Yıllar önce eşi Hanımefendi başörtüsünden dolayı üniversiteye kayıt yaptıramadığında ve kendisi itibarsızlaştırma operasyonuna maruz bırakılıp mağdur edildiğinde, sahip çıkarak onlara yönelen şer oklarına göğsümüzü siper ettiğimiz Sayın Gül..
Cumhurbaşkanı olması için üstün gayretler harcadığımız, Cumhurbaşkanı olarak göreve geldikten sonra da, bize “dirsek” yapan, ‘Gezi’de “mesajı aldık” diyerek piyonlar üzerinden küresel ağababalarına göz kırpan Abdullah Gül!..
Bugünkü “oyuna” gelecek mi?..
Göreceğiz!
Cumhurbaşkanı olmasını engellemek için “Tehlikenin Farkında Mısınız?!” kampanyaları yürüttükleri, muhtıra verdikleri, darbeyle indirmeyi plânladıkları Abdullah Gül ile şimdilerde en yakın arkadaşını devirmek için stratejik birliktelik kurmak istiyorlar!..
Daha da vahimi; Provakosyonlarla ateşe vererek bir çok insanın ölümüne sebep oldukları Sivas-Madımak Oteli yangınında, “Sivas katili, insanları diri diri yaktıran câni” diye iftiralarla aşağıladıkları Sayın Temel Karamollaoğlu’nun omzundan bugün ateş ederek hedeflerine ulaşmaya çalışıyorlar.
“Recep Tayyip Erdoğan’ı devirmek” her şeyden önemli tabi!
Abdullah Gül aday olursa, CHP’nin otobüsünden CHP’li seçmeni mi selamlayacak?! Selamlasa da, devirmek için her yola başvurdukları Gül’ün selamına, CHPliler nasıl karşılık verecekler meydanlarda, hakikaten çok merak ediyorum!
Bu erken seçim kararı, Gül’ü destekleyen odakları da panikletti. Erken seçim, birçok oyunu bozdu.
Sayın Akşener’in, yurtta sulh için çıktığı yolda, başkanlık hayali de suya düşünce ne yapacak bakalım. CHP’de ise, kesin “Kılıçdaroğlu istifa” sesleri yükselecek.
Tabi burada en zor durumda olan partilerden biri de SP. Bakalım CHP ile mi ittifak kuracak, İyi Parti ile mi?
Bu soruların cevabını görmek için çok beklemeyeceğiz.
AK Parti’nin en büyük düşmanı ise aslında, içlerindeki AKePe’liler. Ramazanın bereketi ile inşallah onlar da tasfiye olurlar.
Erken seçim, içeride de, dışarıda da bazılarının planlarını bozdu. Ne yapacaklarını bilmiyorlar. Oysa ne planları vardı.
24 Haziran, ‘Büyük Türkiye’nin varlığına, bağımsızlığına, geleceğine, güçlenmesine, büyümesine devam diyeceğimiz ya da sekteye uğratarak ‘Eski Türkiye’ye döndüreceğimiz bir karar günü olacaktır.
24 Haziran, Büyük Türkiye’ye adananlarla, Küresel şer şebekelerinin hesaplaşma günü olacaktır!
24 Haziran, Aziz Milletimizin ana omurgasını oluşturan Yerli ve Milli olanla, bu omurgayı kırmaya çalışan dışarıdan beslenenlerin hesaplaşma günü olacaktır.
Uyuyanlar uyansın!
Uyansın!!
Ham hayaller kurarak ülkeyi ve bu ülkeden medet uman dünya mazlumlarını felakete sürüklemek isteyenlerin hevesleri, sandıkta, tarihin karanlık sayfalarına gömülecektir biiznillah!