Yazıma başlamadan önce, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi'nin 102. Yıl Dönümü nedeniyle tüm şehitlerimizi, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm kahramanlarımızı rahmetle, şükranla ve minnetle anıyorum. Ruhları şad, mekânları cennet olsun.
AK Parti Genel Başkanı Başbakan Binali Yıdırım’ın onayı ile AK Parti Manisa İl Başkanlığına atandığı ve mazbatasını da Teşkilatlardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Ataş’ın elinden aldığı günlerde Başkan Mersinli için “Başkan Mersinli’ye açık mektup” ve “Manisa AK Parti’de 2002 ruhu Başkan Mersinli ile canlanıyor” başlığı altında iki yazı kaleme almıştım.
Aradan bir müddet geçtikten sonra ise “Başkan Mersinli, Başkanlığı yapar mı yapar! Ancaaak…” başlığı altında bir yazı daha kaleme alayım derken ciddi bir rahatsızlık geçirmiş ve tedavi için Manisa Devlet Hastanesinde bir süre yatmıştım.
Yazının başlığından da anlaşılacağı üzere Başkan Mersinli başkanlığı yapar mı yapar:
Diyeceksiniz ki, bu kanıya nasıl vardın?
Bu soruya, AK Partinin Manisa’da kurulduğu günlerde partiye kayıt olan daha sonra da bir nefer gibi çalışan Recep Tayyip Erdoğan sevdalısı (ismi bende mahfuz) bir kardeşimin Başkan Mersinli ile ilgili bir anekdotunu aktararak cevap vermek istiyorum.
Başkan Mersinli göreve atandığı günlerde sosyal medyada bazı yorumlar yapılmıştı. Fake (sahte) hesapta yapılan bir yoruma bu kardeşimiz cevap vermiş bende hesabın fake hesap olduğunu, Başkan Mersinli için yazılanları dikkate almaması gerektiğini söylemek üzere bu kardeşimizi telefonla aramıştım.
Telefondaki kardeşimiz, Başkan Mersinli için aynen şöyle demişti;
“Nazmi abicim; Berk Başkan için kim ne derse desin gören ve yaşayan birisi olarak, İl Başkanlığını yapar diyorum. Neden diyecek olursan? Hemen onu da kısaca anlatayım. Manisa Milletvekilimiz Murat Baybatur, Gençlik Kolları İl Başkanlığı yaptığı dönemde yani AK Partinin Manisa’da kurulmasının hemen sonrasında Başkan Mersinli’yi AK Partiye kazandırmıştı. Kazandırmıştı kazandırmasına ama Mersinli’nin Baybatur’dan sonra Gençlik Kolları İl Başkanlığına getirilmesini hiç mi hiç içime sindirememiştim. Hatta bunu bizzat Berk Başkanın yüzüne “İster darıl, ister kırıl, isterse benimle hiç konuşma. Ben senin CHP’den gelip, Gençlik Kolları İl Başkanı olmanı içime sindiremiyorum.”diye söylemiştim. Bu söylemimden sonra Berk Başkan bana küsmesi, kırılması, darılması gerekirken tam aksine iyi günümde de kötü günümde de benimle birlikte oldu. Gerek bizzat yanıma gelerek gerekse telefonla arayarak hep hal ve hatırımı sordu. Doğrusu Berk Başkanın bu yaklaşımları bende çok ama çok olumlu etki yaptı. İşte o zaman kendi kendime; bu başkan görevini layıkıyla yapar. Yapmakla da kalmaz ileride daha iyi konumlara da gelir dedim. Nitekim de öyle oldu. Gençlik Kolları İl Başkanlığından sonra Merkez İlçe Başkanlığı şimdi de İl Başkanlığına getirildi. Gönlü dostluktan, kalbi sevgiden yana olan, büyük ile büyük, küçük ile küçük olmasını bilen yüzünden tebessümü ise hiç eksik olmayan Berk Başkanımı layık olduğu daha da iyi ve güzel yerlerde görmeyi canı gönülden istiyorum.”
Kardeşimizin anlattıklarına harfiyen katılıyor ve diyorum ki; Başkan Mersinli Başkanlığı yapmasına yapar! Ancaaak.
KANUNU MASLAHAT ŞART
İşte zurnanın zırt dediği yer de burası zaten. Yani yapılmakta olan bir işin en önemli, en özen isteyen, en can alıcı yerine geldik.
İl Başkanlığı makamı öyle sıradan bir makam değildir. İl Başkanları bulundukları il de partilerinin Genel Başkanlarını temsil ederler. Başkan Mersinli Manisa’da, AK Parti Genel Başkanı Başbakan Binali Yıldırım’ı temsil etmektedir. Dolayısıyla İl Başkanının bir dediği iki olmamalıdır.
Peki, olursa ne yapılmalı?
İşte tam da burada devreye kanunu maslahat girer.
İl Başkanı mutlak suretle kanunu maslahatı bilmeli ve yeri geldiğinde de uygulamalı. İl Başkanının güler yüzlü olması, insanlarla iç içe bulunması, davetlere icabet etmesi, İl Başkanlığı yapan kişiyi başarılı kılmaz.
Başkan Mersinli’nin kanunu maslahatı bildiğini ümit ediyorum. Bir vesile ile buluştuğumuzda kendisine kanunu maslahatı bilip bilmediğini soracağım. Biliyorsa ne ala. Bilmiyorsa eğer, 2001 yılında Anavatan Partisi Sındırgı İlçe Başkanının bana öğrettiği kanunu maslahatı kendisine anlatacağım. Anlatmakla da kalmayıp yeri geldiğinde uygulamasını da özellikle isteyeceğim.
Başkan Mersinli kanunu maslahatı yeri geldiğinde uygularsa eğer, iktidarda olur muktedirde . Dolayısıyla ileride de kendisi için “Tuttuğunu koparırdı, masaya yumruğunu vurduğunda ses çıkartırdı.” diye anılır. Kanunu maslahatı uygulamazsa eğer, “Bir zamanlar il başkanıydı” diye isminden söz edilir. Belki de zaman içerisinde ismi unutulur gider.
Selam ve dua ile…