1857 yılında, Fransa’dan gelen ormancılık uzmanlarının çalışmaları sonucunda ‘’Orman Okulu’’nun açılmasıyla birlikte Orman Mühendisliği mesleği ortaya çıkmış ve bir asrı geçen bir geçmişe sahip meslek olarak anıla gelmektedir.
1948 yılında ön sınıfları Ankara’da, son sınıfları İstanbul’da bulunan Orman Fakültesi bütünüyle İstanbul Üniversitesi’ne bağlanarak, İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi adını almıştır. O dönemlerde öğretim imkanlarının artması ile birlikte 1971 yılında Orman Fakültesine bir ikincisi daha eklenerek Karadeniz Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi kurulmuştur. Eğitim yelpazesinin genişlemesi ile Orman Mühendisliği, Orman Endüstri Mühendisliği ve Ağaç İşleri Endüstri Mühendisliğini bünyesinde bulunduran günümüzde 12 adet Orman Fakültesi ve 5 adet Teknoloji Fakültesi ile bu okullar mezun vermeye devam etmektedir.
Orman mühendisleri; ormanların korunması, ıslahı, geliştirilmesi, orman alanlarının saptanması, ağaçlandırma yapılabilecek alanların belirlenmesinde, aşılama faaliyetlerinin yürütülmesinde, bozulan ya da deforme olan orman dokusunun ıslah edilmesinde, haritalandırma kısımlarında, orman alanı üzerinde inşa edilecek olan köprü ve menfez gibi alanlar için bilgi toplanmasında, yangın vb. gibi doğal afetler ile karşılaşıldığı zaman yapılacak müdahale ve mücadele konularında, çalışan meslek mensuplarıdır. Orman mühendisleri çoğunlukla da, Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesinde kadrolu olarak görev yapmaktadırlar. Orman mühendisi olabilmek için üniversitelerin 4 yıllık “Orman Mühendisliği” bölümünden lisans derecesi ile mezun olma şartı aranmaktadır.
Ormandan ana ürün olarak elde edilen tomruk, reçine, sığla yağı, defne, palamut vb. ürünleri işleyerek kullanılabilir mobilya, doğrama, kereste, parke, kağıt vb. ürünlere dönüştüren ve bu alanda atölyelerin oluşturulması, işletilmesi, imalatı, kalite kontrolü ve pazarlanması gibi konularda görev alan teknik personel de Orman Endüstri Mühendisi olarak tanımlanmaktadır. Orman Endüstri Mühendisliği de Orman Mühendisliği gibi Orman Fakülteleri’nde okutulan bir mühendislik bölümüdür. Bakıldığında görev alanları farklı bile olsa dolaylı olarak bu iki mühendislik alanı meslektaş sayılmaktadır. Zira her ikisinin ana görev alanı ormanlardır. Yukarıda değindiğimiz üzere Orman Mühendisi ormanları yetiştirip geliştirilmesine katkı sağlar iken Orman Endüstri Mühendisi ormanlarımızdan oluşan emvalleri (tomruk, odun vb.) ülke ekonomisine kazandırmaya çalışan bir mühendislik dalıdır. Devlet hazinesine kazanç sağlayan OGM, bu kazancı piyasada ki orman ürünleri sanayisine emval tedarik ederek yapmaktadır. Yıllardır bu hizmeti yapan OGM maalesef bünyesinde kaliteli emval oluşturabilecek bu işin ehli olan Orman Endüstri Mühendislerini kadrolu olarak çalıştırmamaktadır. Şuan da 150 civarında danışman mühendis adı altında bir proje ile süreli olarak çalıştırılan Orman Endüstri Mühendisleri sayesinde emvallerde sınıf ve kalite oranın artırıldığı gözlemlenmiştir. Bu şekilde süreli bir çalışma modeli yerine ülkemizde yaklaşık 1600 civarı orman tomruk satış deposu bulunması nedeniyle her depoya en az bir Orman Endüstri Mühendisi istihdamı sağlanması daha doğru bir yaklaşım olacaktır. Bakanlığa ait bu mevcut depolarda bugün depo idareciliği, hali hazırda orman muhafıza memurları tarafından yapılmaktadır. Bu memurların mesleği gereği, kolluk kuvveti olmalarından dolayı asıl işleri olan ormanlarda koruma yapmaları gerekmektedir. Orman Bakanlığı bünyesinde, orman muhafıza memuru eksikliği var iken depolarda görev yapmaları büyük bir hatadır.
Orman Endüstri Mühendisleri kamu ve genel anlamda özel sektöre ait orman ürünlerini işleyen kağıt fabrikalarında, lif levha, parke, kapı ve pencere, selüloz ve türevleri ile diğer ürünlerin üretimini yapan özel işletmelerin bünyelerinde çalışabiliyor olsalar da, orman muhafız memurları kendi alanlarında çalıştırılıp orman endüstri mühendisliği eğitimi almış olan mühendislerin bu alanda istihdam edilmesi hem Orman Endüstri Mühendislerine istihdam alanı açmış olacak hem de emvallerin kalite ve sınıf oranı artırılmak suretiyle devletin kazancının daha fazla olması sağlanacaktır. Bu sebeplerden dolayı Orman Endüstri Mühendislerine kamuda yer verilmeli ve istihdamlarının önü açılmalıdır.
Orman Endüstri Mühendisleri hayatları boyunca, ağaç malzemenin yapısı, odunun fiziksel ve mekaniksel özellikleri, ağaç malzemenin doğal koruyucu kimyasallar kullanılarak mantar ve böcek gibi zararlı etmenlere karşı korunması, yakıt ve kök boyası olarak kullanılması, orman ve zirai artıklardan yonga ve lif levha gibi kompozit levhalar, yıllık bitkilerin kağıt üretiminde kullanılması konularında araştırma yapılmaktadırlar. Bundan dolayıdır ki, Orman Endüstri Mühendisleri, Tarım ve Orman Bakanlığı, TÜBİTAK, TSE gibi çeşitli kamu kuruluşlarında çalışabilmelerine imkan sağlanmalıdır. Ancak maalesef bugün bu bölümde kamu istihdamı oranı oldukça düşüktür.