Cumartesi günleri genelde vasat geçer. Yani hiç aksiyon olmaz. Ne hikmettir ki dün, gün boyu aksiyon yaşadım. Yaşadım derken elbette tek başıma değil.
Önce, Müstakil Sanayici ve İş Damları Derneği (MÜSİAD) Manisa Kurucu İl Başkanı Abdullah Tekin ziyaretimize geldiler. Başkan Tekin ile Manisa ve Ülke gündemini değerlendirdik.
Sohbetimizin ağırlıklı konusu Manisa’da Kentsel Dönüşümdü. Zira geçtiğimiz ay, Manisa MÜSİAD, Şehzadeler Belediyesi ve Yunusemre Belediyesinin öncülüğünde “Kentsel Dönüşüm Çalıştayı” gerçekleştirilmiş ve bu çalıştaya Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki’de katılmıştı. Zira Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şehirlerde Kentsel Dünüşümün gerekliliğine dikkat çekiyor.
Bir diğer konumuz ise Manisa’nın uydudan yayın yapan tek televizyonu olan Manisa Medya TV’de Manisa’da Son Nokta yazarlarından Çetin Güngör’ün “Çetin’in penceresinden İŞ’TE Manisa” programıydı. Zira Başkan Tekin Çetin Güngör’ün program konuğu olmuştu.
Başkan Tekin’i uğurladıktan kısa bir süre sonra kendisini tanıdığım ilk gün bu yiğit bir adam. Yani adam gibi adam değil yiğit adam dediğim ve hemen sonrasında da yiğidom diye hitap ettiğim, sosyal medyada yaptığı paylaşımlarla dikkat çeken Öztürk Karayılan ziyaretimize geldi.
Merhume annesini annem, merhum babasını babam olarak kabul ettiğim bendeniz Nazmi Aydın’a Üstad diye hitap eden Akın Atçı kardeşimizden sonra da Şerif Özdemir kardeşimiz ziyaretimize geldiler.
Akın Atçı ve Şerif Özdemir ziyaretimize gelmezden önce, Yiğidoma ilk sorduğum soru “Sosyal medyada neler oluyor?” sorusuydu.
Bırakın ustalık ve kalfalığı daha çırak bile alamamışken Usta diye hitap eden Öztürk Karayılan söze şöyle başladı.
"Usta, şimdi sana bir kıssa okuyacağım. Ben bu kıssadan çok hisse aldım. Biliyorum ki sen de hisse alacak, almakla da kalmayıp, hisse alınmasına da vesile olacaksın." dedi ve başladı kıssayı okumaya.
İşte yazımızın başlığını da oluşturan o kıssa
Abbasi halifelerinin beşincisi Harun Reşid, sarayının bahçesindeki bir gülfidanını çok beğenir. Yaprağı, kokusu, görünüşüyle dikkatini çeken gülü özel bakıma alması için bahçıvana emir verir. Bahçıvan üzerine titremeye başlar gülün ne var ki, sakınan göze çöp batar derler ya. Aynen öyle olur. Bir sabah bahçıvan gelip bakar ki, gülün dalına konan bir bülbül, ne kadar yaprak varsa hepsini gagalayarak yere düşürmüş. Tek yaprak bırakmamış gülün başında korku içinde koşar halifeye:
Sultanım der, üzerine titrediğimiz gülün yapraklarını bir bülbül gagalayarak yere dökmüş, tek yaprak bırakmamış gülün başında.
Harun Reşid, telaş etmeden cevap verir:
Üzülme efendi üzülme, der, bülbülün yaptığı yanına kalmaz.
Rahat bir nefes alan bahçıvan işine döner, bir gün bakar ki, bir yılan yaprakları düşüren bülbülü yakalamış, yutmak üzere, otların arasında kayıp gidiyor.
Heyecanla yine halifeye gelir:
Sultanım der, bülbülü bir yılan yakalamış, yutarken gördüm.
Sultan yine telaşsız:
Merak etme efendi der, yılanın yaptığı da yanına kalmaz.
Bahçıvan yine işine döner, bir ara bahçede çalışırken otların arasında yılanı görür.
Hemen elindeki küreğiyle darbe üstüne darbe indirerek yılanı orada öldürür.
Sevinçle geldiği halifeye durumu anlatır:
Sultanım der, bülbülü yakalayan yılanı ben de bahçede otlar arasında yakalayıp küreğimle öldürdüm.
Harun Reşid yine sakin:
Bekle efendi bekle der, senin de yaptığın yanına kalmaz.
Nitekim çok geçmez bahçıvan hatalar yapar, yakalayıp halifenin huzuruna çıkarırlar, cezalandırılmasını isterler;
Halife emrini verir: Atın bunu zindana.
Hemen yaka paça zindana doğru götürürken geriye dönen bahçıvan şunları söyler:
Sultanım der, bülbülün yaptığı yanına kalmaz dediniz, onu yılan yuttu. Yılanın yaptığı yanına kalmaz, dediniz, onu da ben öldürdüm. Şimdi benim yaptığım da yanıma kalmıyor, sen zindana attırıyorsun. Herkesin yaptığı yanına kalmıyor da senin ki mi yanına kalacak..? Demek sana da bir yapan çıkacak, öyle ise gel sen bana yapma ki bir başkası da sana yapmasın.
Harun Reşid, doğru söyledin bahçıvan, diyerek:
Bırakın bahçıvanı, çiçekleri sulamaya devam etsin.
Derler ki: Sultanımız, yaptığı yanına kalır. Hayır der, kimsenin yaptığı yanına kalmaz, en ağır şekliyle ahirette ödemeye tehir edilir ama gafil insanlar bunun farkına varamaz da, yaptığı yanına kaldı sanırlar.
Evet, kimsenin yaptığı yanına kalmaz, bunda hiç şüpheniz olmasın. Yanına kaldı sanılanlar daha ağırıyla ahirette ödemeye tehir edilirler. Ne var ki, gafil insanlar bunun farkına varamaz da yaptığı yanına kaldı sanırlar
Ne mutlu kıssadan hisse olanlara.
Selam ve dua ile…
NOT: Manisa'da Son Nokta'nın çalışma ofisinde bizleri ziyaret eden Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği Manisa Kurucu İl Başkanı Abdullah Tekin başkanımıza, Yiğidom Öztürk Karayılan'a, kardeşlerim Akın Atçı ve Şerif Özdemir'e bir kez daha teşekkür ediyorum.