Son yıllarda sıfıra atık kapsamında geliştirilen ve bu konuda ciddi çalışmalar yapılan alanlardan birisi de organik gübre yapımı. Tabiî gübre diye de ifade edebileceğimiz bu gübre çeşidi evsel atıkların kompost hale dönüştürülmesiyle elde edilmektedir. Kompost, esas itibariyle her türlü organik atığın bir araya getirilerek, çürütülmesi sonucu elde edilen toprak iyileştirici doğal bir gübreleme yöntemidir. Diğer yandan siyah altın olarak da adlandırılan kompost, bitkisel ve hayvansal atıkları nemli-oksijenli ortamda bozunarak organik gübreye dönüşmesi olarak da ifade edilebilir.
Geçtiğimiz ay içerisinde İstanbul’da düzenlenen Sıfır Atık ve Çevre konulu fuarı ziyaret ettim. Uzun bir süredir çocuklarımızın çevre bilinci edinmeleri adına yaptığımız “Çevreci Çocuk” “Çeço” çalışması kapsamında yaptığımız ziyarette teknolojik olarak çevre konusunda, sıfır atık konusunda bir hayli mesafe aldığımıza şahit oldum. Fuara katılımcı olarak katılan Opsis Çevre Teknolojileri firması kompost üretimi noktasında son teknolojiyi kullanarak hem dış mekan, hem iç mekanlarda hatta evlerimizde kompost üretebileceğimiz nitelikte makinalar üretmiş. Özellikle belediyeler için bu manada ideal çözümler üretmeye gayret göstermişler. Kendilerini kutluyorum. Kompost olayı günümüzün en önemli olaylarından birisi. Hatta olmazsa olmazı. Kompost konusunda tek eksiğimiz milletimizin bu noktada daha az bilgi sahibi olması. Ya da yeterli duyarlılığı göstermemeleri. İşte tam bu nokta da ciddi bir mesafe alınmasını sağlayacak bu kompost makinalarının kullanımı da çok kolay.
Peki bu kompostu nasıl yapacağız. Öncelikle yapmamız gereken şey evsel atıkları ayrı bir yerde toplamak. Aslında her gün çöp diye evimizden uzaklaştırdığımız bu evsel atıklarımızı kompost makinalarında öğüterek yani mikrobiyal bir işlemden geçirerek yüksek kalitede kompost elde etmiş olacağız. Elde ettiğimiz bu kompostu da yine evimizde yetiştirmeye çalıştığımız çiçeklerde kullanabileceğimiz gibi, bahçe bitkilerinin yetişmesinde de bahçemizde gübre olarak kullanabiliriz. En basit yöntemle evlerimizde yapacağımız bu kompostu daha büyük çapta oturduğumuz sitelerde, mahalle, ilçe veya il bazında yaptığımızı düşünelim. Her gün bu çöpleri nerede depolayacağız. Bu çöpleri nasıl bertaraf edeceğiz derdinden de kurtulmuş olacağız. Sadece çöplerin bertarafından kurtulmayacağız, aynı zamanda dış mekanlarda, park, bahçelerde ve tarlalarımızda ucuz, uygun, temiz ve en önemlisi organik tabiî gübre kullanmış olacağız.
Gerek evsel atıklar olsun gerek sanayi atıkları, çöp olarak kabul ettiğimiz her türlü atık, geri dönüşüm ve geri kazanım süreci içinde değerlendirilmeden bertarafı hem maddesel hem de enerji olarak ciddi kaynak kayıpları yaşanmasına neden olmaktadır. Dünya üzerindeki artan nüfus ile birlikte insanların yaşam standartları da her geçen gün değişim göstererek artma eğilimindedir. Artan nüfus ve yaşam standartı, beraberinde tüketimde de kaçınılmaz şekilde artışlara sebep olmaktadır. Tüketimde yaşanan bu artış durumu tabii kaynaklarımız üzerinde baskı uygulayarak, kısıtlı yani sınırlı sayılabilecek durumda olan tabii kaynaklarımızın artan nüfusun ihtiyaçlarını karşılayamaması tehlikesiyle karşı karşıya kalmaktayız. Bu da dünyanın dengesini bozmaktadır. Hal böyle olunca tabii kaynakların daha verimli kullanılmasının önemi bir kat daha artmaktadır. İşte tam bu nokta da kompost yapımı teknolojisi bizim için bir kurtuluş reçetesi gibidir. Kompost yapmak özellikle çöp sorunu için dönüştürülebilir bir çözüm olmasının yanı sıra, süreç içerisinde kimyasal gübreler ile verimini kaybeden toprağın verimini arttırma da rol oynayarak toprağın yeniden canlanmasını sağlamaktadır. Kompost sayesinde toprağın yapısını iyileştirmiş oluruz. Böylece toprak mineral anlamında da zenginleşerek daha rahat nefes alma imkanına kavuşmuş olur.
