Önder GÜZELARSLAN
03.04.2021 / 14:47

Kapitalizmin temelleri tüketmek üzerine kurgulanmıştır. İnsanoğlu vampir gibi sürekli gerekli gereksiz, ihtiyaç olup olmadığına bakmaksızın her zaman bir şeyler almalı ve çılgınlar gibi tüketmelidir. Kapitalizmin bize öğütlediği ekonomi bu. Tabi sadece tüketmek değil aynı zamanda rant ekonomisi de oluşturmak kapitalizmin temel felsefesi.

Ancak daha adil ve daha müreffeh bir ekonomik sistem kurulacaksa, bu sistemin rant ekonomisi üzerine değil, üretim ekonomisi üzerine bina edilmesi gerekir. Bu ise bir yandan üreticiden yana olan bir ekonomi politikasını gerektirirken diğer yandan çalışmayı ve risk almayı önceleyen kültürel bir yapıyı da gerektirmektedir. Bu elbette kolay bir iş değildir. Zira insanoğlu yapısı gereği çalışmayı pek sevmez. Bedavacılığa daha yatkındır. İşte bu yüzden de rant ekonomisine daha yatkın bir yapısı vardır. Bir koyup beş almayı ve bunu yaparken de yorulmayı istemez.

Reel ekonomi ise ranttan ziyade birebir üretmeyle ilişkilidir. Her bir birey kabiliyet ve becerileri doğrultusunda öğrendiği iş ve meslek ne ise onu alnı terleyinceye değin icra etmesiyle yani çalışmasıyla olur. İnsan çalışarak bir enerji ve efor sarf eder. Bir emek verir, bir risk alır. Çalışmak ve alın teri dökmek işte bu yüzden kutsal addedilmiştir. Rant ve kolaycılık ise hoş görülmemiştir. Lakin bugün geldiğimiz noktada rant ekonomisi daha çok pirim yapmaktadır. Paran varsa fiyatı artacak diye arsa, ev almak, döviz ve altın almak yani menkul ve gayri menkule yatırım yapmak kısacası ranta yatırım yapmak kulağa daha hoş geliyor. Zira böyle bir duruma devlette çanak tutuyor. Üretimin içinde olmak, reel ekonominin lokomotifi konumunda bulunmakla sermaye sahipleri adeta cezalandırılmaktadır. Uygulanan yüksek vergiler, bürokratik engeller ve üreticinin önündeki dağ gibi duran sorunların çözümüne yönelik gerekli ve yeterli adımların atılmıyor olması üreten kişileri bezdirmektedir. Gerek tarımsal üretim yapanlar gerekse de sanayi alanında üretim yapanlar birçok problem ile karşı karşıya kalmaktadırlar. Bir risk taşımaktadırlar. Ellerini taşın altına sokmakta, gayret ve çaba göstermektedirler. Ancak hiçbir şekilde hak ettikleri değeri görememektedirler. Katlandıkları üretimin zorlukları ise işin bir başka yönü. Ayrıca üretim sırasında yeterli düzeyde ve miktarda kalifiye iş gücü bulamamaları da bir başka handikap.  

Osmanlı döneminde bile toprak işlenmediği zaman toprak sahibinin elinden alınmış işleyene verilmiş. Yani toprak boş yatmaz felsefesini güdülmüştür. Bugün Anadolu’da topraklarımızın büyük çoğunluğu boş yatmaktadır. Ya da birçok yerde verimli araziler üzerine binalar yapılmak suretiyle arazilerin ranta kurban gitmesine sebep olunmaktadır. Bizim Ege’de bazen rastlıyorum güzelim tarım arazileri üzerine villalar yapılmış, bugün ülkemizde birçok yerde artık tarlalar imara açılmış vaziyette aç gözlü vampir kapitalistlerin elinde, rant ekonomisine kurban edilmekte. Rant ekonomisi bize bir şey kazandırmaz. Menkul veya gayrimenkul artışları ile sanal, şişkin bir ekonomi meydana getirilmektedir. Parası olan da bu rant ekonomisinin oyuncağı oluyor. Halbuki asıl olan üretmektir. Üretim teşvik edilmelidir. Batı ülkelerine baktığımızda 20 yıl önce daire fiyatı ne ise bugünde aşağı yukarı aynı, artış varsa da çok küçük seviye de. Bizde hastane oldu, yol geçti vs sebeplerden dolayı konut ve arsa fiyatları anormal artışlar görüyor. Bu da rant ekonomisine davetiye çıkarıyor. Hala daha bu rant ekonomisi büyütülmeye çalışılıyor. Bina dikmediğimiz yer kalmadı. Bina dikerek bir yere varamayız.

