Kadim medeniyetimiz, Hazret-i Havva annemizden bu yana kadını ve anneyi yüceltmiş, toplum içerisinde kadına ve özellikle de anneye imtiyaz sağlamıştır. Toplum hayatımızın temel yapı taşı, kadınlardır.
Medeniyetimiz, öyle bir medeniyettir ki; kız çocuklarını diri diri toprağa gömme karanlığı içerisindeki bir toplumu aydınlatmakla işe başlamıştır. İslam Medeniyeti dairesinde kadın hiçbir zaman erkekten ayrı düşünülmemiş, anne olan kadına ise daha fazla hürmet gösterilmiştir.
Batı medeniyeti ise, kadın ve anne ile sorunlu bir medeniyettir. Sorunları perdelemek, vicdanları susturmak için de, samimiyeti kendinden menkul günler icat etmişlerdir. Kadınlar Günü, Babalar Günü, Anneler Günü gibi günler bu türdendir.
Günlerin samimi bir niyetin ürünü olmayışlarının bir göstergesi de, bu günlerde tüketimin artmasına ilişkin oluşturulan atmosfer. Bu yönüyle Kadınlar Günü de, kapitalizmin tüketim çılgınlığını köpürttüğü yeni bir imkân algısı oluşturmaktadır.
Böyle kapitalizmin icadı olan ve en değerlilerimizin sömürüldüğü günlerde, kadınların, anne, baba veya öğretmenlerin hatırlanması ilk bakışta oldukça masum görünüyor ama ucu, para harcamaya, en değerli hediyeyi almaya dayanıyor.
Bir yandan da tüm kitle iletişim araçları, bilinç ve bilinçaltı mesajlarla “kutlama varsa, değer verilmiştir” anlayışını pompalıyor topluma. Hatta iş; özel günü unutulan, kutlanmayan, kendisi için para harcanmayan kişide değersizlik duygusu oluşturacak kadar da toplumsal bir baskıya dönüşmüş durumda.
Kendi medeniyet değerlerimizden uzaklaştıkça, bu tür günler toplumumuzda da dikkate alınan, kutlanan ritüeller haline geldi malesef.
Aslolan, cenneti annelerin ayakları altına koyan büyük medeniyetimizin birikiminin farkına vararak anneleri, babaları, kadınları, öğretmenleri bir ömür boyu her gün baş tacı etmektir.
Kadınları her gün her an muazzez eyleyenlere selamlar olsun!
* * *
Dağa kaçırılan, zindanlarda tecavüze uğrayan, köle olarak satılan, kapitalizmin sömürme aracı olarak kullanılan kadınlar da var, iktidara karşı kargaşa çıkarmak, teröre destek vermek veya darbecileri aklamak için kullanılanlar da..
Neredesiniz ey sözde kadın platformları?! İslam’a ve müslümanlara düşmanlık edip itibar suikastlari için bir araya gelen, yalan dolan maniplasyonlarla ortalığı ayağa kaldıranlar, neredesiniz?!..
Bir insana yapılan bir haksızlık, bütün insanlara karşı yöneltilmiş bir tehdit değil midir? Haksızlıklar karşısında susanlar dilsiz şeytandırlar. Zalimlere yardım edenler ise o suçun ortağıdırlar.
Tecavüz ve insanlık dışı muamele bugün Doğu Türkistan’da, Filistin’de, Irak’ta, Suriye’de ve daha nice İslam coğrafyalarında alabildiğine sürüyor.
İslam beldelerindeki zulme ve tecavüzlere maruz bırakılan müslüman hanımların namusları, haysiyetleri, onurları ayaklar altına alınırken, önlemek için ne yaptığımızın hesabı bizden de sorulacak?!
Suriye’de 7 yıldır devam eden savaşta, hapsedilen, işkence ve kötü muamele gören kadınlara dikkat çekmek ve özgürlüklerini talep etmek için duyarlı kadınlarca “Vicdan Konvoyu” oluşturuldu.
Katil Esed rejimine karşı geldikleri için zindanlara kapatılan ve akılalmaz işkenceler gören Suriyeli kadınların özgürlüğünü talep etmek amacıyla oluşturulan bu Vicdan Konvoyu, dün sabah İstanbul’dan yola çıktı. Manisadan’da bir otobüs gönüllü hanımefendi bu konvoya katılmak için hareket ettiler. Konvoyun nihai hedefi, Hatay’a ulaşarak dünya kamuoyunun dikkatini çekerek insanlığa seslenmek.
Türkiye’deki kadınların öncülüğünde oluşturulan bu konvoya, 55 ülkeden farklı din, dil, ırk ve kültürlerden binlerce kadın katılıyor. Katılımcılar arasında Sivil Toplum Kuruluşu temsilcileri, akademisyen, hukukçu, medya mensubu, gazeteci, yazar, doktor, sanatçı, sporcu, siyasetçi, ev hanımı ve çalışan kadınlar bulunuyor.
Temennim odur ki; bu uluslararası “Vicdan Konvoyu”, insanlığın vicdanını harekete geçirir. Umarım sadece bir zulme “Hayır” demekle kalmaz, tecavüzlerin ve insanlık dışı işkencelerin yaşanmaması, önlenebilmesi için, ayrıca sorumlularının süratle cezalandırılabilmesi için de bir bilinç oluşturur.
Vicdan Konvoyu yolcularına selâm olsun. Allah cc, onlardan razı olsun. Kazasız belasız selametle gidip dönsünler inşallah.