Sezai Şen'in 2 Eylül Haber sitesinde yayınlanan yazısı aynen şöyle;
“İhbar ediyorum; Kızım FETÖ’cüdür, lütfen memur yapmayın!”
17-25 Aralık 2013 darbe girişimleri sonrasında Paralel Yapı ile mücadelede önemli bir aşamaya geçilmişti. Çünkü vatan ve millet aşığı gösterilen bir cemaatin nasıl vatan ve millet aleyhine kullanılabildiği ortaya çıkmıştı.
17-25 Aralık darbe girişimlerinden sonraki süreçte, bugün Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) olarak tanımlanan yapının vatan ve millet aleyhine faaliyet içinde bulunduğu artık iyiden iyiye görünmeye başlamasına rağmen, AK Parti haricindeki hemen tüm partiler bir şekilde FETÖ ile işbirliği yapıyor ya da onların AK Parti iktidarını yıpratmak için ortaya attığı yalan ve iftiralara sarılıyor, direkt ya da doğrudan onlara destek oluyorlardı. Bu garip durum 15 Temmuz 2016 darbe girişiminin başarısızlıkla neticeleneceği belli olmaya başladığı ana kadar devam etti. O saatten sonra bazı siyasi partiler “Her türlü darbeye karşıyız” diyerek ancak darbeye karşı bir duruş sergileyebilirken, FETÖ’yü de ancak onun bunun zorlaması ile bir veya iki kere ancak kınayabildiler!
Bu ülkede bazı siyasi partilerin yüzündeki maske ne zaman düşürülecek, onların içindeki FETÖ yapılanması ne zaman ortaya çıkarılacak ve milletin ağzı bir karış açıkta kalacak henüz bilmiyoruz. Ancak bu ülkede öyle hakiki vatanseverler, öyle hakiki milletseverler var ki FETÖ üyesi olan kendi çocuğunu gidip devlete ihbar edebiliyor!
“ONLARIN OKULLARINDA OKUDU, ABLALIK YAPTI!”
Eskişehir’de de böyle bir baba var. “Benim için vatan ve millet kendi evladımdan önce gelir” diyen bu baba, kızının Gülen Cemaati ile uzun yıllardan beri bir irtibatı bulunduğunu, onların okullarında okuduğunu, evlerinde ablalık yaptığını ve kısa bir süre önce gerçekleştirilen mülakat sonrasında öğretmenlik hakkı kazandığını kaydetti. “Ne yazık ki kızımın kafasına girmişler, onun zihnini, zihin dünyasını zehirlemişler. Artık o zihinden, o yürekten bu memlekete, bu ülkeye hiçbir fayda gelmez. O kadar onlardan ki kendisine verilen talimat üzerine Demokrasi Nöbetlerine bile katılmaya başladı ve uzun bir süre de katıldı. Herhalde kendisini bu şekilde gizleyecek, bu şekilde saklayacaktı. Düşünün hayatını hep başkalarından aldığı talimata göre yaşayan ve şekillendiren bu kişi bu ülkenin çocuklarına öğretmenlik yapacak, onları zehirleyecek. Ancak ben buna müsaade etmeyeceğim. Dilekçemi hazırladım, yarın gidip ilgili makamlara kızımı ihbar edeceğim” diyerek yaşananları anlattı.
Kızı sınıf öğretmenliği okumuş. Okulu bitirmiş. Sınavlara girmiş ve kazanmış. En sonunda mülakatta iyi bir puan almış ve öğretmenlik yapmaya başlamak için gün saymaya başlamış. Ha atandı ha atanacak, öyle bir durumda. Yaşanan onca şeye rağmen de bu örgütten kopamamış, gönlünü ve zihnini onlara teslim etmekten kendini alamamış!
Dün o baba, dediğini yaptı; akşamdan hazırladığı ihbar dilekçesini devletin ilgili kurumlarına iletti. Kızının devlet memuru olmaması için devletin ne gerekiyorsa yapmasını istedi. Verdiği dilekçede özetle şunları yazıyordu:
“Sayın Yetkili,
… vatandaşlık numarası ile sözleşmeli öğretmenlik için başvuran kızım orta ve lise kısmını FETÖ’nün okullarında bitirmiş ve daha sonra …üniversitesinde sınıf öğretmenliği okumuştur. Kızım terör örgütü üyesidir ve yıllardır ev ablalığı yapmaktadır. Gereğinin yapılmasını arz ederim.”