Eğer rant ekonomisi terk edilmez toplumda üretime dönük ciddi bir bilinçlenme olmazsa yakın gelecekte tamamen yabancı ülkelerin kuklası haline geleceğiz. Bizde yatırım denince hemen akla paradan para kazanma yani faiz ile döviz ya da arsa, konut geliyor. Bunlar yatırım değildir. Yatırım üretmekle olur. Yani fabrika kurmakla ve istihdam oluşturmakla olur. Artık bir akıllı çıkıp rant ekonomisine bir dur demelidir. Rant ekonomisine giden yolları tıkarsan ve üretim teşvik edilirse bu sayede ülke de büyümüş olur. İnşaat yapmak, bina dikmek büyüme demek değildir.   

Rant ekonomisinin iki büyük yıkımı vardır. Birincisi istihdamın önünü kapatmak. İkincisi ise, aynı zamanda zaten var olan ahlaki çöküntüyü arttırmak. Böylelikle siyaseti dejenerasyona da sebebiyet verilmiş oluyor. Rant ekonomisi ayrıca gelir dağılımında da adaletsizliğe sebep olarak  insanlar arasında korkunç infialin önünü de açmış oluyor.

 

PARALEL AÇMAZ - 1 PARALEL AÇMAZ - 2 EĞİTİM, ERDEMLİLİK ve BAŞARI EĞİTİLMEMİŞ EĞİTİMLİLER PADİŞAHIN İŞİ NE ? KISSADAN HİSSE! HALEP İZLENIMLERİ MANİSA ve AK PARTİ TARİHTEN İBRET ALMA DÜRÜSTLÜK GÜNDEME DAİR YOLDAN GÜZEL GEÇMEK DİVRİĞİ ULU CAMİİ 1 DİVRİĞİ ULU CAMİİ 2 MEDENİYET İNSANI YETİŞTİREMEMEK YAPBOZA DÖNEN EĞİTİM İSTİFALAR VE SONRASI YERLİ ÜRET, YERLİ TÜKET KÜLTÜR EMPERYALİZMİ MEDENİYETİMİZİ TANIMAK (AHLAT) AHLAK DEJENERASYONU 24 HAZİRAN NE ANLAM GELİYOR? 24 HAZİRAN SEÇİM SONUÇLARINA BAKIŞ! YENİ DÖNEMDEN BEKLENTİLER - 1 YENİ DÖNEMDEN BEKLENTİLER - 2 TANIMAKLA BAŞLAR HERŞEY AİLE KURUMUNA BAKIŞ EĞİTİMDE ÜMİTVAR OLALIM MI? ADAY PROFİLİ NASIL OLMALI! 2019 YEREL SEÇİMLERE DOĞRU! NE KADAR BİZİZ? GÜNEYDOĞU İZLENİMLERİ ve MARDİN GÜNEYDOĞU İZLENİMLERİ 2 Mahalli Seçimlere Doğru 1 Mahalli Seçimlere Doğru-2 Mahalli Seçimlere Doğru-3 YEREL SEÇİMLERİN ARDINDAN KİTAP FUARINDA KAYBOLDUM RAMAZAN BİZE NE DİYOR? SEYYİDET NEFİSE 23 HAZİRAN İSTANBUL SEÇİMİ SABIR, ŞÜKÜR VE FÜTÜVVET AİLEME DOKUNMA KURBAN BİZE NE İFADE EDİYOR? BELEDİYECİLİK ANLAYIŞI ÜZERİNE TARİH PALU’DUR, PALU TARİHTİR ZOR İŞE