Evet - Hayır oy oranları, Reis sahaya indikten sonra önceki haftalara göre biraz değişmiş durumda. Ancak EVET cephesi yine de diken üstünde olmalı.
% 65 öndeyiz diye etrafa çen çen ötenler, rehavete sebebiyet verip, ülkeyi 7 Haziran'daki gibi bir pozisyona düşürmek için çabalıyor olabilirler. Yine o günlerdeki hava var. Rehavete kapılmasın kimse. Herkes AK Parti % 50 oy alacak diye beklerken, AK Parti % 40 oy oranını zor bulmuştu.
Millete bu hususta bir tercih hakkı veriyorsanız, o zaman ikna edeceksiniz. Her türlü meşrû argümanı kullanarak ikna edebilmek için çalışacaksınız, çabalayacaksınız! Madem ki, millete seçim hakkı veriliyor; EVET dersen "vatanseversin", HAYIR dersen "hainsin" deme hakkı yok kimsede.
Herkes, Allah rızası için, Anayasa çalışmalarına göz gezdirsin ve okusun, Başkanlık sistemi nedir, ne değildir araştırsın, öğrensin.
Aziz milletimizi ikna edebilecek çok fazla argüman var elimizde. Lokal etkinliklerle, köy köy, mahalle mahalle, esnaf esnaf, kahvehane kahvehane gezerek, kimse ile sürtüşmeden, mantık çerçevesinde kısa, öz ve etkileyici örneklerle anlatıp ikna etmek için çabalamak lazım.
Ev ziyaretleri önemli. Cami cemaati önemli. Kahvehaneler önemli. Üniversiteler önemli. Köy ve hemşeri dernekleri önemli. Çarşı-pazar kurulacak standlar ile, halka broşür dağıtıp bilgilendirme yapmak önemli. En önemlisini söyliyeyim; vekillerin, belediye başkanlarının, yardımcılarının ve müdürlerinin, parti il, ilçe başkan ve yönetimlerinin, sivil toplum kuruluşlarının sokağa çıkmaları hepsinden önemli! Salonlarda programlar yapmak önemli demiyorum, sokağa çıkmak lazım diyorum, altını çizerek!
Halkın arasında gerçekten akıldışı, inanması zor, çook fazla yanlış algı dolaşıyor. Şer cephesi, antipropagandayı olağanüstü gayretleriyle, yalan-dolan maniple ederek iyi yapıyor. Milletin arasına karışmış binlerce hain, kripto ve küreselcilerin barkodlu beslemeleri, çok çalışıyor.
Referandum ile ilgili bütün haberlerin, paylaşımların, duyuruların altında, bu ülkeyi köleleştirmek için oluşturulmuş, küresel tek merkezden emir alan aynı şer cephesinin imzası var.
Elbette PKK, FETÖ ve küreselcilerin diğer uşakları HAYIR diyecek. Bunların olumsuz propagandalarının etkisiyle, HAYIRa meyilli, kafası karışık olan bazı halk kitleleri de olabilir. Siz, bu kitleleri hain olarak göremezsiniz. Bunun için de çalışacaksınız, durmadan, yılmadan ikna etmek için anlatacaksınız. Gayret bizden, tevfik Allah'tan.
Reis her defasında küresel bir savaşın tam ortasındayız diye göbeğini çatlatırcasına bişeyler anlatmaya çalışıyorken, hâlâ ekonomiden dem vurup, işçi, memur, emekli, köylü ve esnafın yaralarına basarak devleti vurmaya çalışan hainler de var. Dikkat edin! Savaşın orta yerinde maaşıma zam olmazsa devletin işlerinin ve hizmetlerin hızla sürdürülmesine engel olurum, 'Hayır' derim diyecek kadar ileri giden sinsi hainler de var. Bunlara göz açtırmamalı. Göz boyayarak sırıta sırıta makamlarını korumalarına asla fırsat verilmemeli!
İnsanların en hassas olduğu bir dönemde, insanların hizmet aldıkları alanları sıkıntıya sokup Reis'e ve hükümete karşı nefret doğuracak subliminal uygulamaları devreye sokarak, halkın tepki oluşturmasına çanak tutup referandumun seyrini olumsuz yönde değiştirmeye yönelik çaba gösterenleri sakın gözden kaçırmayın, göz de açtırmayın.
İşinin ehli olmayan, liyakatsiz ve çapsız kifayetsizlerin, yeni sistemin hiç bir kategorisinde varlığını sürdüremeyeceğini bilen sülükler, bu Başkanlık sistemini istemiyorlar! Birilerine sırtını dayamadan, bağımsız bir şekilde, liyakati, verimliliği, ülkeye sağlayacağı katma değer potansiyeli olmayanların nefes alamayacağı bir sistem bu!
Başkanlık sistemi, Türkiye'nin artık devler arenasında süper lige çıkması demek. Samimiyetsiz ve niteliksiz siyasiler ile her kademe merkez ve taşra bürokratlarının top koşturamayacağı güzel bir sistem.
Ayrıca yirmi yıl öncesine kadar bu ülkede ekonomik bağımlılık, özgürlükler ve refah seviyemiz ile ilgili neler yaşandığından hiç haberi olmayan yeni bir seçmen kitlesi var. Bu gençlerle ilgili özel bir çalışma planı oluşturulmalı. Öyle göstermelik, dostlar alış-verişte görsün cinsinden değil. Etkileyici, hakiki ve samimi çalışmalar yapılmalı. Bu gençler mutlaka kazanılmalı. Yapılacak samimi çalışmaları, Allah-ü Teâlâ, bereketlendirir. Estirilecek küçük bir rüzgârı, kelebek etkisi yaptırarak fırtınaya dönüştürecek olan ancak Allah Azze ve Celle'dir.
Allah ganî ganî rahmet etsin Erbakan Hocamızın bize öğrettiği ve 90 lı yıllarda uygulattığı gibi, gerekirse kapı kapı dolaşalım. Çalışacak ekipleri, samimi insanlardan oluşturalım. Allah cc, gayret ettiğimizi görürse bize zaferi nasip edecektir. Ancak, tembellik ve rehavet de, Allah'ın gazabını davet etmek demektir. Şimdi içinde yüzdüğünüz nimetleri, çok ararsınız sonra.
Kim rehavete kapılır, çalışmaz ise, o kaybeder! Dünya'da Allah'a iman edene rahat yoktur. Mücahedemiz, dünya rahatlığı için değildir. Adalet ve hürriyet içindir. Allah'a verdiğimiz söz içindir.
Son olarak Bilge Kral Aliya İzzetbegoviç'in sözüyle bitireyim:
TARİHİ, ALLAH YAZAR! BİZ, SADECE NEREDE DURACAĞIMIZA KARAR VERİRİZ!...