2002 Mart ayından beri tanıdığım, o tarihten bugüne dek yani 15 yıldan beri abi-kardeş ilişkilerimiz her geçen gün artarak devam eden, her ne kadar kendisinden yaş itibariyle büyük olsam da kendisine agam (kardeşim) diye hitap ettiğim AK Partinin Manisa İl Teşkilatında İl Başkan Vekilliği yapmış WİNSA Manisa Ana Bayisi GÜNPEN Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Güngör’ü her sabah olduğu gibi önceki gün sabah da ziyaret ettim. Ziyaret sırasında, Karadenizli sanatçı İsmail Türüt’ün anlatımıyla bir hikaye dinlettirdi.
Hikâye, hikâyeye olmasına hikâyeydi ama benim için çok anlam ifade ettiği kadar sizler için de anlam ifade edeceğini düşündüm.
Bu hikâyeyi siz kıymetli okuyucularımızla paylaşmadan önce hikâyenin içerisinde Bayburt, Of, imam ve müftü kelimeleri geçtiği için her ne kadar teşbihte hata olmasada Bayburtluları, Ofluları, imamları ve müftüleri tenzih ettiğimi hassaten ifade etmek istiyorum.
Şimdi gelelim hikâyemize;
Bayburtlu Hacca gitmek için yola çıkmış. Yolu üzerinde bulunan Van’ın ir köyüne uğramış. Uğradığı Van’ın köyündeki camide ise imam yokmuş.
Köylüler nerelisin diye sordukları Bayburtludan cevabı aldıktan sonra “Bizim camide imam yok, imamlık yapar mısın” demişler.
Bayburtlu, kesinlikle olmaz çünkü ben hacca gidiyorum demiş.
Peki, sana 5 koyun versek demiş köylüler. Bayburtlu 5 koyun azdır olmaz demiş. Peki, 10 koyun versek demiş köylüler. Bayburtlu 10 koyun da azdır demiş. Peki, 20 koyun versek demiş köylüler. Bayburtlu olmaz demiş. Peki, 30 koyun versek demiş köylüler. Bayburtlu yine olmaz demiş. Sonuçta 40 koyun üzerinde anlaşmaya varmışlar.
Bayburtlu imamlığı kabul etmiş başlamış namaz kıldırmaya.
Bayburt’tan çıktım yola
Gidiyordum hacca
Uğradım Van’a
40 koyun verdiler bana
Yarabbi şükür sana
Allah’u Ekber
Deyince, Vanlılar şok olmuşlar. Bayburtlunun bu şekilde namaz kıldırışı birkaç gün devam edince köylüler gına gelmişler ve demişler ki;
Ya bu ne biçim hocadır. Böyle namaz kıldırmak mı olur. Biz bunun namaz kıldırışından bir şey anlayamadık gidelim müftüye imamı şikâyet edelim.
Köylüler imamı müftüye şikâyet etmek için çıkmışlar yola varmışlar Van’a.
Köylüler müftülüğe varmışlar ve müftüye;
“Hocam Bizim köyde bir imam var. Acayip bir dilden namaz kıldırıyor. Biz bundan rahatsızız. Allah aşkına bizim köye gelin de bir de siz dinleyin.”demişler.
Müftü demiş ki; Geleceğim sizin köye ama benim müftü olduğumu kesinlikle söylemeyin.
Müftü gitmiş köye, durmuş imamın arkasında namaza.
Bayburtlu yine aynı şekilde başlamış namaz kıldırmaya
Bayburt’tan çıktım yola
Gidiyordum hacca
Uğradım Van’a
40 koyun verdiler bana
Yarabbi şükür sana
Allah’u Ekber
Hemen arkasında bulunan müftü, imama Elham, Elham, Elham demiş.
İmam nazma bittikten sonra köylülere, “Elham, Elham Elham” diyen kimdi o diye sormuş.
Köylüler de Van Müftüsüydü diye cevap vermişler.
İmam Müftüye nereli sin diye sormuş. Müftü de Ofluyum diye cevap vermiş.
Ertesi günü Bayburtlu yine camide Müftü de hemen arkasında.
Bayburt’tan çıktım yola
Gidiyordum hacca
Uğradım Van’a
40 koyun verdiler bana
Yarısı sana yarısı bana
Namaz bitmiş cami çıkışında köylüler müftüye sormuşlar.
Hocam imam hakkında ne düşünüyorsunuz.
Müftü cevap vermiş köylülere.
Vallahi önceleri çok bocaladı ama sonradan düzeltti.
Kıymetli okuyucularım;
Hikayeyi baştan sona kadar dikkatlice okudunuz. Bu hikâyeyden yola çıkarak herhangi bir yorum yapmak istemiyorum. Yorumu sizlere bırakıyorum.
Selam ve dua ile…