Dursun Ali Yıldız
25.11.2015 / 16:41

Halkımız ülkenin kalkınması, ulusal birliğin korunması, sürdürülebilir iç güvenlik, toplumsal huzur ve barışın sağlanması için AK Parti ile yaptığı 4 yıllık sözleşmeyi 1 Kasım günü sandıkta mühürlemiştir.

Bu gün veya yarın Sayın Başbakanımız halkımızın Ak Partiye verdiği bu dört yılı, dört altın yılı nasıl değerlendireceğini ve hükümet programını açıklayacak.

Bendeniz bu programda ülkemiz açısından önemli bulduğum dört konuya yer verileceği ümidini taşıyarak onları ifade etmek istiyorum. 

Bunlardan birincisi EKONOMİDİR. Üzerinde önemle durulması, geliştirilmesi için yapısal reformlara ihtiyaç olan bir konu, bir alan. İkinci Dünya savaşından sonra dünya devletleri ile beraber çıktığımız veya beraber çıkmamız gereken BÜYÜME, KALKINMA ve dolayısıyla İNSANİ GELİŞME yolculuğunda gerilerde kaldık. Yarıştan koptuk. Üretimini AR –GE marifetiyle PLANLAYACAĞIMIZ ve göğsümüzü gere gere dünya pazarlarına sunmakta geç kaldığımız ürünlerimizle ve yine girmede geç kaldığımız bu pazarlara ümidimizi yitirmeden girmek zorundayız. Şimdi girmek... Bu dört yılda... Daha sonra değil... Çünkü dünya devletleri daha zengin olabilmek için her gün daha iyi ürünler geliştirip, mevcut pazarlarına yenilerini ekleyebilmenin savaşını veriyorlar.

Bizim bu yarışta ayak izlerimizin olabilmesi için birinci önerim Devlet olarak SANAYİYE verdiği önemin toplum ve müteşebbislerimiz tarafından anlaşılması, sektör temsilcisi veya sahiplerinin bilgiye ulaşımlarında kolaylık sağlanabilmesi, engellerin aşılabilmesi için KALKINMA VE SANAYİ BAKANLİGİ NİN SANAYİNİN MERKEZİ, SANAYİNİN BAŞKENTİ olarak belirleyeceğimiz bir İl' e, veya bir BÖLGEYE TAŞINMASI. ( Güney Kore'nin Sanayi Bakanlığı en büyük sanayi kenti olan Sejong City dedir.

İkinci olarak, dünya pazarlarında rekabet etme şansı bulacağımız ürünlere sahip olabilmek için AR -GE BAKANLIĞININ kurulması. Bu bakanlığın geliştireceği ürünler EKONOMİ VE KALKINMA BAKANLIĞI 'ın açacağı ufukla düşük, dünya pazarlarına girebileceği maliyetlerle üretilebilecektir. Burada yeni bir bakanlığın kurulmasına dair önerim, konunun önemine vurgu yapmak, rekabet şansı elde edebileceğimiz ürünlere sahip olabilmek içindir. Bunun başarılması, çok geniş araştırma ve geliştirme merkezlerine sahip olmakla mümkün olacaktır.
 

Üçüncü önerim ise TARIM ile alakalıdır. Ülkemizde tarım hem kendimizi besleyebilecek, hem de ihraç edilebilecek kabiliyete sahiptir. Dünyada gelişmiş teknolojilerin kullanılabileceği bir tarım, kalkınmamıza önemli katkı sağlayacaktır. Bunun için de TARIM BAKANLIĞININ tarımın gelişebileceği, ülkemizin tarım merkezi olabilecek illerden birine taşınmasında tarıma verdiğimiz öneminin anlaşılabilmesi ve tarım teknolojilerine ulaşımın kolaylaştırılabilmesi açısından faydalı olacaktır.

Dördüncü önerim İÇ GÜVENLİK üzerine olacak. TÜRKİYE' de iç güvenliğimizi tehdit eden, paramızın ve enerjimizin harcanmasına sebep olan PKK terörünün bertaraf edilebilmesi, Doğu ve Güney Doğu Anadolu bölgeleri üzerindeki ileriye yönelik hesaplarının bitirilmesi, ümitlerinin yok edilebilmesi için bu bölgede stratejik önemi olan bir ilimizin Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Güvenlik Merkezi haline getirilmesi. Kazakistan bağımsızlığını kazandığında başkenti ALMA- ATA idi. Bağımsızlık ilanından bir müddet sonra Kazak nüfusun az, Rus nüfusun fazla olduğu Kuzey bölgesindeki Ruslar Rusya’ya bağlanmak istemeğe başladılar. Nazarbayev Kazak hâkimiyetini pekiştirmek için başkenti bu bölgedeki Astana kentine taşıdı. Umudunu yitiren Rus halk da bundan sonra taleplerini sürdüremedi.
Halkımız hem kendisi, hem gelecek nesiller ve hem de Türkiye’ye umut bağlamış insanlar adına Ak Partiyi iktidara getirdiği için şanslı olmak, şanslı sayılmak istiyor.

Sevgilerimle…

DÖRT ALTIN YIL CHP'NİN HALİ...