Erken seçim kararı alındığı günden beri; yaşlı, genç, kadın, erkek, emekli, memur, çiftçi, esnaf, işçi, patron .. toplumu oluşturan farklı düşünce kampına sahip tüm kesimlerden ikişer üçer farklı kişilerle birebir yüzyüze yaptığımız görüşmelerde, hangi partiden olursa olsun, kendilerini temsil edecek milletvekillerinde aradıkları özellikleri sorduk. Aldığımız cevapları kaydettik.
Bu görüşmelerimizden süzerek hazırladığımız özeti, bu yazımızda işleyeceğiz.
Aziz Millet, kendisini Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde temsil edecek olan vekillerinde şu özellikleri arıyor:
Milletin derdiyle hasbî olarak samimice dertlenecek.
Ulaşılmaz olmayacak, halkın içinde olacak.
Halkla beraber olmayı, menfaat çeteleriyle birlikte olmaya tercih edecek.
Milletin haklı ve yasal taleplerine koşturacak, milletin telefonlarına cevap verecek, geri dönecek.
Kibirli olmayacak, mütevazi ve samimi davranacak.
Zamanını, millete hizmete adayacak.
Kafası kirada olmayacak.
Kendisine millete hizmet etmesi için tevdi edilen makamı, şahsi heva ve heveslerine kurban etmeyecek.
Çiftçinin, esnafın, memurun, işçinin, emeklinin sorunlarının tespiti ile ilgili, bu kesimleri temsil eden sendika, oda ve derneklerle mutat istişareler yapacak ve çözümleriyle ilgili şova dönük değil, ciddi çalışmalar ortaya koyacak.
Sivil topluma önem verecek, sivil toplum temsilcilerine “siz kim oluyorsunuz, sizden akıl mı alacağım?” demeyecek.
Milletin itibar ettigi eşraftan akil insanlardan oluşan yerel dinamiklerle çalışmayı, istişare etmeyi ve yerel sorunları çözmeyi öne çıkaracak.
Sivil toplum kuruluşlarını kendine payanda etmeye çalışmayacak, kendine yalakalık yapmayan, temsil ettiği makamı kendisine peşkeş çekmeyen onurlu stk temsilcilerini yerlerinden oynatmak için operasyonlar çekmeye kalkışmayacak.
Herkese mavi boncuk dağıtmayacak. Herkese “tamam” deyip, sonra işleri sallamayacak.
Kendisine küçük gettolar oluşturarak, buralarda hegomonyasını kurup kendi nefsani arzu ve istekleri doğrultusunda egosunu tatmin etme zilletine düşmeyecek.
Etrafında, yalakalıktan başka meziyeti olmayan işe yaramaz ve çapsız tiplerden duvar ördürmeyecek.
Bürokrasiye, hükümet politikalarından habersiz, çapsız ve liyakatsiz, şu gruptan, bu kamptan ya da arkadaşının oğlu, komşusunun kızı olduğu gerekçesiyle idareciler atatmak için çabalamayacak.
İtibarsızlaştırılmayı, değersizleştirilmeyi, baskılara ve entrikalara maruz bırakılmayı, haksızca gözden düşürülmeyi, belaları ve sıkıntıları göze alma pahasına, yalnız Hakk’ın tarafında durarak, yalnız hakkı söyleyecek ve savunacak.
Dilleriyle kalpleri bir olmayanların kurmaya çalıştıkları dünyevi tahakkümlere, korkusuzca direnecek.
Birtakım çevrelerce kurgulanmamış olacak. Yapay değil, hakiki, gerçek, milletin ta kendisi olacak.
Millete kulak verin!
Halkın nabzını iyi tutun!
Millete rağmen karar almayın!
Milletin istemediğini, sandıkta zorla önüne koymayın!
Beklentimiz, temennimiz ve duamız; milletin arzuladığı, bu samimi ve liyakat sahibi insanların meclise girmeleri.
Milletin duası da desteği de; dürüst, temiz ve şeffaf siyaset yapacak, dengeleri değil Hakkın ve halkın rızasını gözetecek ve samimice Hakkın ve halkın tarafında durarak yeniden Büyük Türkiye’ye adananlara olacaktır.
Dualarımızın ve rüyalarımızın gerçekleşmesi ümidi ve temennisiyle, memleketimize de, ülkemize de, gönül coğrafyamıza da hayırlı olsun.