ASAYİS EKONOMİ MAGAZİN SPOR POLİTİKA GENEL YEREL İLÇELER

Bülent Arınç: Kudüs bizim gözbebeğimiz

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) eski Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, “Kudüs bizim inancımızın hâkim olduğu bir yer ve hepimiz Kudüs’ü çok seviyoruz. Mescidi Aksa’yı çok seviyoruz. Çünkü Miraç hadisesi orda vuku buldu. Kudüs bizim Hz. Ömer’den buyana İslaml’a şeref bulmuş bir mübarek mekânımız. Selahattin-i Eyyübi dediğimiz zaman Kudüs’ü hatırlıyoruz. Ve Kudüs bizim ilk kıblemiz. Kudüs dendiği zaman İslamiyet akla geliyor. Kudüs bizim inancımız, iftiharımız, göz bebeğimiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın tabiriyle de bizim kırmızı çizgimiz.”dedi.

Eklenme:10.12.2017 / 15:41          Güncelleme:10.12.2017 / 15:41

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) eski Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Manisa’nın uydudan yayın yapan ilk televizyonu olan Medya TV’de “Günün Konuğu” programında Medya TV Yönetim Kurlu Başkanı Abdullah Polat’ın Türkiye ve Dünya gündemi ile ilgili sorularını cevapladı.

Geçtiğimiz günlerde ABD Başkanı Trump’ın Kudüs’ü İsrail Başkenti olarak tanımasına sert tepki gösteren Arınç şöyle konuştur.

“Kudüs bizim inancımızın hâkim olduğu bir yer ve hepimiz Kudüs’ü çok seviyoruz. Mescidi Aksa’yı çok seviyoruz. Çünkü Miraç hadisesi orda vuku buldu. Kudüs bizim Hz. Ömer’den buyana İslaml’a şeref bulmuş bir mübarek mekânımız. Selahattin-i Eyyübi dediğimiz zaman Kudüs’ü hatırlıyoruz. Ve Kudüs bizim ilk kıblemiz. Kudüs dendiği zaman İslamiyet akla geliyor. Kudüs bizim inancımız, iftiharımız, göz bebeğimiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın tabiriyle de bizim kırmızıçizgimiz. Her şey konuşulabilir ama Kudüs konusunda kırmızıçizgilerimiz var. Onun İslam dışında bir mesele ile anılmasını hiçbir Müslüman kabul edemez. Hiç bir Müslüman Türk kabul edemez. Bu bizim anlayışımız. Kudüs, bugüne kadar milyonlarca şehidin verildiği bir İslam beldesidir. Buranın Yahudi devleti İsrail’e başkent oluşu hiçbir zaman kabul edilemez. Bu konu tartışılamaz bile. Bizim inancımız bunu emrediyor. Dünya politiği veya dünya siyaseti veya dış politika başka şeyler söylese dahi bizim inancımı gereği biz bunu böyle kabul etmek mecburiyetindeyiz. İsrail laik bir devlet değil. İsrail bir din devletidir. İsrail şeriat devletidir. Yani bunu İslam anlamında söylemiyorum. Yani kendi dinlerini tavizsiz yaşayan ve o ne emretmişse sadece Tevrat’ta değil daha sonra tahrif ettikleri ve talmut hale getirdikleri inançlarında ne yazıyorsa her Yahudi mutlaka onu gerçekleştirmek için çalışır. Onlar kendilerine ezeli ve ebedi başkent olarak Kudüs’ü görüyorlarsa o onlara ait bir inançtır. Ama biz Müslüman olarak bunu kabul etmeyiz, edemeyiz. Dünya siyaseti de bunu uzun yıllar kabul etmedi. Çünkü bugün ki İsrail  devleti her ne kadar Mayıs 1948’de kurulmuş olsa da aslında Müslümanların yani Osmanlı başta olmak üzere Müslümanların elinden çıkışı hemen hemen 1917 yılıdır. Yani balfur dedikleri deklarasyonu ile İngilizler burada bir devletin kurulabileceğini ve dünyadaki Yahudilerin Filistin topraklarına göç etmesine izin vermişlerdir. Ve bütün dünya başta Siyonizm düşüncesi olmak üzere Yahudileri orda toplamıştır. Filisrinliler kendi topraklarından sürülmüş ve oraya Yahudiler yerleştirilmiştir. Dolayısıyla bugünkü Filistin’e Müslümanlar çalınmış vatan olarak bakarlar. Yani Müslüman Filistinlilerin elinden toprakları çalınmıştır. Batının desteği ile orada bir İsrail yapay devleti kurulmuştur.”

Arınç konuşmasına şöyle devam etti;

“Biz Filistin meselesini, Meclis Başkanlığım döneminde de Başbakan Yardımcılığım döneminde de ki Mahmut Abbas ile çok görüşmelerimiz oldu. Kendisini parlamento da çok misafir ettim. Filistin Dostluk Grubunun Başkanı da Manisa Milletvekilimiz Sayın Hüseyin Tanrıverdi’ydi. Biz meclis olarak başbakanlık olarak çok  yardım organizasyonları yaptık. Çünkü Filistin’i biz kendi Türkiye’mizden, milletimizden hiçbir zaman farklı bir yere oturtmadık. Onların davası bizim davamız, Bizim davamız onların davası. 1946’de tabi Türkiye’nin dış politikası adına üzüldüğüm bir noktadır. İsrail’i ilk tanyan ülke Amerika oldu. Biz 3’ncü tanıyan ülkeyiz. Çok acele ettik. Sadece ikinci gün Türkiye İsrail’in devlet oluşunu kabul etti. Ogün ki politikalar öyleydi. Ama ben mesela AK Parti hükümetlerinin iktidarda bulunduğu bir dönemde İsrail devleti kurulmuş olsaydı böyle bir gaflete düşeceğimi hiçbir zaman kabul edemezdim. Evet, ileride belki tanınabilecekti. Ama her şeyden önce biz varız demenin hiçbir dayanağı veya hiçbir karşılığı olmazdı. İsrail’li ilk tanıyan ülke Cezair’i en son tanıyan ülke haline geldi. Dış politikamızdaki yanlışlıklar bakımından söylüyorum. Cezair’in bağımsızlığı ilan edildiği zaman Türkiye çekimser davrandı Birleşmiş Milletlerde. Çok acı bir tablodur. Nüfusunun tamamı Müslüman olan Cezair’de şu kadar yıllık Fransız hâkimiyetinden sonra bağımsızlığını kazandığı zaman biz sağa sola bakıp acaba batı ne der diye Cezair’in bağımsızlığını o tarihlerde tanımamıştık. Rahmetli Turgut Özal, başbakanlığı döneminde gitti Cezair’e sizden özür diliyoruz, bizi affedin, biz böyle dış politika yanlışlığının kurbanı olmuştuk diye.” 

Etiketler :

Yorum Yazın :Misafir

Yorumda İsminizin Çıkması İçin Üye Girişi Yapmalısınız

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir.
Copyright © 2015 manisadasonnokta.com İHA abonesidir.
www.manisadasonnokta.com
info@manisadasonnokta.com
Rss Mobile @ManisaSonNokta /manisadasonnokta

Ulusal Gazeteler

Akşam Hürriyet Milliyet Sabah Star

Yerel Gazeteler

Denge Günebakış Manşet Haber Yeni Manisa

Haberler

Şehzadeler Yunusemre Spor Manşet Ekonomi Siyaset Asayiş Magazin Haber Genel Manisaspor

Kurumsal

Hakkımızda Künye İletişim Reklam Menü

Son Nokta

Foto Galeri Video Galeri Anketler Manşetler Hata Bildir