TALİP OLMAK ŞEHZADELER'E YAKIŞIR BİR BELEDİYE NİMETLERİN HESABI! MANİSA'YI BEKLEYEN TEHLİKELER DOĞU BATI KÖPRÜSÜ YEŞİL ÇAY PUDRASI TERMİK SANTRALLER ve FİLTRE MEVZUSU KAYYUMLAR YERLİ OTOMOBİL TOGG GÖNLÜNE GİREMEDİĞİNİZ KİŞİNİN KAFASINA GİREMEZSİNİZ! NASIL BİR RUH HALİ ŞEHİRLERİN RUHU OYUNCAK MÜZESİ SAĞLIK MESELESİ HABİB BABA VE İBRETLİK HİKAYESİ GÖNÜLLER YAPMAYA GELDİM SABIR VE TEVEKKÜL İNSANA KENDİ İHTİYAÇLARININ BİLGİSİ VERİLMEMİŞTİR ALLAH’IN SENİ BİLMESİ YETER BİR AKÇEYE SATIN ALINAN KÖŞK MÜSLÜMANLAR KARDEŞTİR SEFERTASI İNSAN KENDİSİNDE OLMAYANI BAŞKASINA VEREMEZ DİLİMİZİN HALİ SESSİZ GEÇEN RAMAZAN FUDAYL BİN IYAD’DAN HARUN REŞİT’E NASİHAT İMAM HATİPLİ YILLARDAN BİR HATIRA ( 12/A SINIFI) DONDURMANIN BAŞKENTİ “KAHRAMANMARAŞ” BİR AVUÇ KÖMÜR İÇİN BİR ÖMÜR VERENLER ŞUHUT KAYMAKAMI VE KEŞKEK EVİ ŞİFA KAYNAĞI BAL İNANÇ TURİZMİNDE HANGİ NOKTADAYIZ? SAKLI TERMAL CENNET SİMAV VE ÇİTGÖL ÖNDER 17. KURULTAY İZLENİMLERİ BEDAVA ELEKTRİK SİSTEMİ (ZBS) BEREKETİN SİMGESİ KENEVİR ( KENDİR ) BİNBİR MUCİZE KENEVİR CANDAN GÜZEL İNSAN ORMAN ENDÜSTRİ MÜHENDİSLERİ’NİN IZDIRABI DEĞERLERİMİZE SAHİP ÇIKABİLDİK Mİ ? YEREL BİR TAD TARHANA CİPS YAVUZ SULTAN SELİM VE MANİSA VAKFI ÖNCE FİİLİ DUA BİR TOHUM HİKÂYESİ FIRAT NEHRİ VE KÖMÜRHAN KÖPRÜSÜ ARILARIN DÜNYASI MUSTAFA HAYRİ ÖĞÜT EFENDİ KÜLTÜR DÜNYASINDA NEREDEYİZ? SAVUNAN ADAM PROF. DR. NECMEDDİN ERBAKAN FACİAYA DÖNÜŞEN EĞİTİM EKMEK TİMSAHIN AĞZINDA RANT EKONOMİSİ ADALET VE ÖZGÜRLÜK TAHNÎK NEDİR? MEDENİYETLE DÜNYAYA DAMGA VURMAK YARATILIŞ GAYEMİZ YÜREKLERİ TİTRETEN BİR İMAN HİKÂYESİ MİNERAL DEPOSU KAKTÜS MGV DEN AGD YE MİLLİ VE MANEVİ GENÇLİK BİR GEZİNİN ARDINDAN ULUDAĞ ETEKLERİNE YOLCULUK ORGANİK TABİİ GÜBRE SENİ ÖLDÜRMEYE GELEN SENDE DİRİLSİN YURT MESELESİ İŞSİZLİK Mİ? İŞ BEĞENMEMEZLİK Mİ? İNÂBE TARİHE SIĞMAYAN YİĞİT “KOCA SEYİT ONBAŞI” MAL VE EVLADIN FAYDA ETMEYECEĞİ GÜN ABDÜLFETTAH BAĞDADİ EL-AKRİ HAZRETLERİ DOĞRULUK NUSRETİYE CAMİİ VE MUHAMMED EMİN KUYUCU HOCA BUĞDAY ÇİMİ MERMALATI “UĞUT” BİR SEVDA SIFIR ATIK “ÇEÇO” İLGİNÇ HİKÂYESİYLE KILIÇ ALİ PAŞA CAMİİ GÖNÜL ERBABI OLMAK ALTIN SARISI BİR BAHARAT “SAFRAN” ATEŞBAZ-I VELİ ŞEMSETTİN YUSUF TÖRE, YAŞ ALMA VE TECRÜBE GÖNÜLLER YAPMAYA GELEN BAŞKANDAN YUNUS EMRE’YE ANLAMLI PROJE SANAT, EDEBİYAT VE KİTAP SEYYİD KURTŞEYH DEDE VE DEVREKÂNİ ZAFERLER İLE GEÇEN AY “AĞUSTOS” SOFRALARIMIZIN VAZGEÇİLMEZ BAHARATI “ZENCEFİL” ŞEHİRLER ÖLÜRKEN MEDENİYETLER DE YOK OLUYOR! SERMAYESİ ERİYEN ADAM İNSANLIK TARİHİ VE MEDENİYETLERİN DOĞUŞUNA İMKÂN SUNAN MEYVE İNCİR NÜKTEDAN BİLGE İNSAN NASREDDİN HOCA KAZDAĞLARI ETEĞİNDE BİR EKO TURİZM DURAĞI SOMA VE EMİR HIZIR BEY CAMİİ AKDENİZ MUTFAĞININ ŞİFA DOLU SEBZESİ ENGİNAR BAYRAK ŞAİRİ ARİF NİHAT ASYA DÜNYAYI YAŞANIR KILMANIN YOLU MUĞLA’NIN MANEVİ GÜNEŞİ “ŞÂHİDΔ HAZRETLERİ CÖMERTLİĞİN EN ÜST DERECESİ ÎSAR SİVİL HAVACILIĞIN MİMARI TEYYARECİ VECİHİ HÜRKUŞ DÜNYAYI YAŞANIR KILMANIN YOLU ÇİFTÇİLERİN REFAHI ARTMADAN SANAYİCİLERİN REKABET GÜCÜ ARTMAZ DEVRİNİN YAŞAYAN KÜTÜPHANESİ MÜTEFEKKİR CEMİL MERİÇ MUTLU OLMAK İÇİN ÇÖP KAMYONU TEORİSİNİ UYGULAYALIM YAZARLIK, OYUNCULUK SERÜVENİ SONRASI GELEN VEKİLLİK DARPHANE, MANGIR VE KAYME SEYDİŞEHİR’İN MANEVİ MİMARI FAKİRLERİN EFENDİSİ SEYYİD HARUN VELİ RIZIK MESELESİ TAŞ KÖMÜRÜ VE UZUN MEHMET ŞANLIURFA TAŞ EVLERİ VE NAHRİN HOTEL & ART TÜRKİYE’NİN TARIMA DAİR SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ KORUYUCU AİLELER VE MANİSA KORUYUCU AİLELER DERNEĞİ VARDIR BUNDA DA BİR HAYIR ÖLÜMSÜZLÜK AĞACI PORSUK AĞACI BEREKETLİ TOPRAKLARIN MAYALADIĞI ELMALI’NIN GURURU İBRAHİM BEDRETTİN ELMALI BİR ADALET HİKÂYESİ GAYBI ANCAK ALLAH BİLİR ÇİFTÇİLERİN REFAHI ARTMADAN SANAYİCİLERİN REKABET GÜCÜ ARTMAZ HİCİV USTASI BİR DEVLET ADAMI ŞAİR EŞREF MEDENİYETİN YAPISI KİTAPLAR VE DERİK KİTAP FUARI ŞAİR YAZAR SİYASET VE DEVLET ADAMI SÜLEYMAN ARİF EMRE İKİ İSTİKLAL MADALYALI MİLLİ KAHRAMAN MANİSALI ALİ BEY İMANIMIZIN DERECESİ NE BOYUTTA AKHİSARLI ŞEYH İSA VE ÇAĞLAK FESTİVALİ BİLGİ TOHUMU EKEN BAHÇIVAN ÖĞRETMEN BEYAZ ALTIN PAMUK HAYATA KİRLİ BİR CAMDAN BAKMA “ÖNYARGI” KOCA YUSUF’UN KİSPET GİYME TÖRENİ ARAYANLARIN HİKMET YOLCULUĞU