MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin grup toplantısında yaptığı erken seçim çağrısı, yaklaşık 1 buçuk aydır hissettiğim, beklediğim ve yapılmasının en akıllıca bir durum olduğunu özel ortamlarda yüksek sesle belirttiğim için bana sürpriz gelmedi.
Dünden beri neredeyse telefonlarım susmuyor. İl ve ilçelerimizdeki çeşitli siyasi eşraftan ileri gelenler, daha önce konuştuğumuz için arayarak; “Erken seçim olacağını nereden biliyordun?” diye soruyorlar. Onlara bu yazımı beklemelerini söyleyerek, hemen başladım yazmaya..
AK Parti’nin bazı önemli bakanları ve Sayın Bahçeli’nin kurmayları, 2018 Şubat sonlarında ‘erken seçimin gerekliliği’ konusunda bir takım görüşler beyan etmişlerdi. Zaten siyaseten akıllıca olan da buydu. Yıllarca stk ve sendikalarda başkanlık yapmış biri olarak ben de olsaydım böyle bir karar alırdım diye hep konuşmalarımda ve zımnen de olsa son yazılarımda belirtmiştim.
30 Mart 2019’da yapılacak olan yerel seçimlerde ittifak yapılmayacağı açıkça belirtilince, AK Parti ve MHP’nin adayları, doğal olarak sahada birbirlerine kıyasıya eleştireceklerdi. Bu rekabet ortamı, milletvekili ve cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi iki parti arasındaki ‘ittifak ruhunu’ zedeleyerek olumsuz yönde etkileyebilirdi.
Diğer yandan Ak Parti’nin Genel Merkezi, teşkilatlara; “Siz hazırlıklarınızı erken seçim olacakmış gibi yapmaya başlayın” talimatı vermiş ve teşkikatlar bu yönde çalışmalara çoktan başlamıştı.
2013 ilkbaharından beri Dünya Liderimiz Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı devirmek, Ak Parti’yi iktidardan uzaklaştırmak için ‘seçim dışı yöntemleri’ devreye sokan küresel şer odakları ve bunların yerli taşeronları, 2019 seçimleri için karanlık labaratuvarlarında kirli senaryolar üretmeye başlamıştı. Bunların ayak sesleri, bu vahşi emperyalistlerin yerli işbirlikçileri ve barkodlu beslemeleri tarafından çeşitli sebepler ortaya atılarak yavaş yavaş yükselmeye başlamıştı bile. Gündemi, milletin ve ülkenin bekası olmayan her türden yerli odaklar, her gün eften püften sebeplerle ülkede gündem olmaya çalışıyorlar, görüyorsunuz.
Uluslararası aktörlerin, ülkemizin bekasına yönelik bu sinsi taktiklerine karşın, erken seçim fikri, ‘oyun bozucu’ olacaktı.
Yine diğer yandan objektif yapılan kamuoyu araştırmalarına göre “Cumhur İtifakı”, bugün için en iyi dönemini yaşıyordu. Şubat ve Mart aylarında yapılan anketler, Ak Parti ve MHP’nin güçlü bir desteğe sahip olduğunu gösteriyordu.
Üstüne üstlük de, CHP’ye yakın araştırma şirketlerinin verileri, CHP’nin kararsızlar dağıtılmadan önceki oyunun yüzde 16’lara kadar gerilediğini gösteriyordu.
Ekonomide % 7,4’lük bir büyüme oranı yakalanmış görülse de, piyasalar ‘para yok’ diye ağlıyor, esnaf zincirleme ödemelerini yapamıyor, yatırımcılar ‘bekle-gör’ tutumu sergiliyordu. Seçimlerin Kasım 2019’a kalması, yatırımcıların, girişimcilerin bu bekleyişinin uzaması anlamına gelecek ve ekonomik kriz oluşabilecekti. Bu da halkın seçimlerdeki tercihlerinde olumsuz bir kelebek etkisi yapabilirdi.
Ayrıca, çeşitli sebeplerle halkın gözünde yıpranmış olan yerel idarecilere karşı bir ders verme arzusu içindeki seçmenin, yerel seçimlerde bu refleksi göstermesi halinde, 2019 Kasım’a kadar ‘durumu toparlayamayız’ endişesinin, Ak Parti’nin erken seçim kararını olumlu yönde etkilediğini de belirtmemiz gerek.
Sayın Bahçeli’nin dünkü çıkışının, Sayın Erdoğan’dan habersiz olduğunu sanmıyorum. Belki sadece tarihi konusunda kendisi, hem Malazgirt hem Büyük Taarruz’u ezoterik olarak anlamlandırıp, halka ve tabana coşku vermek maksadıyla 26 Ağustos demiştir.
Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan bugün, erken seçim çağrısı yapan MHP Lideri Bahçeli'yi Beştepe'de kabul etti. 30 dakika süren görüşme sonrası açıklama yapan Sayın Erdoğan, "Ülkemizin karşı karşıya olduğu fotoğraftan hareketle bu teklife olumlu yaklaşma konusunda görüş birliğine vardık. Bahçeli ile istişareler neticesinde seçimlerin 24 Haziran 2018 Pazar günü yapılmasına karar verdik" dedi.
Millet de, Sayın Bahçeli'nin erken seçim çıkışının ferasetli bir çıkış ve erken seçim kararının ise, isabetli ve hayırlı bir karar olduğunu düşünüyor..
Ülkemizde 2019’da yapılacak seçimler, küresel emperyalistlerin, bu ülkenin geleceğine ipotek koyarak, bizi köleleştirmek için son umutlarıydı. Şimdi erken seçimle, dünyanın dörtbir yanına sözüm ona ‘demokrasi’ götüreceğiz diyerek, girdikleri her yeri kangölüne çeviren, zulüm götüren, o ülkenin her türlü zenginliklerini sömürmek için acımasızca insanları katleden vahşi emperyalistleri ve bunların yerli taşeronlarını denize dökeceğiz inşallah!
Bu seçim, bir istiklal muharebesi olacaktır. Bizi bizimle vurmak isteyenleri iyice belleyip, ona gore çalışmak zorundayız. Hedefimiz ve çabamız, bağımsızlığımızı korumak, ekonomik refah seviyesini yükseltmek ve uluslararası siyasi baskı gücümüzü büyütmek olmalıdır. Şimdi birlik ve beraberlik zamanıdır!
Türk milletinin yeni bir coşku ve zafer ruhuyla sandığa giderek, hem cumhurbaşkanı hem de milletvekili seçimlerinde, Türk düşmanlarına hak ettikleri dersi vermesi gerekmektedir. İrade milletindir!
İstikbalimiz ve istiklalimiz için, millet olarak gereğini yaparsak, ihanet, asla bu can vererek kan vererek yurt edindiğimiz mübarek topraklarda tutunamayacaktır!
Erken seçim, Ülkemiz, Milletimiz ve tüm Mazlum coğrafyalar için istikrara, refaha, hürriyetin, adaletin ve merhametin perçinlenmesine, kısaca Medeniyet Değerlerimizi inşa ederek yeniden yeryüzüne sulhüve selameti getirecek olan BÜYÜK TÜRKİYE’nin DİRİLİŞine vesile olsun!
Engin feraset ve basiretinden dolayı Sayın Cumhurbaşkanımızı, Sayın Bahçeli’yi ve ‘Cumhur İttifakı’nı tebrik ediyoruz!
Hayırlı olsun.