Geçtiğimiz haftalarda bize ayrılan bu köşemizde Kenevir bitkisi hakkında genel bilgiler vermeye çalışmış idik. Bu hafta da devamı niteliğinde kenevirin faydaları özellikle tıp alanında hayatımızı nasıl kolaylaştıracağına dair bilgiler paylaşmaya gayret edeceğim.
Kenevir lifi yüksek mukavemet özellikleri, yüksek nem çekme ve nefes alabilirlik kabiliyeti, pilling oluşturmaması, organik ürünler sunması, anti bakteriyel özellikleri, UV koruma sağlaması, iyi elektrostatik özellikler göstermesi gibi üstün özellikleri sebebiyle katma değeri yüksek ürünlerin kullanımında kullanılmaktadır. Bundan dolayıdır ki kenevir liflerinden çok çeşitli ürünler üretilebilmektedir. Bu ürünleri kısaca şöyle ifade edebiliriz; Gömlek, pantolon, ceket, t-shirt, etek gibi dış giyim ürünleri, iç giyim ürünleri, havlu, perde, paspas, çanta ve bunlar gibi birçok tekstil ürünleri kenevir liflerinden üretilebilmektedir.
Bir diğer kullanıldığı alan ise plastik ve kauçuk sektörüdür. Bütün dünyada ekonomik rekabet giderek artmakta ve ekonomik pastadan daha fazla pay alabilmek her geçen gün oldukça zorlaşmaktadır. O nedenle kenevir lifleri kullanılarak üretilecek ürünler bu rekabette ciddi önem arz etmektedir.
Kenevir liflerinden elde edilen kompozit malzemeler, sentetik liflerden elde edilenlere göre çok daha avantajlıdır. Kenevirden elde edilen selüloz liflerinde toksik olmadığı için biyolojik olarak çok rahat parçalanabilmektedir. Bu özelliğinden dolayı da geri dönüştürülebilmektedir.Kenevir tozu öğütülerek kireç veya çimento haline getirilerek elde edilen tuğlalar dayanıklı olmaları yanı sıra önemli bir özelliği de duvara koyulduğunda dahi karbon emilimine devam eder, böylece ciddi bir çevresel fayda sağlar. Fosil yakıtlarından elde edilen plastik poşetler tabiatta yaklaşık 800 yılda yol olmakta ancak kenevir liflerinden üretilen poşetler ise çok kısa bir süre zarfında tabiata karışmaktadır.
Ülkemizde TechnoargeLtd.Şti. isimli şirket kenevir hammaddesi kullanarak kaportası tamamen kenevir kompozit kaplamadan yapılmış toprak işleme makineleri, yine kenevir kompozit kaplama kullanarak X ray cihazları, el dezenfektan cihazları üretmektedir.
Tıbbi amaçlı kenevir kullanımı tarih öncesi devirle kadar dayanmaktadır. Tıp bilimi bilinmeden önce de Kenevir birçok hastalığın tedavisinde kullanıldığını Sümer tabletlerinde ve kazılarda çıkan bulgulardan anlıyoruz. Hindistan, Mısır ve eski Asur krallıklarının mezarlarında bulunan kanıtlar, 5000 yıl öncesinde bile kenevirin tıbbi amaçlı kıllanıldığını göstermektedir. 2700 yıl önce Hindistan’da gerçekleşen törenler kenevirin cerrahi anestezi amaçlı kullanıldığına işaret etmekte, ayrıca 2000 yıl öncesinde Çin’de de ağrı kesici olarak kullanıldığına dair bazı kanıtlara rastlanılmıştır. Son yıllarda birçok dünya devleti tıbbi amaçlı kenevir kullanmaya başlamış ve İsrail Devleti, tıbbi amaçlı kenevir kullanımı konusunda dünyanın önde gelen ülkelerinden birisi konumundadır.Kenevir, yasalar çerçevesinde bir uyuşturucu olarak tanımlansa da küresel çapta medikal yapılanma, tıbbi alanda uygulamalarınınyaygınlaşması sonucunda bazı hastalıkların tedavisinde kullanılabileceği ortaya koyulmuştur. Kenevir lifinin yapısıyla yağı alınmış çekirdeğinden yapılan protein tozu obezlere yemek yemeği unutturduğu için, obezitenin önlenmesinde kullanılabilmektedir. Yine yaprağından özel şartlarda yapılmış CBD (Kanabinoid) ve türevleri kanser tedavisinde kullanılabilmektedir.Bu bilgiler uzun yıllar boyunca İtalya’da ders olarak okutulmuştur.
Bitkiler ile tedavi konusunda tıp ve eczacılık yüz binlerce yıllık deneyime sahiptir. Bitki temelli ilaçların hazırlanmasına ve içinde kenevir kullanılan formülasyonlaraİbn-i Sina’nın reçetelerinde rastlamaktayız. Buna “Akrabadin” denmektedir. İbn-i Sina bin yılönce yazmış olduğu “akrabadin”lerde sadece bitkilerin nasıl kullanılacağından değil hangi dozda kullanılacağından da bahsetmektedir.
Kenevir, bitki morfolojisi, oranı ve madde miktarı açısından üç farklı türden oluşmakta ve bunların içinde dünya çapında en yaygın olarak bilinenimenşei Ekvator bölgesi olan yaprakları görece olarak ince ve uzun olan sativa türüdür. Kenevir bitkisinde 461’den fazla kimyevi bileşen bulunmaktadır ve bu bileşenlerin büyük bir kısmı, üç bitki metabolit ailesinin içinde olup şunlardır. Terpenoid, flavonoid ve en çok bilinen kimyevi grup cannabinoid’dir.
Bir dönüm ekilen kenevir 25 dönüm ormanın ürettiği oksijeni üretmekte ve 4 dönüm ağaca eşdeğer kağıt elde edilebilmektedir. Çok az suya ihtiyaç hisseder, kendisini böceklerden korumak içinde tarım ilaçlarına ihtiyaç duymayan dayanıklı bir bitki olan kenevir bizim hayatımızı ciddi anlamda kolaylaştıracaktır.
Son olarak şunu ifade etmeliyiz ki, burada anlatacağımız satırlara sığamayacak kadar faydaları olan kenevir ekimi, üretimi konusunda ülke olarak ciddi kafa yormalı, başladığımız çalışmalara ara vermeden devam etmeliyiz. Öyle hale gelmeliyiz ki, kenevir ekiminde dünya lideri olmalıyız.