Evet, 15 Temmuz 2016 gecesi gerçekleştirmek istedikleri darbe girişimi başarılı olsaydı bugün Türkiye’yi parçalamış ve önemli bölümünü yabancıların işgaline terk etmiş bir örgütün peşinden gitmeye devam eden bir takım insanlar ne yazık ki halen mevcut. Bir de bunlara karşıymış gibi görünüp, onlara dolaylı olarak, kurnazca desteklerini sürdürenler var, kendi öz kızını vatan ve milletin selameti için devlete ihbar edenlerin yanında!
DARBECİLERE HER ŞARTTA DESTEK OLAN SİYASİ PARTİ!
Son yıllarda bu ülkede yaşanan olaylar bir takım insanların maskelerinin düşmesine, gerçekte kimin ne olduğunun görünmesine neden oldu. 15 Temmuz 2016 gecesi gerçekleştirilmek istenilen, ancak milletin tankların, namluların karşısına dikilmesi ile akim kalan darbe girişiminin arkasında neredeyse hemen tüm Türkiye düşmanlarının bulunduğu, gün geçtikçe daha iyi ortaya çıkıyor.
Bazı siyasi partiler ise “Mağdurların hak ve hukuklarını koruma” maskesi ile FETÖ’cüleri koruyup kollama peşindeler!
Bu siyasi partilere oy veren insanların önemli bir bölümü samimi olarak darbelere karşı. Ancak bunlar içinde bir takım var ki onlar darbe olsun, AK Parti iktidardan insin de isterse ülke parçalansın, umurlarında değil. Öfkeleri bu derece kör etmiş gözlerini!
Bakın televizyon kanallarında her gün daha çok sayıda ana muhalefet partisine yerleşmiş FETÖ’cüler deşifre ediliyor. İlgili parti yönetiminin bu kişilere karşı herhangi bir yaptırımına rastlayamıyoruz. Onlar hakkında bir soruşturma açıp açmadıklarına ya da böyle bir girişimde bulunup bulunmayacaklarına yönelik olarak bir söylemlerine, eylemlerine rastlayamıyoruz. Ancak bu uyanıklar her kimden kurtulmak istiyorlarsa her türlü kılığa girerek, her türlü sahtekârlığı yaparak onları ihbar ediyorlar!
Yani FETÖ’cülükten her şekilde faydalanıyorlar. Hem mağdurlara yardım edebiyatı adı altında FETÖ’ye borçlarını ödüyorlar ve o kesimin oylarını partilerine kanalize etmeye çalışıyorlar hem de canlarını sıkan her kim varsa onları FETÖ’cü ilan edip şikâyet ediyorlar. Ne müthiş iki yüzlülük değil mi?
Evet, bu ülkede böyle iki yüzlülük olduğu için FETÖ ile mücadelede arzu edilen başarı yakalanamıyor. FETÖ ile gerçek ve samimi mücadeleyi, bugünkü yazımıza konu olan o baba yapıyor, onun gibi analar, babalar, vatan ve millet sevdalıları yapıyor. Bu milletin önemli bir bölümü 15 Temmuz gecesi, canını hiçe sayarak bu ülkenin yabancı güçlere teslim edilmesinin önüne geçti; bir bölümü şehit oldu, bir bölümü sakat kaldı, bir bölümü günlerce demokrasi nöbetleri tuttu. Bu ülke, bu vatan işte böyle hakiki vatan ve milletseverlerin vesilesiyle ve Allah’ın izni ile ayakta duruyor.
Yoksa bugün halen FETÖ’ye sahip çıkmak için dört dönen siyasi partiler var. Onlar yüzlerine hangi maskeyi geçirmiş olurlarsa olsunlar, zaman zaman boş bulunup gerçek ve çirkin suratlarını ve yabancı büyük güçlerin maşası olmak için en az FETÖ’cüler kadar iştahlı olduklarını bir kez daha gösteriyorlar!
Yorum Yazın :Misafir