FETÖ’nün bir tezgâhı olan gezi olaylarına değinen Manisa Cumhuriyet Başsavcısı Akif Celalettin Şimşek, “O günleri şöyle bir hatırlamaya çalışalım, 2011 yılındaki genel seçimlerde iktidar partisinden istediği kontenjan milletvekili sayısını elde edemeyen hain örgüt militanları, köşe başı kulislerde artık ufak ufak AK Parti’yi eleştirmeye başlamışlardı. Çekişme şiddetlenerek devam eder iken; 7 Şubat MİT krizi de sürtüşmenin tuzu biberi olmuştu. Örgüte dershaneleriniz kapatılacak denilince iyice şirazeden çıktıklarını hep birlikte görmüştük. Artık kılıçlar iyice çekilmişti. Gezi olaylarının olduğu tarihte şahsım, Adalet Bakanlığının düzenlediği bir seminer nedeniyle Taksim meydanına yakın bir yerdeki otelde kalmaktaydık. Henüz olayların başlamadığı sadece ağaca ve yeşile duyarlı çoğu da o bölgede ikamet eden ailelerinin çocuklarının Gezi parkı içinde kamp çadırlarını kurdukları günlerde oraya bir kaç meslektaşımızla gittik. Devlet ile hiç bir sorunu olmayan bu gençler ile sohbet ettik, bize çay ikram ettiler ve annelerinin yaptıkları sarmalardan yedirdiler. Gösterdikleri tepkide son derece makuldü. Aradan iki gün geçti ve olağan dışı gelişmeler ile olay bambaşka bir noktaya getirildi. Sahi bir gece yarısı, ülkenin aydınlık yüzü olan bu gençlerine çadırları yakılarak, tekme tokat saldıran polisler ve zabıta memurlarının amacı neydi? Ortada anormal bir durum olduğu, gelişmelerin hain bir el tarafından yönetildiği zamanla anlaşıldı.”dedi.
ÖRGÜT MENSUBU POLİSLER OLAYLARA SEYİRCİ KALDILAR
Başsavcı Şimşek sözlerine şöyle sürdürdü; “Bütün bu gelişmelerin ardından tekrar gittiğimizde; Taksim meydanın adeta savaş alanına döndüğünü, yasa dışı örgütlerin cirit attığı, Atatürk büstüne PKK bayraklarının asıldığı kurtarılmış bölgeyi andırdığı, kamu araçlarının yakıldığı bir manzara ile karşılaştık. O tertemiz duygularla ağacı ve yeşili koruma sevdasındaki gençlere saldıran örgüt mensubu polisler, her ne hikmetse sonraki olaylara hiç müdahale etmeden seyretmişlerdi. Türkiye düşmanı dış devlet televizyonlarının çarpıtarak canlı yayınlar ile sunumlarını da unutmadık. 17-25 Aralık tan çok sonra FETÖ nun bir tezgahı olduğu artık netleşen gezi olayları ülkede dalga dalga büyük bir çalışmanın ürünü olduğu artık çoğumuzun hem fikir olduğu büyük bir kumpastır.
Gezi parkının , ağacın ve yeşilin sembolü olarak kalmasının daha uygun olduğu kanaatindeyim.”
Yorum Yazın :Misafir
