR ADALET HİKÂYESİ GAYBI ANCAK ALLAH BİLİR ÇİFTÇİLERİN REFAHI ARTMADAN SANAYİCİLERİN REKABET GÜCÜ ARTMAZ HİCİV USTASI BİR DEVLET ADAMI ŞAİR EŞREF MEDENİYETİN YAPISI KİTAPLAR VE DERİK KİTAP FUARI ŞAİR YAZAR SİYASET VE DEVLET ADAMI SÜLEYMAN ARİF EMRE İKİ İSTİKLAL MADALYALI MİLLİ KAHRAMAN MANİSALI ALİ BEY İMANIMIZIN DERECESİ NE BOYUTTA AKHİSARLI ŞEYH İSA VE ÇAĞLAK FESTİVALİ BİLGİ TOHUMU EKEN BAHÇIVAN ÖĞRETMEN BEYAZ ALTIN PAMUK HAYATA KİRLİ BİR CAMDAN BAKMA “ÖNYARGI” KOCA YUSUF’UN KİSPET GİYME TÖRENİ ARAYANLARIN HİKMET YOLCULUĞU