Sevgili Okuyucularım;
Geçtiğimiz haftalarda her yıl olduğu gibi bu yılda “Yerli Malı Haftası” kutlandı. İstanbul’da da bu hafta içerisinde okullarda bir dizi etkinlikler yapılırken, Mimar Sinan Mühendisler Birliği tarafından organize edilen bir program ile daha anlamlı bir şekilde bu haftaya atıf yapıldı. Program da öne çıkan slogan “Yerli Üret, Yerli Tüket.” Programın amacı bir farkındalık ortaya koymak idi. Bu program vesilesiyle“Yerli Üret ve Yerli Tüket” seferberliği başlatıldı.
Öğrencilik yaptığımız yıllarda ve bugünde, aynı şekilde kutlanmaya çalışılan bu yerli malı haftasında evlerimizden getirdiğimiz meyveler ile kutlamaya çalışıyorduk. Bugün de kutlamalar bundan çok farklı değil. İşte bu noktada dikkatleri bir yöne çekmek için Mimar Sinan Mühendisler Birliği “Yerli Üret, Yerli Tüket” sloganı ile bize üretim yapmayı ama her alanda yerli üretim yapılmasına odaklanmamızı istemektedir. Bu anlamı bakış açışı ciddi bir şekilde gündem yapılmalıdır.
Bu ülkede yıllarca hep şu söylene geldi. Biz toplu iğne bile üretemeyiz. Bugün bunun sancısını birebir yaşıyoruz. Topraklarımızda çiftçilerimizin ürettiği mamulleri, meyve ve sebzeleri yurdışına satıyoruz. Tonlarca ürün satışı karşılığında bugün ceplerimizde taşıdığımız pahalı markalı cep telefonu alabiliyoruz. Bu ileri teknoloji ile cep telefonu ve diğer teknolojik aletleri kendimiz üretemediğimiz sürece bu böyle olmaya devam edecektir.
“Yerli Üret, Yerli Tüket” öyle sadece basit bir slogandan ibaret değil. İçinde çok büyük manalar taşıyan bir slogan. Sloganı ters den okuduğumuzda Yerli Tüketebilmek için öncelikle yerli üretim yapmamız lazım. Ülkemizde tarım ürünleri dahil bugün tükettiğimiz bir çok ürün yurtdışından gelmektedir. Yurtdışından gelmesini bir problem olarak görmek elbette doğru değildir. Bir ülke her şeyi kendi üretecek diye bir kaide yok. Ancak biz ülke olarak bir tarım ülkesiyiz. Bu nedenle tarım ve hayvancılığa dair üretimi yerli yapmak durumundayız. Tabi sadece yerli üretimi tarımla sınırlı tutmamalıyız. Sanayi alanında da imkanlarımız nispetimde yerli üretime geçmeliyiz. Bunun için sanayi de yerli üretimi gerçekleştirecek beyinler yetiştirmeliyiz. İşin başı geliyor yine eğitime. Biz yerli üretim hedeflerken eğitimi de bu doğrultuda dizayn etmemiz gerekir. Üretim alanında istihdam edeceğimiz bireyler öncelikle Mesleki Teknik Okullar da eğitim görmeleri gerekmektedir. Bu okullarda bir meslek sahibi olabilen ve bu mesleğini icra edebileceği bir platform oluşturulması gerekmektedir. Eğitim sistemimiz öyle şekillendirilmeliyiz ki öncelikle bireylerin kabiliyetlerini ortaya çıkartmalıyız. Daha sonra bu kabiliyetler doğrultusunda bilgiler verecek şekilde eğitime tabi tutmalıyız. Eğitim süreci içinde sanayi de çeşitli alanlarda staj yapmak suretiyle bir nevi iş dünyasında hazır hale getirilmelidir. İş dünyası ile iç içe yürütülecek eğitim sistemi ile daha fazla üretim süreçlerinde yer almaları sağlanmalıdır. Bu şekilde alınan eğitim ile yerli üretime katkı sunacak noktaya gelinmiş olacaktır.
Yerli üretimin bir diğer ayağı ve en önemli kısmı sanayicilerdir. Yerli üretim hedefleyen Sanayiciler her platformda desteklenmelidir. İstihdam desteği sağlanmakla kalmayıp ürettiği ürünlere verilecek teşvikler ile daha fazla ürün üretmesi sağlanmalıdır.
Ülkemizde hepimizin bildiği gibi “Gümüş Motor” adıyla kurulan sonraları adı Pancar Motor olan fabrika yerli sermaye ile kurulmuş beklide ilk diyebileceğimiz bir kuruluş dur. Bu fabrika da yerli tarım ve sulamada kullanılacak motorlar üretmeye başlamıştı. Lakin o dönemdeki hükümetler ve devlet politikası ile ayakta kalması engellenmiş ve yerli üretime ciddi bir darbe vurulmuştur. Bugün yeni bir seferberlik başlatılarak, yüksek teknolojiye dayalı ürünleri, bilimsel çalışmaları, yazılımları ve inovatif çalışmaları ülkemizde yerli kaynaklar ile yapma gayretinde olmalıyız. Gelecek yıllarda sadece yerli meyveler tüketerek bu kutlamalar geçiştirilmemeli ve her geçen gün bilinçlenmiş olarak yerli ürettiğimiz her şeyi, yerli tüketir hale gelmeliyiz.
Mimar Sinan Mühendisler Birliği’ni başlattıkları bu anlamlı seferberlikten dolayı tebrik ediyor. Ve bu çağrının bütün vatan sathına yayılmasını temenni ediyorum.