Kompost yapımı ile çöplerimizi değerlendirmiş ve yeni nesil bir gübre elde etmiş oluruz. Yukarıda da belirttiğimiz gibi siyah altın olarak bilinen ve değerlendirilen kompostun faydalarını kısaca şu şekilde izah edebiliriz.
Öncelikle atıklarımızı değerlendirmemize vesile olan kompost, topraktaki nemi korur ve buharlaşmayı azaltır. Topraktaki toksinleri nötralize ederek, toprağın içindeki ağır metallerle oluşan kirlenmeyi arındırır, toprağı rehabilite ederek toprağın pH dengesini düzenler. Toprağın iyice havalanmasını sağlayarak, toprağın yapısının iyileşmesini sağlar bu faydasıyla topraktaki bitkilerin besin edinimlerini kolaylaştırır. Ayrıca bitkilerin büyümelerini hızlandırır ve bitkilerin daha güçlü olmasını sağlar. Kompost, topraktaki fazla suyu emerek, yağmurun neden olduğu erozyonu önler böylece toprağın su tutma kabiliyetini arttırmış olur.
Yapılan istatistiki araştırmalara göre dünya genelinde zayi olan ya da israf edilen gıdanın miktarı yıllık yaklaşık olarak 1,3 milyar ton civarındadır. Bu miktar dünya genelinde üretilen toplam gıdanın neredeyse üçte birine tekabül etmektedir. Ülkemizde de israf edilen gıda azımsanmayacak kadardır. Sebze ve meyvelerin çürümesi veya başka sebeplerle atık haline gelmesi söz konusudur. Bu rakamlara baktığımızda gıda atıklarının kompost olarak değerlendirilip ekonomiye kazandırılması çok büyük önem arz etmektedir. Bu sebeple az çok denilmeden en küçük birim aileden evlerden başlayarak bütün mekanlarda tüketilen ve atık olarak ortaya çıkan evsel atıklar bir an evvel kompost yapılması yönünde çalışmalar başlatılmalıdır. Özellikle bugün daha düzenli yaşam alanları olan sitelerde kompost yapılması zorunlu hale getirilmelidir. Bu konuda gerekli yasal düzenlemeler yapılmalı, hane haklarının her türlü atıkları değerlendirmeye tabi tutularak onlara da her atık çöp değildir bilinci yerleştirilmeli, hatta bu atıklardan küçük de olsa bütçelerine katkı sağlayacak kazançlar elde etmeleri sağlanacak teşvikler yapılmalıdır.
Çevre sorununa da ciddi çözümler getirecek kompost yapımı, bugün artık bu amaçla yapılan makinalar ile kolaylaşmıştır. Yerel yönetimler bu anlamda büyük sorumluluk yüklenmeli, okullarda da çocuklar bu bilinçle yetiştirilmeye gayret edilmelidir. Artık her atık çöp değildir mantığını beynimize kazıma vakti geldi de geçiyor bile. Daha yaşanabilir bir dünya için ve gittikçe azalan, sınırlı sayıdaki kaynaklarımızı hoyratça tüketmekten vazgeçip her bir atığı da en güzel şekilde değerlendirmeye gayret edelim.
Gideceğimiz başka bir dünya yok. Dünyamızı ve çevremizi korumayı bilmeliyiz.