7 Haziran 2015 tarihinde yapılacak seçimler için CHP Manisa’da ön seçimle Milletvekili adaylarını belirlerken, AK Parti ve MHP kendine göre ortaya koyduğu kriterlerden çıkacak sonuca göre her iki partinin Genel Merkezleri tarafından milletvekili adayları belirlenecek. Bugünkü köşe yazımda çok değişik bir konuyu kaleme almak istiyorum. AK Partiden bu dönem Manisa Milletvekili aday adaylığı için 60 kişi müracaatta bulunmuştu. Bu aday adayı listelerine baktığımızda listenin neredeyse yüze 60-65’ı devlet memurluğundan geçici istifa ederek aday adayı olduğu görülüyor.(Türkiye geneline baktığımızda da tablo farklı değil) Devlet memurlarının istifa edip aday adayı olması ne derece doğrudur ya da ne derece adaletlidir? Elbette her vatandaş herhangi bir partiden milletvekili aday adayı olabilir. Buna bir itirazımız olamaz Teşkilatlarda 2002 den bu güne denk çalışmış sandık müşahit görevlisinden il yönetim kurulu üyeliği, il başkan yard., İl başkan vekili gibi çeşitli kademelerde görevler almış biri olarak bu sorunun teşkilatlar penceresinden bakıldığında iki cevabı var, Birincisi teşkilatlar bu görevleri haiz kişi veya kişileri yetiştiremiyor(BUNA KATILMADIĞIMI AÇIK AÇIK BEYAN ETMEK İSTİYORUM) İkincisi ise teşkilatlarda görev alan kişilerin bu makamlara çalışarak gele bilineceğine inanmamaları. Bu tavır teşkilat çalışanların şevklerinin kırılmasına neden olmakla beraber seçim sonuçlarına etki ettiğine inanıyorum. Sivil Toplum Kuruluşu dediğimiz Odalardan, Sendikalardan ve Siyasi Partilerin belirli organlarında görev yapan Başkan ya da Yönetim Kurulu Üyelerinin milletvekili aday adayı olması için istifa ediyor ve yerine kendi içinde seçimle bir Başkan belirleniyor. Yönetim kurulu yedek listelerinde bulunanlarda istifa eden yönetim kurulu üyesinin yerine getiriliyor. Devlet memurları ise milletvekili aday adaylığı için geçici bir süre ilgili kurumundan ayrılıyor. Aday gösterilmesi durumunda seçilirse Milletvekili olarak Ankara’ya gidiyor seçilemez ise ya da aday gösterilmez ise tekrar eski görevine dönüyor. Hatta ve hatta bu kişi iktidar partisinden aday adayı olmuşsa adeta onu taltif edercesine bulunduğu makam ve mevkiden daha üst bir makam ve mevkide kendisine görev veriliyor. Peki, bu sizce adaletli bir uygulamamımdır? Bana sorarsanız elbette adaletli bir uygulama değildir. Seçimle gelen başkan ya da yönetim kurulu üyeleri tekrar eski görevine dönmeyerek adeta cezalandırıldığı gibi, devlet memurluğundan geçici süre ayrılarak aday adayı olanların da milletvekili seçilememeleri halinde tekrar eski görevlerine dönerken mutlaka bir yaptırımın olması gerekir diye düşünüyorum. Böylesi önemli bir düzenlemenin yapılması durumunda amacı sırf makam ve mevkisini korumak ya da bir üst makama geçmek adına yapılan başvuruların da önüne geçilmiş olacaktır. Kaldı ki, Milletvekili Aday Adaylığı için müracaatta bulunan devlet memurlarının büyük çoğunluğu (istisnalar hariç) aday adayı oldukları ilin, ilçe ve mahallelerine hiç ayak basmayanların olduğunu elbette hepimiz biliyoruz. İlçesini ve mahallesini tanımayan, oralarda hayatlarını sürdüren insanların yaşayış tarzlarını, sorunlarını bilmeyen bir kişiden ne denli hizmet beklenir ki, Bunun için ben derim ki, yıllarca bağlı bulunduğu partisinin içinde inandığı davası için çalışmış, ilçe ilçe, mahalle mahalle giderek, vatandaşlarımızla bir araya gelmiş, onların sofralarına oturmuş, havasını teneffüs etmiş, suyunu içmiş velhasıl orada yaşayan insanlarla iç içe olmuş sorunları iyi bilen, seçilirsem ülkeme milletime ve şehrime en iyi hizmeti yaparım inancını taşıyanların aday adayı olmasından yanayım.
Selam ve dua ile