Adalet ve merhamet temelli 'Yeni Bir Dünya' kurma iradesindeki AK parti, BÜYÜK TÜRKİYE vizyonuna sahip, samimi, donanımlı, halkın içinden, mütevazi ve milletin dertleriyle dertleneceklerden bir kadro oluşturmak için bu erken seçimi fırsat bilmeli.
Zorlu günlerde ter akıtan, kurucu irade ruhu taşıyan samimi insanların ve onları seven, destekleyen tabanın ve halkın, önceki seçimlerde iradelerinin tamamen tecessüm etmemesinden dolayı, kalpleri kırgın ve kendileri ümitsiz. Bu ümitsizlik ve kırgınlık, mutlaka hem giderilmeli hem de yeni kırgınlık ve hayal kırıklıklarına sebep olmamalı.
Listeler, rant ve menfaatler yokken risk alan, ortada kimseler yokken davası uğruna kısıtlı imkanlarını seferber eden kurucu irade ruhuna sahip samimilere de, "BÜYÜK TÜRKİYE" hayali olanlara da, 15 Temmuz’da tanklara kafa tutarak ‘iradesine’ sahip çıkan halka da bir takım fırsatlar ve ümitler vermeli.
Bugün Türkiye’ye, bağımsızlığına ve geleceğine sahip çıkan Aziz Milletimizin ve dünya mazlumlarının umudu olmuş AK Parti, ancak; herkese gönlünü açan, kadim medeniyet değerlerimizi yeniden ihya ve inşa sevdalısı ve bu uğurda yeterli donanıma, motivasyone, heyecana ve çabaya sahip, mefkure sahibi “samimi”lerden oluşturulacak kadrolar ile YENİ BÜYÜK TÜRKİYE’ye yürüyebilir.
Aday seçimi yaparken dikkat edilmeli! Millete vaad edilen şeylerle, bunları gerçekleştirecek kadronun profili tam olarak örtüşmeli.
Öte yandan, “Def-i mazarrat, celb-i menafiden evladır. Yani bir zararın giderilmesi, bir yararın temininden önemli ve önceliklidir”…
Savaş, terör ve darbe tehdidine karşı, devlet olarak mücadelemiz içte ve dışta sürerken, kendi ikbali için makam, rant ve konfor peşinde koşan vizyonsuz tiplerle yeni bir medeniyet inşâ edilmez! Önce bunlardan kurtulunmalı.
Sonra, küçük dünyalarında basit çıkarları için büyük laflar edip, bunu dava adanmışlığı olarak pazarlayanlar, halkın önüne seçilmesi için listelere konulmamalı.
Dava derinliğine, tarihsel sorumluluklarımıza, küresel konjönktüre ve Büyük Türkiye'ye dair hiçbir kanaati, vizyonu ve heyecanı olmayanlara, listelerde yer verilmemeli.
AK Parti, hasedlik, öfke, intikam ve menfaat uğrunda, teşkilatlara nifak sokarak cepheyi zayıflatanları veya buna âlet olanları, yahut hırslarının esaretinde egolarını tatmin için milleti birbirine düşürenleri, iyilere kılıç sallayarak kendilerine alan açmaya çalışanları, artık listelerine almamalı.
Geçmişinde hiç bir bedel ödememiş, oportünist (fırsatçı) ve arivist (amaca giden yolda her şeyi mübah gören), devletin ve milletin emaneti olan ‘imkanları’, gözüdönmüşce kendine sağmanın telaşında olan naylon kadrolarla geleceğe yürünmez!
Makamları, millete, ülkeye ve ümmete hizmet vesilesi değil de; menfaat ve rant aracı olarak görenlerin;
GELECEĞİ, ADALET VE MERHAMET ÜZERE YENİDEN İNŞÂ ETME İDDİASINDA BULUNMASI İMKANSIZDIR!
Her yönüyle öze dönüş kaçınılmazdır!
AK Parti, ülkenin istikbali ve istiklali adına, yeni bir fırsat daha yakaladı. Bunu çok iyi değerlendirmeli. Halkın kredisinin sonsuz olmadığı, 7 Haziran'da net anlaşılmıştı.
Bu seçimde listelerdeki aday profili çok düşük olursa ve vitrindeki kişiler konusunda sorun yaşanırsa AK Parti’nin işi zor.
Ama AK Parti içindeki AKePe’lilere kızıp, CHP ittifakına oy verecek kimse de yoktur. “Bir topluluğa olan öfkeniz sizi onlar hakkında adaletsizliğe sevk etmemeli.” Böyle bir şey “kaş yapayım derken göz çıkarmak” demek olur. Sonuçta AK Parti’nin güç kaybı, CHP’nin işine yarayacaktır.
Eğer ülkenin refahının artmasını, ekonomik büyümesinin ve istikrarının devam etmesini ve devletin vatandaşına, işçisine, memuruna, çiftçisine, köylüsüne, emeklisine, kadınlarına, yaşlılarına, gençlerine sosyal ve ekonomik teşviklerinin artarak ve genişleyerek devam etmesini istiyorsak, o zaman şimdiden elimizi taşın altına koymamız gerek. Öyle karşıdan ahkam kesmek, kızıp, küsüp gitmek yok. Meydanı boş bırakıp simsarlara alan açmak yok.
Ehliyet ve liyakat istiyorsak, en doğruyu seçmek istiyorsak kimse kendi adayında ısrarcı olup baskı yapmamalı. Hemşehriciliği ve cemaatçiliği de bir kenara koyacağız.
Yoksa, her topluluk layık olduğu gibi idare olunur. Tencere yuvarlanır, kapağını bulur.
Biz, her şeyin hayırlısını isteyelim.