Sevgili Okuyucularım;
Geçtiğimiz hafta Hatay’dan başlayan Gaziantep, Şanlıurfa, Kilis, Mardin, Batman, Diyarbakır ve Elazığ’ı da kapsayan bir gezi yaptık. Gittiğimiz illerde birçok ziyaretlerde bulunduk. Ziyaretler ile birlikte bir çok tespitler de yapma imkanımız oldu. Gezimizin ana durağı Mardin idi. Sizlere bu köşemizden Mardin Büyükşehir Belediyesi’nin hizmetleri başta olmak üzere medeniyetler şehri Mardin hakkında bazı bilgilendirmelerde bulunacağım.
Güneydoğu’da ve Doğu’da birçok belediye şu anda kayyumlar tarafından yönetiliyor. Kayyumların görev yaptıkları bölgeleri birkaç kez ziyaret etmek nasip oldu. Ancak bu gezimizde gözümüze çarpan farklı boyutlardaki hizmetleri buradan sizler ile paylaşacağım. Hatay ve Gaziantep’teki ziyaretlerimizden sonra istikametimiz Mardin oldu. Mardin’de ilk durağımız şehit edilen kaymakam Muhammed Safitürk’ün görev yaptığı ilçe Derik oldu. Derik, yaklaşık 70 bin civarında nüfusu olan verimli toprakları olan bir ilçe. Derik’te yetişen zeytinler bile bir başka lezzette. Genellikle zeytin, yağ olarak tüketilmekte. İlçede kaymakamlık yapan okul arkadaşım Hakan Kafkas bize ilçe hakkında aydınlatıcı birçok bilgi verdi. Şehit edilen kaymakamın şehit ediliş olayından ilçedeki demografik yapıya kadar birçok bilgi edindik. Göreve geldiği günden bu yana 2.5 yıl gibi bir zamanda inanılmaz işlere imza atarak bölge halkının gönlünü almayı başarmış. Özellikle ilk göreve geldiği sırada güvenebileceği hiç kimsenin olmadığı, devletin tamamen bölgede varlığının hissedilmediğini görmüş. Ancak bunca olumsuzluğu lehine çevirmeyi başarmış. Yaptığı bu olağanüstü çalışmalar gerçekten takdire şayan. Derik’ten Kızıltepe üzerinden Mardin merkeze ulaştık.
Mardin’de ilk ziyaretimiz merkez ilçe, Artuklu ilçesi ve ilçe Kayyum Kaymakamı değerli bir dostum olan Şakir Öner Öztürk'e oldu. Kayyum olarak yaptığı hizmetler hakkında bilgiler aldık. Özellikle gençliğe yönelik hizmetleri kıymete değer çalışmalar. Daha sonra Mardin Valimiz ve Kayyum Belediye Başkanımız Mustafa Yaman’ı ziyaret ettik. Mustafa Yaman valimiz, ekibinden birkaç kişiyi bize eşlik etmesi için verdi. İlde belediyecilik olarak yapılan hizmetleri yerinde görmek nasip oldu. Bu hizmetler içinde en anlamlısı ve belki de Türkiye’de bir eşi olmayan Gençlik Merkezi. İstanbul’da bile o ayarda Gençlik Merkezi’ne hiç rastlamadım. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan da Gençlik Merkezi’ne yaptığı ziyarette hayran kalmış. İki kattan oluşan Gençlik Merkezi toplamda yaklaşık 1000 m² bir alanı kapsıyor. Gençlik Merkezi’ne girişler için kişiye özel kartlar yapılmış. Bu kartlar sayesinde kaç kişinin giriş-çıkış yaptığını ve hangi saatlerde girip çıktığını tespit etme imkanı var. Gençlik Merkezi’nde müzik, tiyatro, edebiyat, sinema, karakalem etkinlikleri başta olmak üzere resim atölyeleri, kitap okuma salonları ve 10.000'den fazla kitabın yer aldığı bir kütüphane, seminer salonu, spor etkinliklerinin yapıldığı bir salon, yazarlık atölyesinin yapıldığı bir salon en önemlisi de düşünce kulübünün yer aldığı bir salon yer alıyor. Bir çok faaliyetin ve hizmetin yürütüldüğü bu Gençlik Merkezi lise ve üniversite çağındaki gençlere hizmet veriyor. Aynı zamanda faaliyetlerden sonra ara verildiğinde veya dinlenmeye geçtiklerinde çay-kahve içilebilen bir kafe de yer almakta. Kafede her türlü yiyecek ve içecek belediyenin ikramı olarak ücretsiz. Mardinli gençler gerçekten çok şanslılar. Mustafa Yaman gibi sevgi dolu, sempatik ve hizmet aşkı ile yanan bir Valiye sahipler. Sayın Valimiz de gençleri o kadar çok seviyor ki onlar için yapılabilecek her türlü hizmetten hiç kaçınmamış. Düşünce atölyelerindeki gençlerin Bosna-Hersek, Dubai ve Fas gibi ülkelere, İstanbul ve İzmir gibi illere gitmelerini sağlamış.
Belediyecilik olarak şehirde yapılan diğer hizmetleri de yerinde görmek nasip oldu. Özellikle Çevreci Belediyecilik olarak Sıfır Atık projesi kapsamında çok güzel işlere imza atılmış. Belediye hizmetlerini yerinde inceledikten sonra sıra Mardin’i keşfetmeye geldi. Mardin evleri, eski Mardin sokakları, Dayrulzafaran Manastır’ı ki 4. yüzyılda yapılmış inanılmaz bir şah eser. Bugüne kadar ayakta kalabilmiş olması bile müthiş. Bir diğer eser de 1500'lü yıllarda Artuklu Dönemi’nde yapımına başlanmış Akkoyunlu Hükümdarı Cihangiroğlu Kasım Padişah tarafından tamamlanmış Kasımiye Medresesi (1457-1502). Bugünkü Üniversiteler ayarında, hatta Üniversiteden daha iyi eğitim verebilen bir mekan. Burada dikkatimi çeken iki önemli konu oldu. Bir tanesi ses dağılımı. Medresenin içinde okunan Kur’an-ı Kerim dört köşesinden eşit ses dağılımı olmakta. Bunu bizzat kendimizde test etmiş olduk. Bir diğeri de bize rehberlik eden şahsın anlatımı ile edindiğimiz bilgiye göre Tıp eğitimi alan bir talebe en az 20 yıl burada eğitim görmekte imiş. Medrese de Tıp, Astronomi, Müzik, İslami ilimler vb. eğitim verilmekteymiş. Medrese iki katlı olarak inşa edilmiş ve yatılı okul gibi hizmet vermekteymiş. Bu medresede tedrisat gören talebeler eğitimlerini tamamladıktan sonra başta İstanbul olmak üzere Anadolu’da hocalık yapmak üzere Anadolu’ya gönderilirmiş. Bu medrese mutlaka yakinen görülmesi gereken bir eser. İki gün boyunca Mardin’de yaptığımız ziyaretlerimizi noktalayarak yolumuza devam ettik.
Nasip olursa bir sonraki yazımızda biraz bölgedeki durumlara değineceğim. Bir sonraki yazımızda tekrar görüşünceye değin sağlık ve afiyet diliyorum.